Anadolu’da bu deyim vicdanı körleşmiş, asla kimseye acımayan, kimse için üzülmeyen, insanlıktan çıkmış kişiler için kullanılır! Boğaziçi Köprüsü (Kendileri yapmış gibi, köprünün adını da değiştirdiler) 30 Ekim 1973’te, Cumhuriyetin 50. Yılında açıldı. Başbakan Demirel idi. Yapımı yaklaşık 3 yıl sürdü. Uzunluğu 1560 metredir. Türk Milletine maliyeti; 21 Milyon 774 Bin 283 ABD Dolarıdır. Tamamen Milli Kaynaklar kullanılarak yapıldı. 47 yıldır Türk Milletine her gün tıkır-tıkır para kazandırarak, hizmet ediyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü 26 Ağustos 2016 yılında açıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan idi. Yapımı yaklaşık 3 yıl sürdü. Uzunluğu 1408 metredir. Türk Milletine maliyeti; 8,5 Milyar TL. (İhale yapıldığı 2013 yılı ortalama dolar kuru 1,9 TL idi.) O tarihteki kura göre maliyeti; (4 Milyar 473 Milyon 684 Bin 210 ABD Dolarıdır.) (ABD resmi rakamlarına göre, 1973 yılındaki 21 Milyon 774 Bin 283 ABD Dolarının alım gücü, 2016 yılında yaklaşık 121 Milyon Dolara eşittir. 1973-2016 arasında ABD Doları %550 enflasyona uğramıştır. Kaynak; Bureau of Labor Statistics Web Sayfası) Yavuz Sultan Selim Köprüsünün yapımı için, Boğaziçi Köprüsü maliyetinin tam 39 katı fazla döviz harcanmıştır. Yani 39 tane Boğaziçi Köprüsünün maliyeti ile, 1 (BİR) adet Yavuz Sultan Selim Köprüsü yapılmıştır. Boğaziçi Köprüsü Türk Milletinindir. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, ancak 2027 yılında Türk Milletinin olacaktır. Yavuz Sultan Selim Köprüsü için inşaat firmasına günlük 135 Bin araç geçiş garantisi verilmiştir. Sadece 2019 yılında, bu garanti karşılığı olarak firmaya 1,6 Milyar TL daha ödenmiştir. (2019 ortalama dolar kuru 5,7 TL idi. 1,6 Milyar TL/5,7= 281 Milyon ABD Dolar (yaklaşık) Yani, 1 yıllık geçiş garantisi karşılığı, 2,4 adet Boğaziçi Köprüsü feda edilmiştir. Bu ödemeler, 2027 yılına kadar devam edecektir. Türk Devleti, 2002’ye kadar, başlangıç ve bitiş maliyeti belli olmayan, her yıl ilave yük çıkaran bir ihale yapmamıştır… Müyesser Yıldız’ı, bir anneyi, bir gazeteciyi, devlette çalışmış birini, emekli bir polis müdürünün eşini “CASUSLUK” gibi çok önemli bir suç iddiası ile gözaltına alıyorsunuz! Evindeki tüm bilgisayarlara-telefonlara-tabletlere el koyuyorsunuz ve yasal zorunluluğunuz olan bilgilerin suretlerini vermiyorsunuz. Müyesser Yıldız’ın kişisel bilgilerini ve dosya içeriğini, hırsızlık parasıyla kurulmuş gazeteye servis ediyorsunuz! En sonunda da Müyesser Yıldız’ın ifadesini almak için tam ÜÇ gün sandalye üstünde bekletiyorsunuz! Dosyanız hazır değilse, neden gözaltına alıyorsunuz? Dosyanız hazırsa, neden ÜÇ gün bekletip işkence yapıyorsunuz? Sizlerin vicdanlarınız kararmış… Değerli Okurlar; AKP İktidarı “Müslüman Demokrat” olduklarını iddia ediyor değil mi? Bunlar, Kuran-ı Kerim’le dalga geçen zibidiyi Bakan ve Büyükelçi yapmadılar mı? MİT TIRLARI Türkmenlere gitmiyor diye TV’de yemin eden adamı Bakan yapmadılar mı? Bunu haber yapan kişinin Milletvekilliğini düşürmediler mi? Bir taraftan Türk Milletini soy soğana çevir, bir taraftan insanlara işkence yap, sonra da biz Müslüman’ız diye konuş! Cengiz İnşaat’ın sahibi olan şapşik ne demişti? “Türk Milletinin a.ına koyacağız!” Adam boşuna konuşmamış, gerçekten ayağımızdaki dona kadar soymuşlar bizi! Sonunuz ibretlik olacak! Sizin vicdanlarınız da kara, imanınız da kara, kapkara… Sağlık ve başarı dileklerimle 12 Haziran 2020 Rifat Serdaroğlu