Temel; “Niagara Şelalesi ve Amazon Nehrinin isim babası benim” demiş! Dursun; “Atma Temel atma! Sen kim Niagara-Amazon kim? Temel; Dinle beni cahil herif! O Şelalenin yanına gittiğimde, öyle gürültü vardı ki, ağzımdan “Ne yaygara, ne yaygara” çıktı. Bunu duyanlar “Niagara” adını koydular! Oradan Amazon Nehrine gittim. Çok uzun bir nehir gördüm! Dedim ki “Amma uzun ha, amma uzun!” Oranın adı da kaldı, Amazon… AKP Genel Başkanı geçen hafta “Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmeye yakınız” deyince, aklıma yukarıdaki fıkra geldi! Keşke ilk 10 değil, ilk 3’ün içinde olsak da bizi gerçekten kıskansalar! Bunun için ekonomik yapımızın yüksek katma değerli, ileri teknolojiye dayalı ihracat ve istihdam yaratacak bir kalkınma modeline dönüştürülmesi gerekir. Aklın da ekonominin de gereği budur. “Küresel Çetenin” eşbaşkanlığını kabullenmiş AKP, bunu bir türlü yapmadı. Ya ne yaptı? Yıllardır, sıcak para-düşük kur- yüksek faize dayalı, istihdam yaratmayan bir ithalat politikası ile ülkemizi, üretim yatırımları yapamayan, tarımını tüketmiş, bankalarını ve tüm stratejik tesislerini, yeraltı zenginliklerini yabancılara kaptırmış bir hale getirdi. Bize göre şu an karşı karşıya olduğumuz esas tehlike COVİD-19 değil, AKP-18’dir. Virüsten evvel, AKP kafasından kurtulmazsak, yakında kıtlık içine düşeceğimiz kesindir. Dünyanın önde gelen araştırma şirketlerinden IPSOS, Türkiye için şu açıklamayı yaptı; Türk Halkının %96’sı ülke ekonomisini tehlikede görüyor. Türk Halkının %86’sı kişisel ekonomilerini tehlikede görüyor. Hanelerin %60’ının gelirleri azaldı Her 10 kişiden dördü, önümüzdeki dönemde de işlerinin kötüye gideceğini söylüyor… Şimdi düşünelim; Böyle bir ekonomi ile dünyanın ilk 10 ekonomisinin içine nasıl gireceğiz? AKP Genel Başkanının bu iddiasına karşı şu soruyu sorsak ne yanıt verecek? “Arkadaş, siz yıllardır 2023 hedefinizin, 25 Bin dolar fert başına milli gelir ve 500 Milyar dolar yıllık ihracat olduğunuzu söylediniz. Bu hedefinizi yakalayabilecek misiniz? O hedef hayal oldu. Bu hedefinizin tutması, normal şartlar altında, eğer yeni bir kriz-doğal afet- yaşamaz isek ve ekonomiyi de bilenler yönetirse 2030’dan evvel mümkün değildir… Türkiye’nin Irak’ta-Suriye’de başını belaya sokan sizsiniz. Libya’da ne için bulunduğumuzu hala Türk Milletine anlatmadınız. Sayısını hükümetinizin de bilmediği milyonlarca Suriyeliyi ülkeye sokan sizsiniz. Bu insanlara 45-50 Milyar dolar harcadık, diyen sizsiniz. Şu an dahi, Türk Gençleri aç ve işsiz gezerken, Suriye ve Libya’da, terör örgütü El-Nusra militanlarına her ay maaş ödeyen sizsiniz. Hazine garantisi vererek yaptırdığınız köprü ve yollarla, Türk Milletinin önümüzdeki 20-25 yılına ipotek koyduran sizsiniz. Eğer bugün, 5 gencimiz den 3’ü işsiz ise sorumlusu sizsiniz… Bak Arkadaş, sen G-20’yi, G-10’u, G-5’i bırak! Türkiye’yi getirdiğin yer, 2018 Dünya sıralamasında 9.405 dolar yıllık kişi başı gelirle, 72. Sıradır. Bu sene daha da aşağı düşeceğiz. Üretemezsen, büyüyemezsin! Üretemezsen istihdam sağlayamazsın. Tarımı sonuna kadar desteklemezsen yarın bir kriz anında aç kalırsın, aç. Peteğinde balın olsun, onun sineği taa Bağdat’tan gelir. Ama peteğin boşsa, üretmiyorsan değil dış yatırımcı sinek bile gelmez, arkadaş! Not; 01 Temmuz 2020’den itibaren yazılarım sadece “cobanatesihareketi.com” sitesinde yayınlanacaktır. Sağlık ve başarı dileklerimle 30 Haziran 2020 Rifat Serdaroğlu