Cuma Namazı sonrası, herhangi bir cami çıkışında, elinde mukavva kutu içinde bekleyen ve “Boş geçmeyelim ey cemaati Müslimin! Caminin ihtiyacı var. Allah rızası için eller cebe” diye bağıran biri! Ne makbuz var ne de kaç para toplandığını ne de nereye harcanacağını bilen! İşte size AKP’nin anladığı Sosyal Devlet! Avrupa’da bir cami! Ankara’dan gelen İhvan Kafalı siyasetçi cemaate sesleniyor; “En büyük İmam Hatip Okulunu biz yaptırıyoruz. Buradan yetişen çocuklar İslam’ın neferleri olacak. Sizlerden yardım toplamaya geldik. Gönlünüzden ne koparsa! Görevli arkadaşlar aranızda dolaşıp avroları toplayacak!” İşte size AKP’nin İhvan kafasının Sosyal Devleti! Cumhurbaşkanı; Size IBAN numara veriyoruz. Deprem için, sel baskını için yardımlarınızı bekliyoruz! Bu felaket Cenab-ı Allah’ın takdiridir. İşin fıtratında var. Bir gün herkes ölümü tadacak! IBAN numarası televizyonda bant olarak yazıyor. İlk günde 1 Milyar TL topladık!” İşte size AKP önderliğinin anladığı Sosyal Devlet! Böyle devlete dense-dense, “Dilenci Devlet” denir, sosyal devlet denmez! 2000 yılından beri Türk Milletinden “Deprem Vergisi” diye toplanan para yaklaşık 100 Milyar TL. 20 yılın ortalama dolar kuruna göre 33 Milyar Dolar! Bu para Türk Milletinden, şartlı olarak alınmıştır. Yandaş müteahhitlere destek olunsun diye değil. Nerede bu para? Kuruş-kuruş açıklamak zorundasınız! Erdoğan-Gül-Bahçeli-Davutoğlu-Babacan, bu hesabı Türk Milletine vermezseniz, vebal altındasınız, demektir… 500 bin üniversite öğrencisi, burs paralarını ödeyemediği için icralık! Medikal İlaç Sanayicileri yıllardır, devletten alacaklarını alamıyor, üstelik devlet sanayicileri haraca bağlıyor! Kış mevsimine girdiğimiz şu anda, elektriğe %34, doğalgaza %35 zam yapıldı. Millet donacak! İktidar ortağı, “Askıda ekmek” kampanyası başlatmış. Millet aç! Devletin kesinti yapmadan, tıkır-tıkır parasını ödediği iki yer var; -Hazine garantili, gizli ortaklı müteahhitlerin ihalelerinin parası, -Saray’ın günlük 10 milyon TL tutan harcamaları ve örtülü ödenek! Bu devlete dense-dense “Ceberrut Devlet” denir, sosyal devlet denmez! Sadi Şirazi şöyle der; Çocuklarınızı kuzu gibi yetiştirmeyin ki, büyüdüklerinde sürüye koyun olmasınlar! Demokratik rejimin en önemli özelliği, sorgulamadır. İnsanların seçtikleri kişileri sorgulamaları en doğal haklarıdır. Hiçbir yönetici sorgulanamaz hesap sorulamaz değildir. İster Cumhurbaşkanı, ister Bakan, ister Vali! Hepsi Türk Milletine hesap vermek zorundadır… İzmir’de ilginç bir olay yaşanıyor; Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Büyükşehir Belediyesi ile birlikte, evsiz kalan 1500 vatandaşımıza aylık 2 bin TL kira yardımında bulunacaklarını açıkladı. Bu amaçla da İzmirlilerden yardım toplamaya başladı! Halbuki, Cumhurbaşkanı Erdoğan iki gün önce, evleri kullanılmaz halde olan vatandaşlarımıza devlet olarak kira yardımında bulunulacağını, ayrıca beyaz eşyalarının da devlet tarafından yenileceğini açıkladı! EBSO Başkanının bu acelesi, bu iktidara yaranmak telaşı nereden çıktı? Ya Cumhurbaşkanın sözüne inanmıyorsunuz, ya da yağcılık yapıyorsunuz! Önce bekleyin! Cumhurbaşkanı sözünü yerine getirsin, devlet görevini yapsın. Yetmezse, siz de yardım edersiniz. Değerli Okurlar; Dik durmasını bilmeyen, iktidardan Allah’tan korkar gibi korkan STK Başkanları şu gerçeği hiç unutmasınlar! Siz, sizi seçenlerin yararlarını korumaz, iktidarla akçeli ilişki içine girer ve kendinizi AKP’ye kullandırırsanız, her gelen iktidar sizi hoyratça kullanır! Laik Cumhuriyete, Hukuk Devletine, Atatürk’e düşman, serveti şaibeli, diploması sahte, kişilerin önüne yatarsanız, herkes sizin üstünden geçer. Ya AKP’li olun ve İran tipi din devletini savunun, ya da yaşadığınız gibi olun ve tavrınızı-yerinizi belli edin. Eğer böyle devam ederseniz, suç ortağı olarak yargılanırsınız, kimse de yüzünüze bakmaz! Sosyal Devlet İlkesini çiğneyen ve devletimizi içte ve dışta borcunu ödeyemeyen, “Dilenci Devlet” konumuna düşüren herkes, hukuk içinde hesabını verecektir. DOĞRU Parti bu ve benzeri sebeplerden ötürü, “Türk Milletinin Haklarını” korumak için Devr-i Sabık yaratacaktır…