Çanakkale Haber

Olgun YÜKSEL
Köşe Yazarı
Olgun YÜKSEL
 

GARA OPERASYONU

13 Şubat 2021 günü Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından, Irak’ın Gara bölgesinde bir operasyon gerçekleştirildi. Karşı tarafın kaybı 50 küsur kişi olarak açıklandı. Bizim toplam şehit sayımız 16 Asker polis ve MİT görevlisi kamu personelinden oluşuyor. Bu durumu rakamlarla ifade etmenin garabet bir yaklaşım olduğunu da vurguluyorum. Bu bir operasyondur. İnsanlar birbirlerine taş atarak çarpışmadılar. Hava Kuvvetlerinin, Kara birliklerinin savaştığı bir operasyondur. Devlet kendine tehdit gördüğü ve kendisine karşı terör eylemlerinde bulunan her yapıya karşı gereken tedbirleri almakla ve gereken operasyonları yapmakla da yükümlüdür. PKK denilen lanetli terör örgütüyle 46 yıldır Devletimiz mücadele etmektedir. Bende bu mücadelenin ön saflarında mücadele ederek yıllarını vermiş bir bireyim. Bu ülkede 46 yıldır Asker analarının, Polis analarının, Öğretmen analarının, Mühendis analarının, çeşitli kamu görevlisi analarının gözyaşları dinmedi. Bu mücadele için Milletimiz binlerce evlatlarını, Devletimiz ise kaynaklarını feda etti. Böyle bir melanetle mücadele etmek zorunda kalmasaydık ülkemiz bugün ikiye, üçe katlanmış olurdu. Devletimizin bu haklı mücadelesinde, milletimiz her zaman yanında durmuştur. Her şehit yakını “Vatan Sağ Olsun” cümlesini şiar edinmiştir. Araziyi bilmiyorum, zaten herkes haritadaki yerini öğrendi. Kaçırılarak rehin alınan 13 evladımızın katledilişinin vatandaşlarımıza açıklanış şekli acımızı daha da örselemiştir. Bu mücadele de görevli her asker, polis ve diğer kamu görevlisi tüm kahramanlarımız bu uğurda canlarını feda etmek pahasına yola çıkmışlardır. Yeminlerini de etmişlerdir. İçimiz yanarak 46 yıldır şehitlerimizi toprağa veriyoruz. Bu, terörle yapılan savaştır. On binlerce operasyon gerçekleştirildi. Hiçbir operasyonun başarısını ya da başarısızlığını tartışmaya açmayı da doğru bulmuyorum. O operasyonların hangi şartlarda gerçekleştirildiğini iyi bildiğimden tüm operasyonların uygulayıcılarının tamamı kahramandır. Bu yolda şehit olmak, yaralanmak, sağ olmak hepsi mukadderattır. Takdiri İlahidir. 1999 yılı öncesinde Çoğu şehidimizin işlemlerini gözyaşlarıyla bizzat ben yaptım. Allah hiçbir görevlimizin ayaklarına taş değdirmesin, ama bir realitedir ki, kutsal görevlerini yapan çocuklarımızın acılı haberlerini almaktan korkmaya devam edeceğiz. Bu mücadele de devletimize, hükümete desteğimiz her zaman devam edecektir. Şehitlerimiz helikopterlerle nakledilirken açıklamayı Malatya Valisi yapıyor. 13 Evladı katledilen bir milletin hükümet yetkilileri ortalıkta yoklar. Bir dönem o şehitleri kelle olarak nitelendirenler yine bu sefer muktedir olarak partisinin il genel kurulunda bu operasyonda şehit olmuş bir kahramanımızın annesini oğlunun mezarı başında iken telefonla bağlatıp il kongresine konuşturuyor. Acılı Ablamızın il kongresine konuştuğundan haberi olmadan Sayın Cumhurbaşkanı ile konuştuğunu zannediyor. Devamında il kongresine konuşmaya devam eden Sayın Cumhurbaşkanı esprileriyle kahkaha atmaya devam ediyor. Buna ne denir? Nasıl tanımlanır bilmiyorum! Ancak Devlet Ciddiyetinin en baştan kaybolduğunu ve zatı âlin şahsında sayı dışında bir ifadesinin olmadığının delilidir. 2002’den beri devam eden iktidarının 2015 yılına kadar olan 13 yıllık safahatını hatırlarsak, açılımları, akil adamları, T.C. İbaresinin tüm devlet dairelerinden kaldırılışını, Habur sınır kapısı garabetini, 21 Mart günleri Terörist Başının Diyarbakır meydanlarında mesajlarının okutturulmasını, Güvenlik güçlerine operasyonların yasaklanmasını, Dolma Bahçe bildirisini, terörist başına Sayın Öcalan şeklindeki ifadesini, Oslo görüşmelerini, megri megri şeklindeki müzik eşliğinde coşkularını, FETÖ denilen yapıyla işbirliği yaparak hatta bugünkü PKK’lıları da gizli tanık yaparak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, en iyi yetişmiş kurmaylarını, subaylarını, astsubaylarını, generallerini düzmece davalarla yıllarca zindanlarda yatıranları hatırladığımda ben bu olaylara şaşırmıyorum. Bu yazıyı da bir avuç okuyucularımıza sadece hatırlatmak için yazıyorum. Yandaş Medyalarıyla, trolleriyle, partilileriyle, müptezel cemaat yapılarıyla, Devletimizi Laik devlet olması nedeniyle kafir devlet olarak yaftalayan ve soyma gerekçesi olarak gören yandaşlarıyla, Atatürk düşmanı yandaşlarıyla, Cumhuriyet düşmanı yandaşlarıyla ve dahi ağız birliği yaparak kendisi adına konuşturduğu küçük ortağıyla birlikte AKP’li olmayan ülkemizin yarısından fazlasını terörist veya hain ilan etmelerini ise hiç umursamıyorum. HDP’yi ve bu parti taraftarlarını muhatap almadan diğer muhalefet partililerine ve taraftarlarına tavsiye ederim. Umursamayın. Seçim zamanı gerekeni yapın. İktidarlarının devamını her şeyden daha mubah gören bu zihniyetin elinde neredeyse tapındığım Devletimin tüm kurumlarıyla hırpalanışını, kaynaklarının talan edilişini, Nihal Atsızın kitabındaki Yüzbaşı Işbara Alp’in izlemekle yetinmek zorunda kalışına benzer şekilde sadece izliyorum ve üzülerek söylemeliyim ki bu Milletimizin takdiridir. Yok olmadan uyanacağı seçim gününü bekliyorum.
Ekleme Tarihi: 15 Şubat 2021 - Pazartesi
Olgun YÜKSEL

GARA OPERASYONU

13 Şubat 2021 günü Türkiye Cumhuriyeti Devleti tarafından, Irak’ın Gara bölgesinde bir operasyon gerçekleştirildi. Karşı tarafın kaybı 50 küsur kişi olarak açıklandı. Bizim toplam şehit sayımız 16 Asker polis ve MİT görevlisi kamu personelinden oluşuyor. Bu durumu rakamlarla ifade etmenin garabet bir yaklaşım olduğunu da vurguluyorum. Bu bir operasyondur. İnsanlar birbirlerine taş atarak çarpışmadılar. Hava Kuvvetlerinin, Kara birliklerinin savaştığı bir operasyondur. Devlet kendine tehdit gördüğü ve kendisine karşı terör eylemlerinde bulunan her yapıya karşı gereken tedbirleri almakla ve gereken operasyonları yapmakla da yükümlüdür. PKK denilen lanetli terör örgütüyle 46 yıldır Devletimiz mücadele etmektedir. Bende bu mücadelenin ön saflarında mücadele ederek yıllarını vermiş bir bireyim. Bu ülkede 46 yıldır Asker analarının, Polis analarının, Öğretmen analarının, Mühendis analarının, çeşitli kamu görevlisi analarının gözyaşları dinmedi. Bu mücadele için Milletimiz binlerce evlatlarını, Devletimiz ise kaynaklarını feda etti. Böyle bir melanetle mücadele etmek zorunda kalmasaydık ülkemiz bugün ikiye, üçe katlanmış olurdu. Devletimizin bu haklı mücadelesinde, milletimiz her zaman yanında durmuştur. Her şehit yakını “Vatan Sağ Olsun” cümlesini şiar edinmiştir. Araziyi bilmiyorum, zaten herkes haritadaki yerini öğrendi. Kaçırılarak rehin alınan 13 evladımızın katledilişinin vatandaşlarımıza açıklanış şekli acımızı daha da örselemiştir. Bu mücadele de görevli her asker, polis ve diğer kamu görevlisi tüm kahramanlarımız bu uğurda canlarını feda etmek pahasına yola çıkmışlardır. Yeminlerini de etmişlerdir. İçimiz yanarak 46 yıldır şehitlerimizi toprağa veriyoruz. Bu, terörle yapılan savaştır. On binlerce operasyon gerçekleştirildi. Hiçbir operasyonun başarısını ya da başarısızlığını tartışmaya açmayı da doğru bulmuyorum. O operasyonların hangi şartlarda gerçekleştirildiğini iyi bildiğimden tüm operasyonların uygulayıcılarının tamamı kahramandır. Bu yolda şehit olmak, yaralanmak, sağ olmak hepsi mukadderattır. Takdiri İlahidir. 1999 yılı öncesinde Çoğu şehidimizin işlemlerini gözyaşlarıyla bizzat ben yaptım. Allah hiçbir görevlimizin ayaklarına taş değdirmesin, ama bir realitedir ki, kutsal görevlerini yapan çocuklarımızın acılı haberlerini almaktan korkmaya devam edeceğiz. Bu mücadele de devletimize, hükümete desteğimiz her zaman devam edecektir. Şehitlerimiz helikopterlerle nakledilirken açıklamayı Malatya Valisi yapıyor. 13 Evladı katledilen bir milletin hükümet yetkilileri ortalıkta yoklar. Bir dönem o şehitleri kelle olarak nitelendirenler yine bu sefer muktedir olarak partisinin il genel kurulunda bu operasyonda şehit olmuş bir kahramanımızın annesini oğlunun mezarı başında iken telefonla bağlatıp il kongresine konuşturuyor. Acılı Ablamızın il kongresine konuştuğundan haberi olmadan Sayın Cumhurbaşkanı ile konuştuğunu zannediyor. Devamında il kongresine konuşmaya devam eden Sayın Cumhurbaşkanı esprileriyle kahkaha atmaya devam ediyor. Buna ne denir? Nasıl tanımlanır bilmiyorum! Ancak Devlet Ciddiyetinin en baştan kaybolduğunu ve zatı âlin şahsında sayı dışında bir ifadesinin olmadığının delilidir. 2002’den beri devam eden iktidarının 2015 yılına kadar olan 13 yıllık safahatını hatırlarsak, açılımları, akil adamları, T.C. İbaresinin tüm devlet dairelerinden kaldırılışını, Habur sınır kapısı garabetini, 21 Mart günleri Terörist Başının Diyarbakır meydanlarında mesajlarının okutturulmasını, Güvenlik güçlerine operasyonların yasaklanmasını, Dolma Bahçe bildirisini, terörist başına Sayın Öcalan şeklindeki ifadesini, Oslo görüşmelerini, megri megri şeklindeki müzik eşliğinde coşkularını, FETÖ denilen yapıyla işbirliği yaparak hatta bugünkü PKK’lıları da gizli tanık yaparak, Türk Silahlı Kuvvetlerinin, en iyi yetişmiş kurmaylarını, subaylarını, astsubaylarını, generallerini düzmece davalarla yıllarca zindanlarda yatıranları hatırladığımda ben bu olaylara şaşırmıyorum. Bu yazıyı da bir avuç okuyucularımıza sadece hatırlatmak için yazıyorum. Yandaş Medyalarıyla, trolleriyle, partilileriyle, müptezel cemaat yapılarıyla, Devletimizi Laik devlet olması nedeniyle kafir devlet olarak yaftalayan ve soyma gerekçesi olarak gören yandaşlarıyla, Atatürk düşmanı yandaşlarıyla, Cumhuriyet

düşmanı yandaşlarıyla ve dahi ağız birliği yaparak kendisi adına konuşturduğu küçük ortağıyla birlikte AKP’li olmayan ülkemizin yarısından fazlasını terörist veya hain ilan etmelerini ise hiç umursamıyorum. HDP’yi ve bu parti taraftarlarını muhatap almadan diğer muhalefet partililerine ve taraftarlarına tavsiye ederim. Umursamayın. Seçim zamanı gerekeni yapın. İktidarlarının devamını her şeyden daha mubah gören bu zihniyetin elinde neredeyse tapındığım Devletimin tüm kurumlarıyla hırpalanışını, kaynaklarının talan edilişini, Nihal Atsızın kitabındaki Yüzbaşı Işbara Alp’in izlemekle yetinmek zorunda kalışına benzer şekilde sadece izliyorum ve üzülerek söylemeliyim ki bu Milletimizin takdiridir. Yok olmadan uyanacağı seçim gününü bekliyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.