Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

HALİFE HAZRETLERİ!

Cıscıbıl, beş parasız delikanlının biriydi! 18 ayar nişan yüzüğünü göstererek “Tüm servetim bu yüzüktür. Görürseniz ki bir gün zengin olmuşum, bilin ki hırsızlık yapmışım” diyecek kadar yürekliydi üstelik! Gün geldi bu namuslu delikanlı, Belediye Başkanı seçildi. Seçildi ama bu makam onu kesmedi! Belediye Başkanlığı bittiğinde 1 Milyar Dolardan fazla parası olduğu, ciddi kişiler tarafından ciddi-ciddi iddia edildi. Delikanlı, bu iddialar için kimseyi mahkemeye veremedi, sadece gülüp geçti… Delikanlı, daha sonra Jet Fadıl’ın yerine milletvekili seçilip Başbakan oldu! Servet hırsının freni patlamıştı bir kere! Geldikçe daha da gelsin istiyordu! Ona hakkını vermeyenleri kucağa oturtmaya başladı! Mesela 50 yerine 10 verenleri, kabul etmiyor, iade ediyordu! Nasılsa adam kucaktaydı! Artık bitmeyecek parası, inmeyecek kini vardı! Bu arada iki operasyon geçirip 25-30 santim eksildi ama özel yöntemlerle yaşama tutunmaya devam etti! Ülkenin tek hâkimiydi! Astığı astık, kestiği kestik bir konumdaydı. Fakat bu makam da onu kesmedi! Geceleri rüyalarında bir ses daha yukarı, daha yukarı diye dürtüp duruyordu… Sonunda devletin tepesine geldi oturdu. Artık yurtdışında da yatırımları, rafinerileri, gökdelenlerden oluşan iş hanları olduğu söylenmeye başlamıştı. İçindeki ses hiç durmuyordu. Bu kez gündüz şekerlemelerinde bile, daha yukarı, daha yukarı diye sesler duyuyordu! Kendi kendine; “Ulan bu ses ne diyor yahu! Bu ses benle gırgır mı geçiyor? Bundan yukarısı yok ki? Madem öyle ben de tüm İslam Âleminin Halifesi olayım” dedi! Kendi adamlarından Mak Danışmanlık şirketine bir araştırma yaptırdı. Halkın yüzde 23’ü evet Hilafet isteriz, diyordu! Eh yüzde 23 ile başlamak hiç de fena değildi. Biraz Obama, biraz Seçsis, biraz Haram Medyası sayesinde, çok kısa zamanda bu oyu yüzde 52 ye çıkarabilirdi... Değerli Okurlar; Delikanlının anlamadığı şey şu idi; İçindeki ses, Azrail Hazretlerinin bir oyunu idi. Sürekli olarak yukarı-yukarı diye onu yanına çağırıyordu. Elbette istese anında gidip yanına alırdı ama delikanlının tıpış-tıpış kendi ayaklarıyla yanına gelmesini istiyordu. Yani biraz da Azrail Hazretleri onunla kafa buluyordu… Kanma, inanma, aldanma, kapılma be delikanlı! Senin için tüm bayram boyunca düşünüp bir reçete yazdım. Oku ve tatbik et, bir derdin kalırsa bana istediğini söyle. Bak dinle; Önce Tombalak Paşayı çağır ve ona “yalandan” darbe yapması emrini ver. Tombalak Paşanın tabancasını kurusıkı mermilerle doldurt. Seni televizyonların önünde tutuklamaya kalksın, bir iki el de havaya sıksın! Sen “Dik dur eğilme, İslam Ümmeti benimle” diye nara atıp, bir tokatta Tombalak Paşayı yere ser. Derhal televizyonlara çık ve özet olarak şunları söyle; Eyy Millet (sakın Türk Milleti deme, dilin şişer); Gördüğünüz gibi bize karşı bir darbe yapılmıştır. Fakat biz hem dik durduk hem de dikleştik ve bu tehlikeyi de savuşturduk inşallah! Bu darbecilerin kökünü kazıyıncaya kadar tüm idareye el koyuyorum. TBMM kapatılmıştır. Başbakan yaptığım kişi, Konya Mevlana Müzesi Bekçiliğine memur edilmiştir. Devamlı ağlayan Bülent Arınç Pensilvanya ’ya, Egemen Bağış ve iş arkadaşları Bako-Haram örgütüne gönderilmişlerdir. Kılıçdaroğlu Tunceli Tapu Müdürlüğüne, Bahçeli ise rahmetli Türkeş’in kabrinin bekçiliğine atanacaklardır. Artık 10 sene sonra mı desem, 20 sene sonra mı desem, yeniden demokrasiye geçeriz, inşallah…” Haa önce bir nefes al, ne kadar muhalifin varsa sallandırıver. İster Halife ol, istersen Halife tayin eden bir konuma gel. Ne istersen yani… Sen benim hakkımı nasıl ödeyeceksin be delikanlı! Daha bir tane olsun gemicik göndermedin be ya! Utan, utan. Bilmez misin ki, biri yer öbürü bakar, kıyamet bundan kopar…   Sağlık ve başarı dileklerimle 20 Temmuz 2015 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 20 Temmuz 2015 - Pazartesi
Rıfat SERDAROĞLU

HALİFE HAZRETLERİ!

Cıscıbıl, beş parasız delikanlının biriydi!
18 ayar nişan yüzüğünü göstererek “Tüm servetim bu yüzüktür. Görürseniz ki bir gün zengin olmuşum, bilin ki hırsızlık yapmışım” diyecek kadar yürekliydi üstelik!

Gün geldi bu namuslu delikanlı, Belediye Başkanı seçildi. Seçildi ama bu makam onu kesmedi! Belediye Başkanlığı bittiğinde 1 Milyar Dolardan fazla parası olduğu, ciddi kişiler tarafından ciddi-ciddi iddia edildi.
Delikanlı, bu iddialar için kimseyi mahkemeye veremedi, sadece gülüp geçti…

Delikanlı, daha sonra Jet Fadıl’ın yerine milletvekili seçilip Başbakan oldu!
Servet hırsının freni patlamıştı bir kere! Geldikçe daha da gelsin istiyordu!
Ona hakkını vermeyenleri kucağa oturtmaya başladı! Mesela 50 yerine
10 verenleri, kabul etmiyor, iade ediyordu! Nasılsa adam kucaktaydı!
Artık bitmeyecek parası, inmeyecek kini vardı! Bu arada iki operasyon geçirip 25-30 santim eksildi ama özel yöntemlerle yaşama tutunmaya devam etti! Ülkenin tek hâkimiydi! Astığı astık, kestiği kestik bir konumdaydı.
Fakat bu makam da onu kesmedi! Geceleri rüyalarında bir ses daha yukarı, daha yukarı diye dürtüp duruyordu…

Sonunda devletin tepesine geldi oturdu. Artık yurtdışında da yatırımları, rafinerileri, gökdelenlerden oluşan iş hanları olduğu söylenmeye başlamıştı. İçindeki ses hiç durmuyordu. Bu kez gündüz şekerlemelerinde bile, daha yukarı, daha yukarı diye sesler duyuyordu!
Kendi kendine; “Ulan bu ses ne diyor yahu! Bu ses benle gırgır mı geçiyor? Bundan yukarısı yok ki? Madem öyle ben de tüm İslam Âleminin Halifesi olayım” dedi!
Kendi adamlarından Mak Danışmanlık şirketine bir araştırma yaptırdı. Halkın yüzde 23’ü evet Hilafet isteriz, diyordu! Eh yüzde 23 ile başlamak hiç de fena değildi. Biraz Obama, biraz Seçsis, biraz Haram Medyası sayesinde, çok kısa zamanda bu oyu yüzde 52 ye çıkarabilirdi...

Değerli Okurlar;
Delikanlının anlamadığı şey şu idi;
İçindeki ses, Azrail Hazretlerinin bir oyunu idi. Sürekli olarak yukarı-yukarı diye onu yanına çağırıyordu. Elbette istese anında gidip yanına alırdı ama delikanlının tıpış-tıpış kendi ayaklarıyla yanına gelmesini istiyordu.
Yani biraz da Azrail Hazretleri onunla kafa buluyordu…

Kanma, inanma, aldanma, kapılma be delikanlı! Senin için tüm bayram boyunca düşünüp bir reçete yazdım. Oku ve tatbik et, bir derdin kalırsa bana istediğini söyle. Bak dinle;
Önce Tombalak Paşayı çağır ve ona “yalandan” darbe yapması emrini ver. Tombalak Paşanın tabancasını kurusıkı mermilerle doldurt. Seni televizyonların önünde tutuklamaya kalksın, bir iki el de havaya sıksın!
Sen “Dik dur eğilme, İslam Ümmeti benimle” diye nara atıp, bir tokatta Tombalak Paşayı yere ser. Derhal televizyonlara çık ve özet olarak şunları söyle;

Eyy Millet (sakın Türk Milleti deme, dilin şişer);
Gördüğünüz gibi bize karşı bir darbe yapılmıştır. Fakat biz hem dik durduk hem de dikleştik ve bu tehlikeyi de savuşturduk inşallah! Bu darbecilerin kökünü kazıyıncaya kadar tüm idareye el koyuyorum. TBMM kapatılmıştır. Başbakan yaptığım kişi, Konya Mevlana Müzesi Bekçiliğine memur edilmiştir.
Devamlı ağlayan Bülent Arınç Pensilvanya ’ya, Egemen Bağış ve iş arkadaşları Bako-Haram örgütüne gönderilmişlerdir.
Kılıçdaroğlu Tunceli Tapu Müdürlüğüne, Bahçeli ise rahmetli Türkeş’in kabrinin bekçiliğine atanacaklardır. Artık 10 sene sonra mı desem, 20 sene sonra mı desem, yeniden demokrasiye geçeriz, inşallah…”

Haa önce bir nefes al, ne kadar muhalifin varsa sallandırıver. İster Halife ol, istersen Halife tayin eden bir konuma gel. Ne istersen yani…

Sen benim hakkımı nasıl ödeyeceksin be delikanlı! Daha bir tane olsun gemicik göndermedin be ya! Utan, utan. Bilmez misin ki, biri yer öbürü bakar, kıyamet bundan kopar…

 

Sağlık ve başarı dileklerimle 20 Temmuz 2015
Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.