16 tane Bakan var ama Bakanlar Kurulu yok! Yani Bakanlar bir araya gelip, bir konuda karar verip 16’sı birden imzalayıp bu kararı yürürlüğe sokamıyorlar! Niçin? Çünkü yeni sistemde “Bakanlar Kurulu” diye bir mekanizma yok.
Başkan Cumhurbaşkanının dediğine göre, Bakanlarımız kendi konularında çok usta kişiler! Özellikle Hazine ve Maliye Bakanı için çok umut verici sözler söyledi, Sayın Başkan; Berat Bey’in para konusunun hem pratiğini hem teorisini iyi bildiğini, hatta bu konuda üniversitede ders bile verdiğini söyledi. 17’nci yılına girmek üzere olan bir iktidarın Hazine ve Maliye’den sorumlu Bakanı; “İlk işimiz faizlerin ve döviz fiyatlarının inişe geçmelerini sağlayacak adımları atmaya başlamak olacaktır” diye tam bir para sihirbazı gibi konuştu.
Devir teslim töreni için bir araya gelen Berat Albayrak ve Mehmet Şimşek, birbirlerine çiçek verip tokalaşırken gazeteci takımından biri sordu; -Sayın Albayrak, Adnan Hocanın tutuklanma sebebi nedir? Albayrak; Ben ne bileyim kardeşim, gidin İçişleri Bakanına sorun, dedi! Gazeteci aynı soruyu Mehmet Şimşek’e sorunca o da şu yanıtı verdi; “Adnan Hoca denen zat şimdiye kadar, kedicikler için hiç MOTORLU taşıtlar vergisi ödemediğinden tutuklandı!”
Sizce hangisi daha akıllı? Albayrak mı, Şimşek mi?
Ömründe eline pense, tornavida veya 12- 14 anahtar değmemiş, bu işin eğitimini almamış, hiçbir sanayi tesisini yönetmemiş yeni sanayi Bakanımız Vırank’tan da çok ümitli imiş Saray taifesi!
Bu umudu boşa çıkarmak istemeyen Bakan derhal çalışmalarına başlamış ve özel kalemini çağırarak “Çabuk beni bir sanayi tesisine götürün, bol bol resimler çekilsin, Alo Fatih’e verilsin, o dağıtır” diye emir vermiş!
Yılların deneyimli Özel Kalem Müdürü, Bakanın tın-tın olduğunu anlayınca, Bakanı bir TÜV İstasyonuna (Araç Muayene İstasyonuna) götürmeye kararlaştırmış ve orada gerekli tertibatı aldırmış! Bakan ve 23 araçlık konvoyu, gazeteci ve televizyonlar beraberce istasyona gelmişler. Bakan’a pembe renkli bir işçi tulumu giydirmişler. Başmühendis; “Sayın Bakanım, siz arabanın önünde durun. Ben farları ve sinyalleri kontrol edeceğim, lütfen sizde sorularıma yanıt verin” demiş!
Başmühendis; Uzun farlar nasıl Bakanım? Bakan Vırank; Gayet iyi yanıyorlar! Başmühendis; Kısa farlar nasıl Bakanım? Bakan Vırank; Gayet iyi ve düzgün yanıyorlar! Başmühendis; Sayın Bakanım şimdi önce sağ sinyali sonra sol sinyali yakacağım, lütfen dikkat demiş ve sinyalleri sırayla çalıştırıp sormuş; “Sinyaller nasıl Bakanım? Sanayi Bakanı; “Bozuk bunlar kardeşim? Bunlar bir yanıp bir sönüyor! Siz beni Sanayiden anlamaz mı sandınız? Çabuk düzeltin bu sinyalleri… Haber ertesi günkü şerefli basında şöyle çıktı; “Yeni Sanayi Bakanımızın dev hamlesi. Bakanımız bozuk sinyalleri düzeltti. Sıra, su geçirmeyen kol saatleri yapımında! İşte Bakan işte Sanayi hamlesi…
Esas bir İçişleri Bakanı var ki, etini yiyen değil dokunan kudurur. Arkadaşlarım büyük bir titizlikle araştırıyorlar. Kişi isimleri, oy kullandıkları sandıklar, Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü (İçişleri Bakanına bağlı) tarafından verilen sahte kimlikler ve seçimde yapılan tüm hileler, belgeleriyle ortaya konacak. Ön bilgi olarak şunu söyleyebilirim; Sadece İstanbul’da, seçimden önceki son 15 günde 252 bin sahte seçmen yaratılıp bunlara oy kullandırıldı. Şimdi anladınız mı Soylu çocuk, damadın tüm muhalefetine rağmen niçin tekrar İçişleri Bakanı yapıldı? Seçim öncesi, dikkatleri başka yöne çekmek için niçin suç unsuru içeren konuşmalar yaptı? Bu dünyada işleri iş! Dolarlar, Avrolar kulaklarından fışkırıyor. Amma öteki dünyada bunların yatacak yerleri bile olmayacak…
CHP, İYİ Parti, HDP, SP hani bir araya gelip elinizdeki tüm sandıklardan alınan ıslak imzalı sandık tutanaklarını Türk Milletine gösterecektiniz? Ne oldu? Dördünüz de bir parti etmiyorsunuz değil mi? Yazık…
Meclisi var, hiçbir denetim yetkisi yok! Milletvekili var, yapacak işleri yok! Ordusu var, hastanesi-okulu-komutanı yok! Başkanı var, hür dünyadan bir tane dostu yok!
Ne yeni düzenmiş be arkadaş? Yaptığından utanan yok…
Sağlık ve başarı dileklerimle 16 Temmuz 2018 Rifat Serdaroğlu