Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

ANADİLDE EĞİTİM

Adama boşu boşuna “Serok Ahmet” diye isim takarlar mı? Türk Milletinin başına bela olan “Çözüm Sürecinin” fikir babasının Serok Ahmet, uygulayıcısının ise Erdoğan olduğu şimdi daha net anlaşıldı mı? Cuma günü Davutoğlu yeni partisinin tanıtım konuşmasında; “Anadilde öğretim ve Anadilin sosyal hayatta kullanılması aidiyet sürecini güçlendirecektir” dedi. Bu talep “Ulus Devlet-Üniter Devlet” olan T.C Devletinin bölünmesini istemekle eşdeğerdir. Çoban Ateşi Hareketinin bu konuya bakışı çok nettir. Anayasa Madde 42; “Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk Vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.” Türkiye, 22 Haziran 1993 tarihli Kopenhag Kriterlerinin şartlarını tamamen yerine getirmiş bir devlettir. Kopenhag kriterlerinde, “Anadilin öğrenilmesi konusunda tüm yasal engellerin kaldırılması koşulu” vardır ve Türkiye bu kurala uymuştur. Bugün, isteyen herkes anadilini, kültürünü, inancını, folklorunu öğrenebilir, yayabilir, geliştirebilir. Bu hak herkesin temel hakkıdır. Burada karıştırılan, öğrenme hakkı ile, öğretim hakkıdır; -“Ana dili ÖĞRENME hakkı” bireye aittir ve evrensel bir haktır. -Ana dilde ÖĞRETİM hakkı, kamuya aittir. Bu hak sadece “Özerk Devlete”, “Federal Devlete”, “Bağımsız Devlete” verilir. Bölücü-Kürtçüler ve onların yurtdışındaki sahipleri tarafından, Türk Devletine dayatılan; Anaokulundan başlayarak ilk ve ortaöğretimde, üniversitelerde resmi dilin yanı sıra diğer bir yerel dilde öğretim yapılmasıdır. (Kürtçe-Lazca-Süryanice-Arnavutça-Boşnakça vs) Örneğin, Hukuk Fakültelerinde öğretim Kürtçe veya başka bir dilde nasıl yapılacak? Bunun için Türkiye’de yasaların Kürtçe veya diğer dillerden olması gerekir. Ayrıca Yargıçların, Savcıların, Avukatların, Yüksek Mahkeme Üyelerinin, Kürtçe veya diğer dillerde işlem yapacak bilgiye sahip olması gerekir ki bu da imkansızdır. Sözün Özü; Herkesin şerefi-onuru olan anadilini-kültürünü-inancını öğrenmesine EVET. (Gerekirse devlet bu konuda destek olmalıdır) Türk Milletini parçalayacak, on yıl sonra bizi birbirimizle anlaşamayacak, konuşamayacak hale getirecek Ana dilde öğretime, HAYIR… Değerli Okurlar; Boşuna atalarımız, Ne kadar uğraşırsan uğraş, olmaz şaptan şeker, Cinsini sevdiğim cinsine çeker, dememişler! AKP’liler yani Muaviye akıllı, İhvan kılıklıların hepsi aynı tornadan çıkmış gibidir. Davutoğlu da, Babacan da aynıdır. İster AKP’de olsunlar, ister dışarda… Onlar ne kadar bu aziz vatanı sinsi planlarla bölmeye kalkarlarsa, her oyunlarını Çoban Ateşi Hareketi bozacak ve kafalarına geçirecektir. Ne Mutlu Türküm Diyene… Sağlık ve başarı dileklerimle 14 Aralık 2019 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 11 Aralık 2019 - Çarşamba
Rıfat SERDAROĞLU

ANADİLDE EĞİTİM

Adama boşu boşuna “Serok Ahmet” diye isim takarlar mı? Türk Milletinin başına bela olan “Çözüm Sürecinin” fikir babasının Serok Ahmet, uygulayıcısının ise Erdoğan olduğu şimdi daha net anlaşıldı mı?

Cuma günü Davutoğlu yeni partisinin tanıtım konuşmasında; “Anadilde öğretim ve Anadilin sosyal hayatta kullanılması aidiyet sürecini güçlendirecektir” dedi. Bu talep “Ulus Devlet-Üniter Devlet” olan T.C Devletinin bölünmesini istemekle eşdeğerdir.

Çoban Ateşi Hareketinin bu konuya bakışı çok nettir. Anayasa Madde 42; “Türkçeden başka hiçbir dil, eğitim ve öğretim kurumlarında Türk Vatandaşlarına ana dilleri olarak okutulamaz ve öğretilemez. Eğitim ve öğretim hürriyeti, Anayasaya sadakat borcunu ortadan kaldırmaz.”

Türkiye, 22 Haziran 1993 tarihli Kopenhag Kriterlerinin şartlarını tamamen yerine getirmiş bir devlettir. Kopenhag kriterlerinde, “Anadilin öğrenilmesi konusunda tüm yasal engellerin kaldırılması koşulu” vardır ve Türkiye bu kurala uymuştur.

Bugün, isteyen herkes anadilini, kültürünü, inancını, folklorunu öğrenebilir, yayabilir, geliştirebilir. Bu hak herkesin temel hakkıdır.

Burada karıştırılan, öğrenme hakkı ile, öğretim hakkıdır; -“Ana dili ÖĞRENME hakkı” bireye aittir ve evrensel bir haktır. -Ana dilde ÖĞRETİM hakkı, kamuya aittir. Bu hak sadece “Özerk Devlete”, “Federal Devlete”, “Bağımsız Devlete” verilir.

Bölücü-Kürtçüler ve onların yurtdışındaki sahipleri tarafından, Türk Devletine dayatılan; Anaokulundan başlayarak ilk ve ortaöğretimde, üniversitelerde resmi dilin yanı sıra diğer bir yerel dilde öğretim yapılmasıdır. (Kürtçe-Lazca-Süryanice-Arnavutça-Boşnakça vs)

Örneğin, Hukuk Fakültelerinde öğretim Kürtçe veya başka bir dilde nasıl yapılacak? Bunun için Türkiye’de yasaların Kürtçe veya diğer dillerden olması gerekir. Ayrıca Yargıçların, Savcıların, Avukatların, Yüksek Mahkeme Üyelerinin, Kürtçe veya diğer dillerde işlem yapacak bilgiye sahip olması gerekir ki bu da imkansızdır.

Sözün Özü; Herkesin şerefi-onuru olan anadilini-kültürünü-inancını öğrenmesine EVET. (Gerekirse devlet bu konuda destek olmalıdır)

Türk Milletini parçalayacak, on yıl sonra bizi birbirimizle anlaşamayacak, konuşamayacak hale getirecek Ana dilde öğretime, HAYIR…

Değerli Okurlar; Boşuna atalarımız, Ne kadar uğraşırsan uğraş, olmaz şaptan şeker, Cinsini sevdiğim cinsine çeker, dememişler!

AKP’liler yani Muaviye akıllı, İhvan kılıklıların hepsi aynı tornadan çıkmış gibidir. Davutoğlu da, Babacan da aynıdır. İster AKP’de olsunlar, ister dışarda…

Onlar ne kadar bu aziz vatanı sinsi planlarla bölmeye kalkarlarsa, her oyunlarını Çoban Ateşi Hareketi bozacak ve kafalarına geçirecektir.

Ne Mutlu Türküm Diyene…

Sağlık ve başarı dileklerimle 14 Aralık 2019 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.