Son zamanlarda AKP yetkililerinin üzerinde gizlice çalıştıkları konu “Süreç”tir.
HDP’nin üstüne hukuksuzca gitmenin de, ABD’ye hoş görünme çabalarının da AB’ye yaltaklanmanın da altında AKP’nin yeni süreç-yeni ittifak amacı vardır.
“Ne Mutlu Türküm Diyene”, “Milli Andımız”, “Atatürk” sözünü duyunca tüyleri diken-diken olan AKP Genel Başkanı Erdoğan, kısa bir zaman sonra MHP’yi oyun dışına atacak, HDP ile ittifaka girecektir. Bahçeli, kapı önüne bırakılmış süt şişesi durumuna düşünce, A. Çakıcı’dan başka kiminle ittifak yapacak?
Birinci İhanet Sürecini nasıl yaşadığımızı hatırlamayan gençlere, doğruları biz anlatalım ki, ikincisine hazırlıklı olsunlar!
AKP yetkililerini ve AKP’nin haram medyasını dikkatle takip edin.
Birinci argümanları; “Eee, ABD ve AB böyle istiyor ne yapalım” olacaktır. Suratlarına, insanları kandırmaya çalışan, yakınlarını aldatan, yalan söyleyen kişilerin görüntüsünü yerleştireceklerdir. Çünkü onlar gayet iyi biliyorlar ki, “Süreç” diye millete kakalamak istedikleri olayın asıl adı “İhanet”tir.
Tek korkuları, Türk Milletinin gerçeği görüp bunları alaşağı etmesi ve gerçek bağımsız Türk Yargısının eline vermesidir.
İhanetin yabancı planlayıcılarını, Kürtçülük ve Siyaset ayağını, Şeriatçı-Bölücü birlikteliğini tarihten örnekler vererek defalarca yazdık. Türk Milleti, kim hain kim değil her geçen gün daha iyi anlamaya başladı.
Türk Milletinin şimdilik şüphe ile yaklaştığı kurum “Medyadır”.
Devlet Bankalarından verilen kredilerle satın aldırılan ve başına damadın kardeşinin oturtulduğu Medya grubu, cemaatin örtülü basını ve besleme basın organlarının hedefleri zaten bellidir ve yıllardır İslâm Cumhuriyeti için çalışmaktadır.
Türk Milleti bu grupların ne gazetelerini okur, ne de televizyonlarını seyreder. İzlenme ve satış rakamlarından bu durum anlaşılır. Bunların bayi satışı 10-20 bin civarındadır. Abone usulü ile çalıştıklarını ve bu şekilde yüz binlerce gazete sattıklarını söylerler ama abone listelerini asla açıklamazlar.
Çünkü bu çapta bir abonelik yoktur. Maliye Bakanlığı bunları görmezden gelir, vergi kaybına ses çıkarmaz, incelemez inceleyemez!
Esas problem, yıllar yılı Türk Milletini “Lâik Cumhuriyetin Bekçisiyiz” ,
“Türkiye Türklerindir” diye kandırıp, şimdi de Türkiye Cumhuriyeti’nin temeline dinamit koyanlara gazete köşelerini ve ekranlarını açanlardadır.
Bunların hepsinin devletle işleri vardır, doymak bilmezler. Üç kuruşluk menfaat uğruna veya bir polis-bir savcı-bir vergi denetmeni korkusuna anında teslim olurlar. Eşbaşkandan Allahtan korkar gibi tırsarlar.
Vatan-Millet-Demokrasi-Lâik Cumhuriyet-Sosyal Devlet-Üniter Yapı bunların umurlarında değildir. Yeter ki bunların dümenleri bozulmasın, ülkeye ne olursa olsun!
Oto yedek parça satıcılığından, tüpçülükten, iş makinesi satıcılığından, kaçakçılıktan Medya Patronluğuna yükseldiklerini unuttuğumuzu zannederler.
Türkiye’nin çağdaşlıktan koparılması, Türk Ordusunun sahte-düzmece delillerle yok edilmesi, Yargının iktidarın emrine girmesi, 21. Yüzyıl’da tarikat ve cemaatlerin devleti kuşatması, milletin gırtlağına kadar borca sokulması onları hiç mi hiç ilgilendirmez. Herkesi kör, Türk Milletini de aptal sanırlar.
Bilmedikleri, görmedikleri şudur;
*Eğer “Karşı Devrimciler” başarılı olur ve Türkiye Cumhuriyeti’ni, İran tipi “Anadolu İslam Cumhuriyetine” dönüştürürlerse, kesilecek ilk başlar bu dört-beş kişinin kafaları olacaktır. Bundan kurtuluşları yoktur.
Atatürk’ün en güçlü olduğu zamanda, Devletin Asteğmeninin kafasını kör bıçakla kesmekten korkmayan zihniyet, şimdi bunlara mı acıyacak?
Derviş Memed Kubilay’ın kafasını kesti, torunu da Kozmik Odanın kapısını FETÖ’ya açtırmadı mı?
*Eğer Türk Milleti, kendisine uygulanan basın ambargosunu yırtar ve gerçekleri görürse (mutlaka böyle olacaktır) demokratik yolla milletin başından defedeceği tarikat-cemaat artıklarını tarihin derinliklerine gömdükten sonra bunlardan mutlaka hesap soracaktır.
Bu yazılanların amacı hem bilgilendirmek, hem de tarihe not düşmektir.
DOĞRU Parti olarak biz mutlaka hesap soracağız. Bizden sonra da Türk Gençliği hesap soracaktır.
Erdoğan; “Bitaraf olan, bertaraf olur” dedi ve bu sepetler taraf oldular.
Biz de diyoruz ki; “Türk Milletinden yana taraf olmayanlara, Türk Milletinin kuyusunu kazanlara demokratik kurallarla hesap sormayanların iki dünyası da kararsın.
Bu aziz milletin imkânlarını kullanacaksın, ekmeğini yiyeceksin ama ihanet etmekten geri durmayacaksın! Herkes durduğu yerin hesabını verecektir…
Sağlık ve başarı dileklerimle 25 Ocak 2021
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı