Mürailik kelimesinin anlamı Türk Dil Kurumu sözlüğüne göre “İkiyüzlülük” demektir. Sizce bu davranışlara ne ad verilebilir? -T. İş Bankası Genel Müdürünün TV-TV dolaşıp, yaşadığımız ve gittikçe ağırlaşacak olan ekonomik kriz için “Bu kriz tamamen dış kaynaklı bir krizdir” demesi! -T. Halk Bankası Genel Müdürünün yaşanan gece yarısı soygunu karşısında istifa edeceğine, lafı eveleyip gevelemesi ve koltuğunda oturması! -Güler Sabancı’nın, ülke ekonomisini batma noktasına getiren siyasetçilere övgüler düzmesi, alkışlaması! -Doğruluğu Savcılık tarafından açıklanmış MAN Adası Belgeleri hakkında AKP Genel Başkanının “Ne var bunda yahu? Döviz gitmemiş ki aksine döviz gelmiş” deyip milyonlarca dolarlık kazancın kaynağını açıklayamaması! Örnek verdiğimiz bu tür davranışlara isim koymak sizlerin takdirinde olan bir iştir. İster bunları mürailik olarak kabul edersiniz, ister alkışlarsınız! Ama çağdaş demokrat ülkelerde bu hareketleri yapanlar, görevlerinden istifa ettirilir ve toplumdan dışlanırlar… Peki, ya buna ne diyeceğiz? Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkan Vekili Mehmet Yılmaz (Kendisinden önceki iki Başkan Vekili de FETÖ’den tutuklu!) “Adli Yıl” açılışında yayınladığı mesajda Yargıçlara yönelik şu ifadeleri kullandı; “Unutma; kıyamet günü Allah’ın gölgesinde önce şu kimseler yer alacaktır. Hak kendisine sunulduğunda kabul edenler- Kendilerinden istenildiğinde cömertçe harcayanlar- insanlar arasında hükmettiklerinde kendilerini onların yerine koyup tarafsız hüküm verenler.” Cahil bir köy imamı bunları söylese, cehaletine verip geçeriz ama ülkedeki tüm Savcı ve Yargıçların atamalarından sorumlu biri söyleyince, makamından dolayı söylenenleri ciddiye almamız şart oldu. Anayasa bu konuda ne emrediyor? Md. 138; Hâkimler, görevlerinde bağımsızdırlar. Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdani kanaatlerine göre hüküm verirler. HİÇBİR ORGAN, MAKAM, MERCİ veya KİŞİ, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere EMİR ve TALİMAT VEREMEZ, GENELGE GÖNDEREMEZ, TAVSİYE ve TELKİNDE BULUNAMAZ… Yılmaz, Türk Yargısına tehdit kokan telkinde bulunarak Anayasa İhlal suçu işlemiş olmuyor mu? Demokrasilerde kimse kimseye hak sunamaz. Herkes istediği makama o makamın gerektirdiği şartlara sahipse, kurumların yaptığı sınavlarla girer. Kimseye de borçlu olmaz. Eğer bazı kişileri “hak sunan” makamında görürseniz, şirke düşersiniz. “Kendilerinden istendiğinde cömertçe harcayanlar” ne demek? Demokrasilerde “Sosyal Devlet” ihtiyaç sahiplerini gözetir. İnsanlardan ne isteneceğine ne kadar isteneceğine kim karar verecek? Yeni bir “Salma Dönemi” başladı da bizim mi haberimiz olmadı? Değerli Okurlar; İrtica dediğimiz insanlık dışı sistem işte böyle adım-adım gelir. İrticanın en net tarifi şudur; “İrtica, pozitif hukukun yerine şeriat hukukunun konulmasıdır.” Hassasiyetimiz ve dikkatimiz bundandır. Yargı organlarının başında bulunanlar, çok dikkatli konuşmak zorundadırlar. Önlerinde o kadar çok örnek var ki! Tabii ki görmesini bilene… Sağlık ve başarı dileklerimle 07 Eylül 2018 Rifat Serdaroğlu