SADECE SİZİN ŞEHİDİNİZ! AKP Genel Başkanı, mahkemede vefat eden “El-İhvanu’l-Müslimûn” Cemaatinin kurucusu Mursi için “Bizim Şehidimiz” dedi. Mursi, AKP Genel Başkanının şehidi olabilir. Mursi, İngiltere’nin kurduğu bu terör örgütünün şehidi de olabilir. Fakat Mursi, kesinlikle Türk Milletinin şehidi değildir. Mursi’nin liderliğini yaptığı bu örgüt şu aşamaları takip eder; Önce Müslüman ferdi inşa etmek, Sonra Müslüman aileyi oluşturmak, Müslüman Toplumuna ve İslamî Hükumete geçmek, Nihayetinde İslamî Devleti ve Molla yönetimini gerçekleştirmek! Bu aşamaların hiçbirinde, fikrinizi sormak, sen istiyor musun demek yoktur. Kesin ve şartsız itaat vardır. Özgürlük yoktur, hür düşünce yoktur, hak yoktur, tartışma kültürü yoktur! Her şey, malınız, mülkünüz hatta namusunuz ve hatta öldükten sonra cesediniz bile (Ölmüş kadının cesediyle seks yapmak bu örgütün fetvası ile serbesttir) “Genel Rehber” denilen lider ile 13 Molladan oluşan merkez büronun emrindedir. Bunlar yalnızca bir dinî davet ve nasihat cemaati değildir. Aynı zamanda demokrasiyi, hedeflerine gidecek bir araç olarak görürler ve siyaset ile de meşgul olurlar. İngilizlerin emrinde olan bu örgüt “Suudi Hanedanı gibi” Osmanlıyı, Türk’ü, Cumhuriyeti, Demokrasiyi, Pozitif Hukuku sevmez. Çağdaş Türk Devletinin kurucusu olan Büyük Atatürk’ten nefret eder. Bunlar, resmi ziyaret için Türkiye’ye geldiklerinde Anıt Kabir’i ziyaret etmez. FETÖ nasıl ABD’nin kurguladığı bir terör örgütü ise, PKK nasıl ABD-İngiliz destekli bir Narko-Terör örgütü ise, İhvan da İngilizler tarafından kurulmuş, emperyalist devletlerin tetikçiliğini yapan bir örgüttür. Bu sebeplerden Mursi, çağdaş Türk Devletinin ve bağımsız Türk Milletinin şehidi olamaz. Bizim şehitlerimiz, vatan savunması uğruna tüm terör örgütleri tarafından öldürülmüş vatan evlatlarıdır. Dünya durdukça da unutulmayacaklardır… SİZİN SADECE KURBANLARINIZ OLUR! AKP’nin, 2002 yılından bu yana kişiliklerini erittiği, onları onurlu birer insan olmaktan uzaklaştırdığı, açlık ve kölelik arasında seçime zorlayarak ele geçirdiği kurbanları vardır. Bunlar, haram para ile satın alınan havuz medyalarında “kalemlerini satmak karşılığında” çalışan omurgasız zavallılardır. 2002 öncesi “Siyasal İslam’a çalışmış” gazetecilere sözüm olmaz. Onlar zaten yollarını çizmişler. Fakat, dünya görüşlerini çok iyi bildiğimiz, bir zamanların demokrat ve özgürlükçü geçinen gazetecilerinin ve türedi gazeteci müsveddelerinin hallerine üzülmemek, bu zavallılara acımamak elde mi? Bir zamanlar İzmir ve Ege Bölgesinin itibarlı bir gazetesi vardı. Yeni Asır! Bu gazete, Türk Basın dünyasına çok nitelikli gazeteciler yetiştirip, armağan etti. Her zaman büyük bir saygıyla andığım; Haluk Cansın-Muammer Yaşar Bostancı-Aydın Bilgin-Çetin Gürel-İsmail Sivri-Öcal Uluç-Gürkan Ertaç-Yaşar Aksoy-Mehlika Gökmen-Fevzi Hepşenkal-Gönül Soyoğul-Durmuş Odabaşı-Ünal Tümin-Nedim Atila gibi değerler, adlarını unutulmazlar arasına yazdırdılar. Bunlar çağdaş ve demokrat İzmir’in onurlu ve unutulmaz gazetecileri oldular Adlarını unutulmazlar arasına başka türlü yazdıranlar da oldu! Erdal Şafak ve Şebnem Bursalı bunlardan sadece ikisi. Her döneme göre pozisyon alan, her gün daha fazla yalakalık batağına batan gazeteciler. Bunlar da sizin kurbanlarınız, anladınız mı eyy AKP? Sağlık ve başarı dileklerimle 20 Haziran 2019 Rifat Serdaroğlu