AKP denince benim aklıma, Mahkemeler-FETÖ’cu Savcı ve Yargıçlar-AKP’li Savcı ve Yargıçlar-tazminat ödemeleri-hapis cezaları gelir. Bir de yolsuzluklar ve dikta yönetimi! Bir yazımda, “AKP Organize Bir Suç Örgütü gibi çalışıyor” iddiasında bulunduğum için yolum yine mahkeme kapılarına düşmüştü. Dava halen devam ediyor.
Sizlere, üç ay öncesine kadar AKP Milletvekili olan, AKP MKYK Üyeliği, TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanlığı, Anayasa Komisyonu üyeliği, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi Türk Grubu Üyeliği yapmış, Almanca ve İngilizce bilen bir hukukçunun Sayın Mustafa Yeneroğlu’nun açıklamalarını paylaşacağım!
Yeneroğlu, AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın özel davetiyle milletvekili olmuş biridir! Bakın AKP için neler söylüyor; “Türkiye ciddi bir toplumsal krizdedir. AKP Milletvekilleri olarak bizler suç ortağıyız! Bunu da ahlaken söylüyorum. Çünkü sesimizi yeterince çıkaramadık!
Bu kabusa biz sebep olduk. Türkiye nereden nereye geldi? AK Parti nereden nereye geldi? Müslümanca siyaset yapma iddiası nereden nereye geldi? Türkiye’de herkesin huzur bulacağı, hiç kimsenin bir diğerinden endişe etmeyeceği, Cumhuriyet’in değerleri üzerine bina edilen bir nizam geliştirebilirdik belki. Ama bunu yapamadık. Şu anda bir “Korku Cumhuriyeti” oluştu!
Bu ülkede yüz binlerce insan, terör örgütü üyeliği ile suçlanıyor ve bu ülkede inanılmaz zalimlikler oluyor. Toplanma özgürlüğü diye bir şey kalmamış. Basın özgürlüğü, fikir özgürlüğü diye bir şey kalmamış.
Bu ülkede işkence var. Bu ülkede insanlar kaçırılıyor. İnsan hakları konusunda Türkiye’nin uluslararası sıralaması utanç verici. Geri dönüşü olmayan, sonunda da ışık olmayan bir tünelin içerisine girildiğinin farkında olunmadığının kanaatindeyim…”
Değerli Okurlar; Yeneroğlu’nu tanımam, hiç karşılaşmadık. Erdoğan’ın davetiyle milletvekili olup, yine Erdoğan’ın emriyle AKP’den istifa eden biri. Genel Başkana biat eden AKP Milletvekillerinden farkı şu; Fikrini, inandığını cesurca savunabiliyor. Ayrıca Avrupa’da yaşamış eğitimli biri.
AKP’de iken de fikirlerini dile getirmekten çekinmedi, istifa edince de son uyarılarını yapıp gitti.
Yeneroğlu’nun iddiaları çok korkunç. Kendi hayatından çekindiği için bu kadar konuşabilmiş! Türkiye’de Cumhuriyet Savcılığı diye bir kurum olsa, savcılık Yeneroğlu’nu davet edip şunları sorardı; -Bildiğiniz işkenceleri ve işkencecileri açıklayın! -AKP kimleri kaçırdı? Kaçırıldıktan sonra geri dönen oldu mu? -FETÖ Borsası ile kimler para ile tahliye oldu? Aracılar kim?
İçinizden bir kişi bana 18 yıldır Türkiye’yi tek başına yöneten AKP’nin niçin İşkence ve insan kaçırma” işi ile uğraştığını açıklayabilir mi?
Yeneroğlu’nun dediklerini yani “Zalimlik-İşkence-İnsan kaçırma” suçlamalarını hatırlayınca, insanın; Parti, parti değil, sanki organize suç örgütü, AKP, sanki ülkeyi değil de, uluslararası mafya örgütünü yönetiyor, diyesi geliyor!
Ülkede olayları takip edip, Türk Milletine anlatacak muhalefet partileri yok ki! Bu yüzden muhalefet partileri de AKP iktidarı kadar suçlanıyor!
Çoban Ateşi Hareketi, bu sebepten kuruldu ve örgütleniyor. Kimse bundan sonra meydanı boş zannetmesin. Türk Milletinin gerçek sesi olan parti geliyor. Ne kadar hırsız-soyguncu-hain varsa, hepsini gerçek Bağımsız Türk Yargısının karşısına Menemen Testisi gibi dizmeye az kaldı. Biraz daha sabır…
Sağlık ve başarı dileklerimle 15 Şubat 2020 Rifat Serdaroğlu