Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

KAÇAN KAÇANA

AKP’li bazı Büyükşehir Belediye Başkanları, Emniyet Genel Müdürü, Valiler AKP’den milletvekili olabilmek için görevlerinden istifa ettiler. Hem Belediye Başkanlığı hem Milletvekilliği hem de Bakanlık yapmış biri olarak iddia ile söyleyebilirim ki, istifa edilen bu görevlerin hizmet olanakları milletvekilliğinden kat kat daha fazladır. Büyükşehir Belediye Başkanı iseniz; Emrinizde milyarlarca liralık bütçeniz, uzman çalışanlarınız, yapacağınız yatırımları planlayıp gerçekleştirme olanağınız var. Belediyenin size sunduğu maaş, araç, lojman, konuk ağırlama gibi ek olanaklar da var. En önemlisi, eğer hizmet adamı iseniz hem hizmet etme hem de hizmeti tamamlayıp eser bırakma imkânınız var. Vali ve Emniyet Genel Müdürü iseniz; Yukarıda sayılan olanakların çok daha fazlası devletimiz tarafından emrinize verilmiş durumdadır. Hizmet ise hizmet, imkân ise işte imkân! Peki Milletvekillerimizin durumu nedir? Bu sistemde Milletvekili özgür değildir. Parti disiplini sebebiyle, kendiliğinden yasa teklifi veremez. Verse de asla TBMM gündemine gelmez. Konusunda dünyanın en uzman kişisi olsun, planladıklarını hayata geçiremez. 1 danışman, 1 sekreter ve 8 metrekare bir çalışma odası! Maaşı iyidir ama sanki 80 milyonun gözü varmış gibi bu maaş lanetlidir. Hele taban politikası yapıyorsanız, gelen seçmenlerinizi ağırlamak, uğurlamak, konuk etmek, hastalarla her bakımdan ilgilenmek, o iyi dediğimiz maaşı delik deşik eder. İyi de Belediye Başkanları, Genel Müdürler, Valiler niçin bu makamları bırakıp milletvekili olmak için çabalarlar? Birinci neden; Bürokrasiden geldiniz, aday oldunuz ama seçilemez iseniz ve aday olduğunuz parti iktidara gelirse, “Ben sizin adamınızım, aday oldum ama kazanamadım. Beni şu göreve atarsanız bir partili gibi size hizmet ederim” kurnazlığıdır. İkinci neden; Gerçek neden, “Sabıkalı geçmişi sebebiyle kapağı milletvekilliğine atıp DOKUNULMAZLIK zırhına bürünmek istemesidir. Bu kişiler için para problem değildir. O zaten geldiği görevde dünyalığını fazlasıyla yapmıştır. Onların derdi, dokunulmaz olup, biriktirdiği avantaları güven içinde zıkkımlanmaktır. Olay tamamen böyledir. Elbette ki önseçimle milletvekili olan, Türk Milletine hizmet etmek amacıyla kendini “Devlet Adamı” olarak yetiştirmek isteyenler istisnadır… Ne yapmalı? -Görevinden istifa edip Milletvekili Adayı olan bir Vali veya bürokrat, bir daha devlette çalışamamalıdır. -Milletvekilleri her yıl mal beyanında bulunmalı ve Resmî Gazete de kamuoyuna açıklanmalıdır. -20 Milletvekili (Çeşitli Partilerden olabilir) bir araya gelip, yasa teklifi verebilmeli ve gündeme aldırabilmelidir. -Milletvekillerinin, Bakanları ve bürokrasiyi denetleme yetkisi arttırılmalıdır. Özellikle “Yolsuzluk-rüşvet- hırsızlık iddiaları sırasında, parti genel merkezlerinin izni beklenmeden, TBMM’deki milletvekili sayısının %10’u (60 Milletvekili) bir araya gelip, Cumhuriyet Savcılarının yetkilerine sahip “Soruşturma Komisyonu” kurabilmelidirler.” -TBMM’deki komisyon çalışmaları genişletilmeli ve uzman görüşlerine değer verilmelidir. Tabii ki, şimdilik önceliğimiz, “Tek Adam” özentilerini, tarihin derinliklerine göndermektir. Gerisi sonra… Sağlık ve başarı dileklerimle 28 Nisan 2018 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 27 Nisan 2018 - Cuma
Rıfat SERDAROĞLU

KAÇAN KAÇANA

AKP’li bazı Büyükşehir Belediye Başkanları, Emniyet Genel Müdürü, Valiler AKP’den milletvekili olabilmek için görevlerinden istifa ettiler.

Hem Belediye Başkanlığı hem Milletvekilliği hem de Bakanlık yapmış biri olarak iddia ile söyleyebilirim ki, istifa edilen bu görevlerin hizmet olanakları milletvekilliğinden kat kat daha fazladır.

Büyükşehir Belediye Başkanı iseniz; Emrinizde milyarlarca liralık bütçeniz, uzman çalışanlarınız, yapacağınız yatırımları planlayıp gerçekleştirme olanağınız var. Belediyenin size sunduğu maaş, araç, lojman, konuk ağırlama gibi ek olanaklar da var. En önemlisi, eğer hizmet adamı iseniz hem hizmet etme hem de hizmeti tamamlayıp eser bırakma imkânınız var.

Vali ve Emniyet Genel Müdürü iseniz; Yukarıda sayılan olanakların çok daha fazlası devletimiz tarafından emrinize verilmiş durumdadır. Hizmet ise hizmet, imkân ise işte imkân!

Peki Milletvekillerimizin durumu nedir? Bu sistemde Milletvekili özgür değildir. Parti disiplini sebebiyle, kendiliğinden yasa teklifi veremez. Verse de asla TBMM gündemine gelmez. Konusunda dünyanın en uzman kişisi olsun, planladıklarını hayata geçiremez. 1 danışman, 1 sekreter ve 8 metrekare bir çalışma odası! Maaşı iyidir ama sanki 80 milyonun gözü varmış gibi bu maaş lanetlidir. Hele taban politikası yapıyorsanız, gelen seçmenlerinizi ağırlamak, uğurlamak, konuk etmek, hastalarla her bakımdan ilgilenmek, o iyi dediğimiz maaşı delik deşik eder.

İyi de Belediye Başkanları, Genel Müdürler, Valiler niçin bu makamları bırakıp milletvekili olmak için çabalarlar? Birinci neden; Bürokrasiden geldiniz, aday oldunuz ama seçilemez iseniz ve aday olduğunuz parti iktidara gelirse, “Ben sizin adamınızım, aday oldum ama kazanamadım. Beni şu göreve atarsanız bir partili gibi size hizmet ederim” kurnazlığıdır. İkinci neden; Gerçek neden, “Sabıkalı geçmişi sebebiyle kapağı milletvekilliğine atıp DOKUNULMAZLIK zırhına bürünmek istemesidir. Bu kişiler için para problem

değildir. O zaten geldiği görevde dünyalığını fazlasıyla yapmıştır. Onların derdi, dokunulmaz olup, biriktirdiği avantaları güven içinde zıkkımlanmaktır.

Olay tamamen böyledir. Elbette ki önseçimle milletvekili olan, Türk Milletine hizmet etmek amacıyla kendini “Devlet Adamı” olarak yetiştirmek isteyenler istisnadır…

Ne yapmalı? -Görevinden istifa edip Milletvekili Adayı olan bir Vali veya bürokrat, bir daha devlette çalışamamalıdır. -Milletvekilleri her yıl mal beyanında bulunmalı ve Resmî Gazete de kamuoyuna açıklanmalıdır. -20 Milletvekili (Çeşitli Partilerden olabilir) bir araya gelip, yasa teklifi verebilmeli ve gündeme aldırabilmelidir. -Milletvekillerinin, Bakanları ve bürokrasiyi denetleme yetkisi arttırılmalıdır. Özellikle “Yolsuzluk-rüşvet- hırsızlık iddiaları sırasında, parti genel merkezlerinin izni beklenmeden, TBMM’deki milletvekili sayısının %10’u (60 Milletvekili) bir araya gelip, Cumhuriyet Savcılarının yetkilerine sahip “Soruşturma Komisyonu” kurabilmelidirler.” -TBMM’deki komisyon çalışmaları genişletilmeli ve uzman görüşlerine değer verilmelidir.

Tabii ki, şimdilik önceliğimiz, “Tek Adam” özentilerini, tarihin derinliklerine göndermektir. Gerisi sonra…

Sağlık ve başarı dileklerimle 28 Nisan 2018 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.