Seyyid Nesimi, 15’inci yüzyıl Türk Edebiyatının en büyük şairlerinden biridir. Görüşlerinden dolayı derisi yüzülerek öldürülen Azeri Türk’ü Nesimi der ki; “Kah çıkarım gökyüzüne seyrederim alemi, kah inerim yeryüzüne seyreder alem beni!”
Bizler zaten sürekli olarak yeryüzündeyiz. Gökyüzüne çıkabilmek gibi bir maharetimiz de yok. Gökyüzüne çıkamayız ama, kendimizi günlük olayların dışına çekip ülkemize dışardan bakabiliriz, sanırım. Beraberce bakalım mı?
AKP Lideri “Biz ABD ile stratejik ortağız” diyor mu? ABD Lideri, “Erdoğan benim dostumdur, takdir ederim” diyor mu? Bu ikili, karşılıklı konuşmadan bile anlaşabiliyor mu? AKP Lideri, “Ben ABD’nin EŞBAŞKANLIĞINI BIRAKTIM” diyebiliyor mu? Peki, ABD Suriye’nin doğusuna on binlerce tır dolusu silah gönderip, PKK-PYD itlerini eğitip silahlandırmadı mı? PKK-PYD, bölgede ikinci İsrail olarak görev yapacak Kürt Devletinin Suriye ayağını kurmak için ABD ve İsrail’e köpeklik yapmıyor mu? Bu olası Kürt Devleti, Türkiye’yi bölmenin stratejik bir adımı değil mi?
O zaman adama sormazlar mı? Sen kimin yanındasın? Türkiye’nin mi yoksa Amerika’nın mı?
AKP Lideri “Suriye’nin toprak bütünlüğünden yanayız” diyor mu? ABD-İsrail desteğiyle kurdurulacak Kürt Devleti, Suriye sınırları içinde değil mi? Türkiye Esad ile birlikte olsa, bu Kürt Devleti kurulabilir mi?
O zaman sormazlar mı? Sen kimin yanındasın? Türkiye’nin mi? İsrail’in mi?
Türk Devletinin aleyhine ve vatana ihanetle eşdeğer olan AKP dış politikasını hangi kurumlar Türk Milletine anlatacak ve ayağa kaldıracak? Muhalefet partileri değil mi?
MHP, bir muhalefet partisi mi? MHP, Saraya yapışmış bir halde, siyasi ömrünü Genel Başkanının ömrü ile bağlamış, tükenmekte olan bir topluluk haline gelmiştir. Sonu yakındır.
İYİ Parti, Akşener ve Koray Aydın arasındaki “Saraya kim daha yakın duracak” kavgasını yaşamakta olan, partinin başı ile örgütleri çok farklı olan küçük MHP gibi bir parti durumunda.
Ya CHP? Cumhuriyetin en önemli kurumlarından olan CHP ne yapıyor? Gerçekleri Türk Milletine anlatıp, halkla beraber AKP’yi devireceğine, erken seçim istemiyor, sadece konuşuyor, başımızı çok daha büyük belalara sokacak, AKP’nin Suriye politikası için iki yüz kişiyi salona toplayıp çalışıyor gibi yapıyor. Bu arada Almanya’da toplanan “PKK severler” toplantısına bir milletvekilini gönderiyor!
Peki, Türk Milleti sahipsiz mi kalacak? Federe İslam Devleti ve Şeriat heveslisi, ABD-İsrail dostu AKP’ye mi teslim olacak? Tıpkı Kurtuluş Savaşı öncesi olduğu gibi, Çoban Ateşi Hareketi bu günler için kuruldu. Bizler Türk Milletine olan görevimizi akılla, deneyimle, bilimle, cesaretle, planlayarak yerine getireceğiz. Acele etmeyeceğiz fakat geç de kalmayacağız.
Bizler, asrın emperyalistlerine, başka adıyla dünyanın soyguncularına şunu söyleyeceğiz; “Sizinle olan dostluğumuzu “karşılıklı yararlar” düzeyinde devam ettirmek istiyoruz. Siz 10 bin 745 kilometre uzaktan gelip, burnumuzun dibine Bir Kürt Devleti kurmaya kalkarsanız, buna izin vermeyiz. Ne yapacağımızı, Kurtuluş Savaşı kahramanı Büyük Atatürk’ün hayatını okuyun, anlarsınız.”
Tüm komşu devletlerle çok sıkı dostluk ilişkileri kuracağız. Türkiye’deki ABD üsleri ya Türk Devletinin yönetiminde olacak ya da kapatılacaktır. ABD ile yapılmış “İkili Antlaşmalar” AKP TBMM’de onaylattığı “İkiz Yasalar” tekrar masaya konacaktır.
T.C Devleti, temelini Büyük Atatürk’ün attığı Ulus Devlet’ten ve üniter yapıdan asla vazgeçmeyecektir. Geçtiğimiz yüzyılda tüm savaşlara, çalkantılara rağmen Türk Devleti “Ulus Devlet” yapısıyla ayakta kalabilmiştir. Bizler, “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk Halkına Türk Milleti denir” iddiası taşıyan ve toplumun tümünü kucaklayan bir anlayışla ülkemizi yönetecek ve kalkındıracağız…
Ne Arap milliyetçileri, ne saraya esir düşenler, ne hayal aleminde yaşayanlar, ne çıktığı ocağa ihanet edenler bizi bu kutlu yolumuzdan döndüremez…
Sağlık ve başarılarımızla
02 Ekim 2019
Rifat Serdaroğlu