Cehalet, dincilerin en önemli besin ve güç kaynağıdır. Cahil bırakılmış bir genci, silahlı bir eylemci veya canlı bomba yapmak ve onlara dinsel, mezhepsel söylemleri monte edip, akıllarını yönetmek çok kolaydır. Türkiye’de “Anayasaya aykırı olarak” faaliyet gösteren Tarikat ve Cemaatler, sayıları on bini bulan kaçak kursların, yurtların varlık sebepleri budur. Bunlar hem Lâik Cumhuriyetin altını oymakta hem de AKP teşkilatları gibi çalışmaktadır. AKP’nin “kazan-kazan” dediği budur. Kaybeden Cumhuriyettir. AKP’nin iktidar olarak bu din bezirganlarını ve çocuk istismar yuvalarını desteklemesinin sebebi bunlardan siyasi çıkar elde etmek içindir. Bunun ne demokrasi ile ne de inanç özgürlüğüyle hiçbir ilgisi yoktur…
Bu iğrenç destek sonucu, her biri birer IŞİD militanı gibi yetiştirilmiş yüz binlerce genç militan, ülkenin başına bela olacaktır. Öncelikle de bugün susan, görmezden gelen, anayasal görevlerini yapmayan yargı ve resmi-sivil güvenlik görevlilerinin başına bela olacaktır. Sonra da kendilerini yaratan, besleyen, büyüten sahiplerinin başını yiyeceklerdir. Tıpkı, El-Kaide’yi yaratan ABD’yi 9/11 de, El-Kaidenin vurduğu gibi! Taliban’ı Rusya’ya karşı yaratan ABD’nin yine Taliban tarafından vurulması gibi!
AKP önderliğinin son günlerdeki artan toplumu bölme çabaları, kadını toplumsal hayattan uzaklaştırıp eve kapatma hazırlıkları bu gidişin hızlandığının göstergesidir. Tabii ki görmesini bilene…
AKP, hedefi olan “Federe İslam Devletine” gitmek için sadece dinci terörü mü kullanıyor? PKK Narko Terör örgütünü “Çözüm Süreci” denen ihanette kullanmadı mı?
Hatırlayın, Dönemin Başbakanı Erdoğan Hürriyet Gazetesini de satın alan Erdoğan Demirören’i neden fırçalayıp ağlatmıştı? Demirören’in Milliyet Gazetesi 28 Şubat 2013 günü, Dönemin Başbakanının emri ile devlet yetkilileri ve HDP Milletvekilleri ile PKK lideri Öcalan’ın yaptığı görüşmenin tutanaklarını yayınlamıştı! Bu haberin üzerine Başbakan Erdoğan, Demirören’e; “Yani bu kadar güzel bir sürecin içerisine girmişiz, bir ÇÖZÜM SÜRECİ diyoruz, bilmem neler yapıyoruz ve yalan yanlış bir şey orda atıyor manşeti, ahlaksız adi herif, kepaze herif, yani bu SÜRECİMİZİ BİZİM, baltalamak istiyor, siz de bunun patronusunuz…
Ya şu işe bak, bu kadar risk alacağız, bilmem ne yapacağız, dün atılan başlık yenilir yutulur şey değil” diye fırça atmıştı, hatırladınız mı? E bravo!
Bir hatırlatma daha yapalım; Bu sözler kime ait? “Biz bunlara ne istediler de vermedik?” “Biz bunlara menzilimiz (hedefimiz) aynı olduğu için yardım ettik!” Bu sözleri Erdoğan söylemedi mi? E bir bravo daha! Ben söyleseydim, şimdi 99 defa ömür boyu ağırlaştırılmış hapse mahkûm edilirdim, değil mi?
AKP Önderliği şunu iddia ediyor; “Camiden, Mescitten Terörist Çıkmaz…” Peki, lütfen bana söyler misiniz? IŞİD meyhaneden, Taliban ODTÜ’den, El-Kaide Boğaziçi Üniversitesinden, FETÖ kumarhaneden mi çıktı?
“Bir gün yaralı bir kuş Hz. Süleyman’a gelir ve kanadını bir dervişin kırdığını şikâyet eder. Derviş, derhal huzura getirilir, Hz. Süleyman sorar; “Bu kuş senden şikayetçi, neden kanadını kırdın?” Derviş; “Yanına kadar gittim, teslim olacak sandım. Tam yakalayacakken kaçtı, kanadı o sırada kırıldı.” Kuş; “Ben onu derviş kıyafetinde gördüğüm için kaçmadım. Derviş bir canlıya kötülük yapmaz diye düşünmüştüm, yanılmışım!” Hz. Süleyman; kuş haklı! Dervişin kolunu kırın deyince, kuş “sakın yapmayın” diye feryat eder. “Kolunu kırarsanız, iyileşince yine yapar, siz en iyisi bunun üstündeki derviş kıyafetini çıkartın ve giymesini yasaklayın. Çıkartın ki, benim gibi kuşlar bundan sonra aldanmasın…”
Benim güzel milletim; Kaçıncı defadır bu uydurulmuş İslam’ı savunanların, din bezirganlarının, cübbeli çıyanların, fesli şarlatanların, seccade şeytanlarının tuzağına düşüyorsun? Yetmedi mi gari?
Sağlık ve başarı dileklerimle 31 Mart 2018 Rifat Serdaroğlu