Eylül ayı tüketici enflasyonu resmi olarak yüzde 24,52 olarak açıklandı. Mutfak enflasyonu dediğimiz halkın enflasyonunun artışı ise yüzde 45 oldu! “Kamu Maliyesi Dönüşüm ve Değişim Ofisini” kuran ve bu ofisin denetimini de ABD’ye bırakan Damat Berat Albayrak, bu durumu eleştiren bizlere, “ya cahilsiniz ya da hain” dedi…
Kim cahilmiş kim hainmiş gelin beraberce bakalım! Bak çocuk; Sen, Erdoğan’ın damadı olmasan veya Erdoğan Cumhurbaşkanı olmasa, bu konuma gelebilir miydin? Gelemezdin! Oturduğun apartmana yönetici bile seçilemezsin sen! Demek ki bu makamlara büyük başının değil, küçük başının sayesinde geldin! Kendi bilgin ve becerinle gelebildiğin bir tek yer gösterebilir misin? Sakın Çalık Holding deme, o defter nasılsa yakında açılacak! -Sadece bu gerçek bile senin çok cahil olduğunun kanıtıdır.
Bak çocuk; Kaynağı belli olmayan paralardan, sıfırlama sonucu elde kalan 30 Milyon Avro ile, Şehrizar Konaklarından kardeşinle birlikte 8 (Sekiz) adet satın almak düpedüz ihanettir! Enflasyonun iki ay sonrasını görememek ve defalarca yanılmak düpedüz cehalettir…
Bak çocuk; Başta Sayıştay olmak üzere Türk Devletinin tüm denetim kurumlarını işlevsizleştirerek, ülke hazinesinin ve maliyesinin denetiminin Amerikalı bir karanlık şirkete verilmesi kelimenin tam anlamıyla ihanettir. Sözüm ona Yeni Ekonomik Programı sunarken ikide bir, “Değil mi Güler Hanım, doğru değil mi Hüsnü Bey” diye yalancı şahit aramak, tam da sana yakışacak bir cehalet örneğidir…
Bak çocuk; 17 senelik TEK BAŞINA İKTİDAR sonrasında, ülke nüfusun 54,5 milyonunu boğazına kadar borca batırmak, emekliyi- işçiyi-esnafı- çiftçiyi-köylüyü bir lokma ekmeğe muhtaç etmek ve bunu görmezden gelmek hem cehalettir hem ihanettir…
Senin ve kayınpederinin en büyük şansınız, mevcut muhalefet partileridir. Ne Kılıçdaroğlu ne Akşener ne de Kürtçü-Bölücü HDP bu işi bilmiyorlar. Sanki onlar da Saray muhafızı Bahçeli gibi, görevlendirilmiş (!) kişiler?
Sizin bu lüksünüze çok yakında son vereceğiz. Yaptığınız tüm cahilliklerin, tüm ihanetlerin hesabını demokratik yolla soracağız.
Kimsesiz milyonların sesi, Türk Milletinin gönüllü avukatı, tarımın ve üretime dönük sanayinin en büyük destekçisi, akla-bilime-çağdaşlığa uygun, hakça paylaşmaya özen gösteren, kimseyi ayrıştırmadan-ötekileştirmeden-şeffaf yönetim tarzıyla, herkesi TÜRK MİLLETİ şemsiyesi altında toplayan, dünya ile barışık, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı, 7/24 Türk Milletinin hizmetinde olacak, demir asa-demir çarık örneğinde olduğu gibi tüm Anadolu’yu dolaşacak, Anayasamızın ilk 6 maddesini içselleştirmiş genç ve vatansever kadrolarla yeni siyasi hareketi başlatacağız…
Bizler kim miyiz? Bizler, gerçek demokratlarız! Bizler Demirel gibi Türkiye sevdalılarıyız! Bizler Ecevit gibi üretip, hakça paylaşmayı isteyenleriz. Bizler Erbakan gibi milli özelliğini kaybetmeyenleriz. En nihayetinde bizler Büyük Atatürk’ün emanetine sahip çıkan “Ne Mutlu Türküm Diyene” ilkesine gönülden bağlı vatanseverleriz.
Sizler, oy kaydırmak, sahte seçmen üretmek, MHP’ye Güneydoğu’da oy yüklemek, Seçsis sistemiyle, YSK desteğiyle ve para-havuz medyası gücünüzle iktidarda kalacağınızı sanıyorsunuz değil mi? Yanılıyorsunuz. Alabileceğiniz aşağıdaki emekli vatandaşın size bırakacağı kadardır.
Boğazına kadar borca batırılmış, o kredi kartının borcunu diğer bankadan aldığıyla kapatıp yaşamaya çalışan emekli Rıza efendinin zavallı kalbi bu sıkıntıya daha fazla dayanamayıp durmuş! Naaşı yıkamaya gelen Gasilhane imamı, gördükleri karşısında hayrete düşmüş! Emekli Rıza Efendinin sağ eli kalbinin üzerinde, sol eli ise tam da apış arasında! Çözmeye çalışmış ama vücut katılaştığından çözememiş! Mevta, ne demek istiyor, neden böyle yapmış diye soranlara da yanıt veremeyince, mahallenin mırmırı falçata Recebi çağırmışlar! Recep, mevtaya bakmış ve “Sıkıntı yok! Rahmetli diyor ki; “Borcum borç ama nah alırsınız!”
Bak çocuk; Sizin cezanız bu kadarla da kalmayacak. Bu günleri mumla arayacaksınız. Demedi deme…
Sağlık ve başarı dileklerimle 05 Ekim 2018 Rifat Serdaroğlu