Bu yazı, 15 Temmuz 2016’daki FETÖ Silahlı darbe girişiminden 3,5 ay önce yayınlanmış “FETÖ’DEN SONRA” adlı kitabımın arka kapağındaki yazıdır. Bundan önce yazılmış “FETÖ’DEN ÖNCE” adlı olanı da var!
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti, tarihinin en karanlık dönemini 2002-2016 arasındaki yıllarda yaşadı. Bir müddet daha yaşamaya devam edecek.
Bu dönemin karanlık ilişkileri, Türk Devleti ve Türk Milletine karşı, bilerek ve planlayarak yapılan ihanetleri, anayasa ve yasa ihlallerini, devletin soyulmasını, yolsuzlukları, medya operasyonlarını ve AKP-Cemaat-PKK işbirliği ile Türk Ordusuna ve Polisine karşı işlenen suçları önümüzdeki dönemde tüm delilleriyle çok net olarak göreceğiz.
AKP ve Cemaat 11 yıl Türkiye’yi beraber yönettiler! Cumhuriyet’in değerlerine planlı-programlı olarak her gün beraber saldırdılar. 17/25 Aralık Hırsızlık, Yolsuzluk, Rüşvet Operasyonundan sonra ayrıldılar!
Ortaklardan AKP tek başına iktidarına devam etti, fakat Cemaatin adı Fethullah Terör Örgütü oldu. Savcının örgüt hakkındaki iddianamesi Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi ve FETÖ, yeni eklemeyle FETÖ/PYD (Paralel Devlet Yapılanması) oldu.
İddianame’de amaçları ile ilgili, ‘Türkiye’de devletin bütün anayasal kurumlarını, güvenlik birimlerini, mülki ve adli yapısını ele geçirmek ve aynı zamanda uluslararası düzeyde büyük, etkili bir siyasi ve ekonomik güç haline gelmek olduğu anlaşılmıştır’ ifadesi kullanıldı.
Savcı ve Mahkeme böyle demiş demesine de Cemaat, TC Devletinin tüm anayasal kurumlarını, mülki ve adli yapısını, nasıl oluyor da AKP Hükümetinden hiç yardım almadan tek başına ele geçirebiliyordu? Burası yazılmamış! Ya Savcı ve Mahkeme bu terör örgütünün suç ortağını görmemiş, ya da Cemaatin devleti ele geçirmesini tek başına yaptığı kanaate varmış!
FETÖ/PDY’nin devleti ele geçirme eylemini tek başına yapması mümkün değildir. Devleti ve Hükümeti yönetenler izin verip yardım etmeseler, TC Devletinin Kozmik Odasına kadar giren Cemaat elemanları, değil kozmik odaya, o Askeri Birliğin nizamiyesi önüne bile gelemezlerdi.
AKP-Cemaat işbirliğine kesin delil olacak iki konuşmayı yazalım;
R.T. Erdoğan; Cemaat için, ‘Ne istediler de vermedik. Cemaat ateşte açan bir çiçektir.’
F. Gülen; Erdoğan için, “Ne istediler de yapmadık. Allah evlerine ateş salsın.’
FETÖ/PYD örgütü ile ilgili yapılan yargılamada, bu kitapta anlatılan işbirliği ve suç ortaklığı dosya kapsamına alınmazsa bu yargılama eksik kalır. Bu gün eksik yargılamayı yapanlar, yarın mutlaka yargılanır…”
Not; Anadolu’da saklı-gizli kırıştıranlar için söylenen bir söz vardır; “Gizli öpüşen, sonunda aşikare (aleni) doğurur…
Sağlık ve başarı dileklerimle 19 Şubat 2020 Rifat Serdaroğlu