Huber Köşkünde yakın çalışma arkadaşlarıyla toplantı yapan Başkan, önce Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı İngiliz vatandaşı Mr. Shimshek’ten (Şimşek okunur!) son durum ile ilgili kısa bir brifing istedi. İngiliz Mehmet; Başkanım, “durumumuz kel, IMF acele gel” diyebilecek duruma gelmek üzereyiz. Sakın ha bana kızmayın ben demiyorum, rakamlar böyle diyor; 2018 Mayıs Ayı Tüketici Fiyat Endeksi; %12,15. 2018 Mayıs Ayı Üretici Fiyat Endeksi ; %20,16. 2018 beklenen Cari Açık; (şimdilik) ; 47,4 MİLYAR Dolar. 2018 başı Dış Borç Stoku ; 453,2 MİLYAR Dolar. Yarından başlayarak bu yıl ödememiz gereken Dış Borç;125,5 MİLYAR Dolar. 2018 ilk 5 aylık Bütçe açığı 20,5 MİLYAR DOLAR. (Bütçemiz elek gibi Başkanım) İlan ettiğimiz İşsizlik; %10,1 Gerçek işsizlik; %16’yı geçti Başkanım! Dedi ve sustu İngiliz! Başkan sinirle; Fesuphanallah! Kim mahvetti ülkemizi yahu? Başkan sorusuna yanıt alamayınca Maliye Bakanı Ağbal’a dönerek; Sen söyle bakalım Naci, ne durumdayız? Örtülü Ödenekte para var değil mi? Naci Ağbal’ın sesi çıkmayınca, kuvvetlice hııım dedi, birkaç kez öksürdü ve öyle konuşabildi; Başkanım, önce seçim başarınızdan dolayı kutlarım der demez, Başkan “kes yağcılığı kes, soruma cevap ver” dedi! Ağbal; Başkanım, vaziyetimiz çok kötü. Uçurumun kenarına gelmiş gibiyiz. Hele Örtülü Ödenekte zırnık kalmadı. En son örtüsünü de sattık, artık her şey açıkta! Delikli kuruşa muhtacız Başkanım. Başkan; Ne diyorsun sen arkadaş? Kim mahvetti memleketi yahu? Ağbal; Başkanım, bizi Suriye mahvetti. Dünya, bize 4 milyon Suriyeliyi kakaladı, aferin-bravo diye bizi alkışladılar ama tek kuruş yardım etmediler. Suriyeli Kardeşlerimize şimdiye kadar 35-40 MİLYAR Dolar para harcadık. STK’lar ne kadar harcadı, milletten ne kadar topladılar (Deniz Feneri gibi) valla bilmiyoruz. Bir 35-40 MİLYAR Dolar da Fırat Kalkanı-Münbiç diye gitti. Seçim öncesi sizin emrinizle Kandil’e giriyoruz diye, dağı taşı bombalayıp hava attık. 10 MİLYAR Dolar da oraya gitti mi? Daha Saray’ın milyarlarca liralık masrafını ve Sayın Başbakan’ın Örtülü Ödenek harcamalarını saymadım, yani. Sözün özü Başkanım, cep delik cepken delik… Başkan uzun bir süre düşündü ve ağzından şu sözler döküldü; Yahu ülkede muhalefet yok ki! Adamlara altın tepside iktidarı ikram ettik, almayı beceremediler yahu! Muhalefetin ne olduğunu bilmeyen adamlar, iktidarı almayı nasıl bilsinler ki? Yahu kardeşim, hiçbir şey bilmiyorsan İzmir-Ankara-İstanbul mitinglerinde 10 MİLYON insan topladınız. Üstelik bizim gibi taşıma, lahmacun ve 50TL yevmiye vermeden geldi insanlar. Kendiliğinden gelen 10 MİLYON insanın olduğu üç büyük şehirde aldığınız oy 6 Milyon yahu! 30 derece sıcakta mitinge kendiliğinden gelen insan, sandıkta oy vermez mi? Bunu da mı görmediniz be? Ulan, önceden doldurulmuş sandıklar yakalandı, gene itiraz etmediniz. Ne yapayım yani, ben mi itiraz edeyim, sizin yerinize? Hem kendinizi hem de beni yaktınız yahu… Başkan, adamlarına döndü ve şu talimatı verdi; Milleti oyalayacak yeni senaryolar bulun. Ekonomik bozukluk için dış güçleri-lobileri-terör örgütlerini suçlayın, hatta bu zavallı muhalefeti de suçlayın. Millet nasılsa bize inanır. Damadım Berat ne demişti? Biz, “AKP Mars’a dört gidiş, dört geliş yol yaptı” desek bu millet inanır, dememiş miydi? Nerede var böyle saf millet, nerede var ha? Ha bir de, kim mahvetmiş memleketi, onu da çabuk bulun huzura getirin… Not; Sadece ilgilisine! Malezya Başbakanı Najip ve eşine ait, değişik adreslerdeki 6 evden 275 Milyon Dolar ve milyarlarca dolarlık mücevher yakalanmış! Yerleri değiştirsek mi? Sağlık ve başarı dileklerimle 28 Haziran 2018 Rifat Serdaroğlu