Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

BAKAN MI, MAFYA BABASI MI?

Hiçbir demokratik ülkede, hiçbir hukuk devletinde Süleyman Soylu gibi birini, o ülkenin iç güvenliğinden sorumlu Bakan yapmazlar. Yanlışlıkla böyle biri Bakan olsa, aşağıdaki sözlerinden dolayı hükümetiyle beraber istifa ettirilir ve yargılanır. -İçişleri Bakanı, suçluluğu mahkeme kararı ile kesinleşen bir vatandaşını dahi, devlet gücünü kullanarak tehdit edemez! Ederse suç işlemiş olur ve yargılanır. -O Bakan, toplu katliam emri şeklinde anlaşılacak “O köyde taş taş üstünde bırakmayacağım” cümlesini kullanamaz. Kullanırsa Anayasa ve yasalarımızı çiğnemiş olur ve yargılanır. -O Bakanın, “size artık yaşama hakkı yok” diyerek, insanları ölümle tehdit etmek yetkisi yoktur. Bu sözler Anayasal suçtur ve mutlaka yargılanmalıdır. -O Bakanın, ölümle sonuçlanan bir olay hakkında karar vermesi, birilerini suçlaması ne hakkıdır ne de haddidir. Bu görev yargınındır. Yargının görevine müdahale etmeye kalkan Bakan, yargılanır. Bakanın görevi, yaşanan olayı yasal güvenlik güçleri kanalıyla takip etmek, çalışmaları denetlemek, suçluların yakalanmasını ve yargıya teslim edilmesini sağlamaktır. Bundan bir adım sonrası ise Anayasanın, demokrasinin, hukuk devletinin, özgürlüklerin bittiği anlamına gelir ki, bunun adı kaostur. Türkiye’yi 16 yıldır yöneten, Süleyman Soylu adlı Bakanın sonradan katıldığı partisi AKP’dir. -PKK Narko-Terör örgütünü yeniden canlandıran, Soylu’nun deyişiyle “yeşerten” AKP Hükümetleridir. -Devlet Yetkililerini Öcalan ile görüştüren AKP Hükümetleridir. -AKP’li Bakanlar ile HDP’li Milletvekillerini, devletin feribotuyla İmralı’ya gönderip Öcalan ile görüştüren AKP Hükümetleridir. -Devlet Yetkililerini, Kandil’e gönderip PKK Baronlarıyla görüştüren AKP Hükümetleridir. -Devlet Yetkililerini Oslo’ya ve İngiltere’ye gönderip PKK’nın Avrupa Baronlarıyla görüştüren yine AKP Hükümetleridir. -Türk Devletinin Komutanlarına ve Valilerine “PKK’lıları görmezden gelin” emrini veren AKP Hükümetleridir. AKP’nin her türlü hileyi kullanarak seçim kazanması bu gerçekleri değiştirmez ve bu suçları asla örtemez. Zamanaşımı vatana ihanet suçunda işlemez. PKK ile, FETÖ ile, IŞİD ile yıllarca kucak kucağa olup, bu terör örgütlerine güç- kuvvet kazandıran AKP, işlediği bu suçları ilelebet Türk Milletinden saklayamayacaktır. Türk Milleti gerçekleri öğrendiğinde ve tüm bu olaylar Türk Yargısının önüne geldiğinde, kimin yaşama hakkının olup olmayacağını da göreceğiz… İçişleri Bakanı derhal görevinden alınmalı ve yargılanmalıdır. -İzmir’de içkili bir yerde eğlenirken, Cumhurbaşkanı aleyhine slogan atan, marşlar söyleyen toplam 17 vatandaş hemen o gece polis tarafından yakalanıp, 7’si tutuklanıyor! Tutuklamadaki sürate bakar mısınız? Tutuklanma gerekçesi ise “Devlet Büyüklerine küfürle hakaret” etmek! -Fakat 24 Haziran akşamı, binlerce AKP’li tabanca ve otomatik silahlarla Ankara ve İstanbul’un çeşitli meydanlarında saatlerce ateş ediyorlar, bir tane bile yakalama-gözaltı yok! Burada işlenen suç doğrudan “Türk Devletinedir!” İstanbul-Sultangazi “Eski Habipler Meydanındaki” çocuk parkında ellerinde Erdoğan posterleri, AKP flamaları olan yüzlerce AKP’li ellerindeki silahlarla saatlerce ateş ettiler. Yerler boş mermi kovanlarıyla kaplandı. Birileri kasa-kasa mermi taşıyordu! Polis müdahale etti mi? Nasıl edebilir ki? Onların hepsi AKP militanlarıydı ve İçişleri Bakanı AKP’li idi. Bu kalkışmanın hesabı sorulmayacak mı? Soruluyor gibi yapılacak! Değerli Okurlar; Bu ülkede İçişleri Bakanı, kimin cenazelere gidip gitmeyeceğine karar verebilme yetkisini kendisinde görecek kadar gözünü karartmış, aklını kaybetmişse ve konuşmasının üzerinden 24 saat geçmesine rağmen basın toplantısıyla aynı çirkinliklerde ısrar ediyorsa, üstelik hala görevde kalıyorsa, sözün bittiği noktaya gelmişiz demektir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinde dürüst-namuslu vatandaşlar olarak bizlerin sığınabileceğimiz, hakkımızı arayabileceğimiz hiçbir makam kalmamıştır. Yıllardır anlatmaya çalıştığımız tam da bu idi… Allah hepimizin yardımcısı olsun! Sağlık ve başarı dileklerimle 29 Haziran 2018 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 28 Haziran 2018 - Perşembe
Rıfat SERDAROĞLU

BAKAN MI, MAFYA BABASI MI?

Hiçbir demokratik ülkede, hiçbir hukuk devletinde Süleyman Soylu gibi birini, o ülkenin iç güvenliğinden sorumlu Bakan yapmazlar. Yanlışlıkla böyle biri Bakan olsa, aşağıdaki sözlerinden dolayı hükümetiyle beraber istifa ettirilir ve yargılanır.

-İçişleri Bakanı, suçluluğu mahkeme kararı ile kesinleşen bir vatandaşını dahi, devlet gücünü kullanarak tehdit edemez! Ederse suç işlemiş olur ve yargılanır.

-O Bakan, toplu katliam emri şeklinde anlaşılacak “O köyde taş taş üstünde bırakmayacağım” cümlesini kullanamaz. Kullanırsa Anayasa ve yasalarımızı çiğnemiş olur ve yargılanır.

-O Bakanın, “size artık yaşama hakkı yok” diyerek, insanları ölümle tehdit etmek yetkisi yoktur. Bu sözler Anayasal suçtur ve mutlaka yargılanmalıdır.

-O Bakanın, ölümle sonuçlanan bir olay hakkında karar vermesi, birilerini suçlaması ne hakkıdır ne de haddidir. Bu görev yargınındır. Yargının görevine müdahale etmeye kalkan Bakan, yargılanır.

Bakanın görevi, yaşanan olayı yasal güvenlik güçleri kanalıyla takip etmek, çalışmaları denetlemek, suçluların yakalanmasını ve yargıya teslim edilmesini sağlamaktır. Bundan bir adım sonrası ise Anayasanın, demokrasinin, hukuk devletinin, özgürlüklerin bittiği anlamına gelir ki, bunun adı kaostur.

Türkiye’yi 16 yıldır yöneten, Süleyman Soylu adlı Bakanın sonradan katıldığı partisi AKP’dir. -PKK Narko-Terör örgütünü yeniden canlandıran, Soylu’nun deyişiyle “yeşerten” AKP Hükümetleridir. -Devlet Yetkililerini Öcalan ile görüştüren AKP Hükümetleridir. -AKP’li Bakanlar ile HDP’li Milletvekillerini, devletin feribotuyla İmralı’ya gönderip Öcalan ile görüştüren AKP Hükümetleridir. -Devlet Yetkililerini, Kandil’e gönderip PKK Baronlarıyla görüştüren AKP Hükümetleridir. -Devlet Yetkililerini Oslo’ya ve İngiltere’ye gönderip PKK’nın Avrupa Baronlarıyla görüştüren yine AKP Hükümetleridir. -Türk Devletinin Komutanlarına ve Valilerine “PKK’lıları görmezden gelin” emrini veren AKP Hükümetleridir. AKP’nin her türlü hileyi kullanarak seçim kazanması bu gerçekleri değiştirmez ve bu suçları asla örtemez. Zamanaşımı vatana ihanet suçunda işlemez. PKK ile, FETÖ ile, IŞİD ile yıllarca kucak kucağa olup, bu terör örgütlerine güç-

kuvvet kazandıran AKP, işlediği bu suçları ilelebet Türk Milletinden saklayamayacaktır. Türk Milleti gerçekleri öğrendiğinde ve tüm bu olaylar Türk Yargısının önüne geldiğinde, kimin yaşama hakkının olup olmayacağını da göreceğiz…

İçişleri Bakanı derhal görevinden alınmalı ve yargılanmalıdır. -İzmir’de içkili bir yerde eğlenirken, Cumhurbaşkanı aleyhine slogan atan, marşlar söyleyen toplam 17 vatandaş hemen o gece polis tarafından yakalanıp, 7’si tutuklanıyor! Tutuklamadaki sürate bakar mısınız? Tutuklanma gerekçesi ise “Devlet Büyüklerine küfürle hakaret” etmek! -Fakat 24 Haziran akşamı, binlerce AKP’li tabanca ve otomatik silahlarla Ankara ve İstanbul’un çeşitli meydanlarında saatlerce ateş ediyorlar, bir tane bile yakalama-gözaltı yok! Burada işlenen suç doğrudan “Türk Devletinedir!” İstanbul-Sultangazi “Eski Habipler Meydanındaki” çocuk parkında ellerinde Erdoğan posterleri, AKP flamaları olan yüzlerce AKP’li ellerindeki silahlarla saatlerce ateş ettiler. Yerler boş mermi kovanlarıyla kaplandı. Birileri kasa-kasa mermi taşıyordu! Polis müdahale etti mi? Nasıl edebilir ki? Onların hepsi AKP militanlarıydı ve İçişleri Bakanı AKP’li idi. Bu kalkışmanın hesabı sorulmayacak mı? Soruluyor gibi yapılacak!

Değerli Okurlar; Bu ülkede İçişleri Bakanı, kimin cenazelere gidip gitmeyeceğine karar verebilme yetkisini kendisinde görecek kadar gözünü karartmış, aklını kaybetmişse ve konuşmasının üzerinden 24 saat geçmesine rağmen basın toplantısıyla aynı çirkinliklerde ısrar ediyorsa, üstelik hala görevde kalıyorsa, sözün bittiği noktaya gelmişiz demektir. Türkiye Cumhuriyeti Devletinde dürüst-namuslu vatandaşlar olarak bizlerin sığınabileceğimiz, hakkımızı arayabileceğimiz hiçbir makam kalmamıştır. Yıllardır anlatmaya çalıştığımız tam da bu idi…

Allah hepimizin yardımcısı olsun!

Sağlık ve başarı dileklerimle 29 Haziran 2018 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.