Gelişmiş demokrasilerde belediye seçimleri bir hizmet yarışı şeklinde geçer. Adaylar hem yarışırlar hem de günlük yaşamlarından, eğlencelerinden vazgeçmezler. Çünkü onlar seçime bir ölüm-kalım savaşı olarak bakmazlar. Seçim bir hizmet yarışıdır. Bizde ise tamamen tersi geçerlidir!
AKP Genel Başkanına ve adayına bakarsanız, sanki seçime değil de savaşa gidiyoruz! Bu davranışın en önemli sebebi, siyaseti geçim kapısı, yol bulma aracı olarak görmekten kaynaklanır. AKP Genel Başkanının konuşmalarına bakarsanız, bizim İstanbul Belediye seçimine karışmayan kalmadı! Sanki; Sisi, Çipras, Pontus, Ekümenik Patrik, Mursi, İhvan, Kürdistan-Lazistan-İmralı-Kandil ve Binali ile İmamoğlu birlikte seçime katılıyor!
Psikologlara göre AKP Genel Başkanının bu tavrı, gerçeklerin açığa çıkması ve çok önemli bir gelir kapısının kapanacağının yansımasıdır. Seçime iki gün kaldı. Bırakın isteyen istediği kadar debelenip dursun. Debelendikçe yerin yedi kat dibine batsın, inşallah…
Bugün biraz gülümsemeye çalışalım, sinirler yatışsın ki, Pazar akşamı kahkahamız gür çıksın!
Halkın Filozofu Bergamus ile dertleşiyoruz; -Hoca, bu AKP ne yapıyor? İmamoğlu’nu terör örgütlerinin desteklediği iftirasını atarken, kendi Öcalan’dan zorla beyanat aldırıp “Bakın, Öcalan PKK’lıların seçimde tarafsız kalmalarını istiyor” diye Öcalan’dan oy dileniyor! *Ah be dostum! İlk defa mı yapıyor? Her seçimden önce “Aman seçime kadar öldürmeyi durdurun, seçimden sonra ne yaparsanız yapın, diye PKK ile Öcalan aracılığıyla anlaşmadı mı? Ama ne yaparsa yapsınlar, çatlak testi su tutmaz. Testi çatladı artık. PKK’lı oyları alacağını düşünürken, “Mitili bitlenmiş” Bahçeli’nin oyları İMAMOĞLU’na kaçar! Sonuç değişmez yani! Türk Milleti AKP’nin gerçek yüzünü gördü bir kere!
-Hoca, AKP Genel Başkanı “Yargı, İmamoğlu’nun önünü kesebilir” dedi. Ne dersiniz? *Sizde Yargı, sünnetçiliğe mi başladı? O zaman adaleti kim dağıtıyor? Bu kafayla giderseniz yakında dağılır gidersiniz. Ne işi varmış yargının çükle, mükle?
-Hoca, AKP Adayı Binali, “Benim teknoloji ile aram iyidir” dedi. Doğru mudur? *Ben bu lafı duyunca çok güldüm. Gittim bu faniyi buldum ve ona bir abaküs
verdim. Madem teknoloji ile aran iyi hadi önce bunu kullan, dedim. Bir haftadır her önüne gelene abaküsü gösterip, “Abi bu boncuklar ne işe yarar” diye sormakta!
-Hoca, AKP Adayı Binali, kösele ayakkabı ve pantolonla voleybol oynadı! Beğendiniz mi? *Voleybol ilk kez 1964 yılında resmi olarak olimpiyatlara alındı. O günden bu yana 55 yıl geçti. Voleybola bu kadar hakaret edeni görmedim! Bu çocukta uyum sorunu var. Beyninin verdiği emirlere ne kolları ne bacakları uyuyor. Tedavi görmesi gerek yoksa araba kullanması bile sakıncalıdır. Ayrıca, o reklam filmi çekilirken orada olan İzmir’in Sin Kaf, Sin Kaf Kadın Voleybol takımının oyuncuları, üzüntüden voleybolu bıraktılar!
-Hoca, Ordu ilinde bir VİP olayı yaşadık. Bu işin aslı nedir? *Ben bu işin aslını öğrenmek için Fatih Ürek ile Ebru Gündeş’i çağırdım ve sordum. Ağız birliği etmişçesine ikisi de aynı şeyi söylediler; “Hocam, bu VİP denen yerin tadı kaçtı. Herkes oradan geçiyor. Geçenlerde bir İmam mı, İmamın oğlu mu diye biri geçmeye kalkmış, vermişler ama ağzının payını! Sen kimsin be adam, bizim geçtiğimiz yerden geçesin yahu?
-Hocam, seçime iki gün kaldı. Senin tahminin nedir? *Ben kimsenin hakkını yemem. Seçime katılan tüm katılımcıları değerlendirdim. İşte sonuç; Pontus %13 – Ekümenik %9 – Çipras %11 – Sisi %7 – The Marmara Otel %0 – Soylu %1 – Kürdistan %1 – Lazistan %1 – Binali %22 – İmamoğlu 26 – Kararsız %9 Toplamı 100 ediyor galiba. Şimdi sen söyle bakalım; Teknolojiden kim anlıyormuş?
Sağlık ve başarı dileklerimle 21 Haziran 2019 Rifat Serdaroğlu