Bu konuda,bir programa katıldık.
Truva'yı,150 000 yerli, 350 000 yabancı toplam 500 000 turist ziyaret etmiş.
Alan kılavuzlarına tanıtım konusunda yardımcı olun talebinde bulunuldu. Biz de hazırlıksız bir yıl,bunun da Çanakkale Savaşları' nın 100. Yılı fiyaskosu gibi olacağını söyledik.
Genel problemin, turizm paydaşlarının ülke turizmini geliştirmek değil,sadece ben rant elde edeyim,başkası beni ilgilendirmez tavrıdır.
Alan Kılavuzu, Çanakkale' de Kumkale savaşlarını anlatma yetkisine sahip değil.
Burada, sınır,sadece Yarımada.
Şimdi, 12 farklı şehitliğin olduğu,Asya tarafı yasak.
Sonra, turizm neden gelişmiyor?...
Bu mesele bir aşk ,sevda meselesi...
Karşılıksız seversen, çalışırsanız bu gayretin de karşılığını alırsınız.
Bir de meseleye sayısal olarak bakmak yanlış...
Asıl problem, sadece istatistik olarak rakam artırmaksa,Alan Kılavuzlarının tüm mücavir alanda anlatması ve bu yıla mahsus olmak üzere Truva'yı da anlatması sağlanırsa bence, 150 000 olan yerli turist sayısını 500 000' e ,biz Alan Kılavızları çıkarabiliriz. Rehberler de 350 000 olan yabancı turist sayısını çok çalışarak 700 000 ' e çıkartsınlar, derim.
Yine ,bu yıla mahsus olmak üzere, boğaz geçişlerinde tek yönlü ücret uygulaması yapılırsa ziyaretçi sayısı artar.
Yine, öğrenciler ücretsiz, diğer kişiler için beş lira ücret alınırsa ziyaretçi sayısı artar.
Alan kılavuzlarının çalışması için...
Öyle, hele rant oluşsun, kokartlılar yetmezse sizi devreye sokarız tavrı,idari miyopluktur. Neyse,2018 yılı da demek ki fiyasko olacaktır.
Bir de ,hâlâ Çanakkale' nin gerçek dinamiklerine ulaşılamamış,derim.
Makamda oturarak da turist sayısını artırmak mümkün değildir.
Bu konuda başka bir şey yazmayacağım. Sadece 31 Aralık 2018 tarihinde gerçek rakamları paylaşacağım.
İnşallah yanılırım.
Yanılmayı da çok istiyorum...
******
Düşünmeye, okumaya,yazmaya ve konuşmaya devam...
Tibetliler Türk' tür!...
Tibet,adı Türkçe'dir. Tibet ,Türk Coğrafyası'nın bir parçasıdır,konulu bir makale ,beni çok sevindirdi.
İlk defa, Turan Coğrafyası'yla ilgili farklı bir yazı görmüş olduk. Bilim adına sevindirici bir olay...
İnşallah arkası gelir.
Dünya'da farklı coğrafyalarda yaşayan insanlar,her araştırmalarında,mutlaka Turan'la ilgili bir obje, bir yazı, bir motif, bir inançla da karşılaşıyor.
Bunların namusluları, tespitlerini aynen yazarken bazıları da olayı ört bas etmektedir.
Yeter ki Türk olmasın...
Bizim içimizde de,Türk olmasın da ne olursa olsun düşüncesinde olan bazı hödüklerin olduğunu da biliyoruz.
Ne kadar yok ederseniz edin,Asya coğrafyası'nın her tarafından Türklük fışkırmaktadır.
Daha, kazılıp gün yüzüne çıkarılması gereken 700 yerleşke,şehir kendisini kazıp keşfedecek bilim adamı aramaktadır.
İnşallah çalışılır...
Ben ,Tibet Destanlarını incelemiştim. Orada, hem Sibirya Destanları hem de Türk Destanlarının ,Tibet Destanlarıyla olan ortak özelliklerinin ve benzerliklerin ne kadar çok olduğunu gördüm.
Bu konular, çok bakir kalmış konulardır. Bizim ,hem Turan Coğrafyası'nı hem de komşularını iyi incelememiz gerekir. Kore, Mançurya, Tibet öncelikli ,Tay ve Nam Coğrafyası ise ikinci dereceden incelenmeye alınmalı, dil ve kendilerinin yazdığı tarihleri de gözden geçirilmelidir.
Üniversitelerimiz bu anlamda çok tembeller,derim.
Neyse...
******
Düşünmeye, okumaya,yazmaya ve konuşmaya devam...