Karar vermek, tarafınızı belli etmek ve sonu ülkemiz için felaketle bitecek bir sahtekarlığı, bir takiyye perdesini yırtmak zorundasınız!
AKP belasından susarak, sinerek, korkarak veya birileri laik cumhuriyete sahip çıksın diye bekleyerek ve bu gayret içinde olanlara destek olmayarak, kurtulamazsınız.
Karar vermek zorundasınız! Ya, mücadele edip Atatürk Milliyetçiliğine bağlı, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletinde özgürlük içinde yaşayacaksınız, ya da bu günkü gibi tuzakları görmezden gelip, teokratik bir rejimde yaşamayı kabulleneceksiniz…
AKP Yöneticileri, inandıkları ve hedeflerine koydukları “Teokratik Rejimi” açıkça söyleyecek, “Evet biz, İran benzeri bir Din Devleti kurmak istiyoruz” diyecek mertliğe ve cesarete sahip değildir. Yapısı gereği irtica çok korkaktır. İşleri güçleri, takiyye yapmak, sıkıştıklarında Atatürk’te böyle yapardı deyip yalana sarılmaktır.
Modern bir devlette; Bir Cumhurbaşkanı; “Hayatın merkezine İslam’ın Hükümlerini yerleştireceğiz” diyorsa! Bir TBMM Başkanı; “Yeni Anayasada lâiklik ilkesi olmamalıdır” diyorsa! Bir Genelkurmay Başkanı ve Bir MİT Başkanı; “Son Türk Devletinin kurucusuna ana-avrat küfreden, Cumhuriyet Okulları hain yetiştirdi” diyen yobazları ziyaret ediyorsa! Bir Adalet Bakanı; “Hukuk Fakültesi mezunu bir Avukat ve Milletvekili adayı iken, Türk Devletinin yıkılması tek gayesi olan Nakşi-Halidi tarikat şeyhinin elini öpüyorsa! Bir M. Eğitim Bakanı; Ülkede on binden fazla kaçak kurslarda çocukların istismarını, onların birer Taliban Militanı olarak yetiştirilmesine göz yumuyorsa! Bir Diyanet İşl. Bşk; Ülkede genç işsizlik oranı %30’a çıkmışsa, bir bölgemizde elektrik parasını ödememe oranı %86 olmuşsa ve bu ortamda Diyanet İşleri Başkanı yurtdışında cami yaparak, ülkenin 500 Milyon Dolarını bir kalemde harcayabiliyorsa! O parti derhal kapatılır ve yöneticileri yargılanır.
Tüm bunlara rağmen toplum ayağa kalkmıyor ve sadece seyrediyorsa, gidiş teokratik devletedir.
Teokratik devlet tuzağı o kadar güçlü-zorludur ki, o tuzağa bir kere düşenin sağ salim çıkabildiği henüz görülmemiştir.
AKP’nin 18 yıldır tek başına iktidarı sonunda; Demokratik rejim ağır hasar görmüş ve sağlıklı olmayan bir tek adam yönetimine düşmüşse,
Ekonomi çökme noktasına gelmiş, açlık ve işsizlikten intiharlar başlamış, buna rağmen Suriyeli kaçaklara 45 Milyar Dolar harcanmış ve yüz binlercesinin daha gelmesine izin verilmişse,
Borcu borçla döndürmemiz artık imkansız hale gelmiş, tüm bunlara rağmen ülkenin, olmayan 70 Milyar Dolarını Kanal İstanbul denen ucubeye harcanacağı söyleniyor ve ısrar ediliyorsa,
Ve toplum susmaya, konuşmamaya, itiraz etmemeye devam ediyorsa, demokratik rejimi yaşatamazsınız.
İşin en acı yanı da, muhalefet partilerinin çapsızlığı ve bilgisizliğiyle, toplumu uyandırmaya özen göstermemeleri sanki AKP’nin destekçisi gibi davranmalarıdır…
AKP’ye alternatif olarak topluma sunulan Davutoğlu-Babacan ikilisi teokratik devlet özentisi içinde olan AKP yetiştirmeleridir. Ayrık otlarıdır, bunların bastıkları yerde ot bitmez! Arap dünyasının ve İngiliz tefecilerinin elemanlarıdır. Satılmış basın tarafından bunlar topluma pompalanmakta ve Türk Milletinin sesi ve eli olacak Çoban Ateşi Hareketinin duyulması engellenmektedir.
Değerli Okurlar; Bilerek ve inanarak söylüyoruz ki, Türk Milletini içinde bulunduğu çıkmazdan demokratik rejim içerisinde, Anayasa ve yasalara sadık kalarak çıkarabilecek tek hareket Çoban Ateşi Hareketi ve onun kuracağı siyasi parti olacaktır.
Okurlarımızın çoğu, “Hadi artık, partiyi kurun”, “Çok geç kalıyorsunuz”, “Konuşmayın, kurun” diye bizleri sıkıştırıyor. Bunu, siyasetin gerçeklerini ve parti kurmanın ne kadar zor bir iş olduğunu bilmemelerine bağlıyoruz. Bizler Çoban Ateşi Gönüllüleri, sadece kendi olanaklarımızla tüm ülkede örgütlenmeye çalışıyoruz. Bir yıldan fazla bir zamandır ülkeyi dolaştık ve çok şükür ki partimizi kurma aşamasına geldik.
Bizler bu noktaya kadar getirdik. Fakat bundan sonrası için her konuda Türk Milletinin desteğine ihtiyacımız olacak. Bunun yollarını da partimiz kurulduktan sonra sizlerle paylaşacağız.
Hep söylediğimiz gibi; Çaresiz değilsiniz, çare sizlersiniz, çare Türk Milletidir. Yeter ki ayağa kalkmaya karar versin…
Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Aralık 2019 Rifat Serdaroğlu