Başbakanlığının ilk yıllarında gazeteci Kadir Çöpdemir Erdoğan’a sormuştu;
“Efendim, sizin belli bir geliriniz var. Oğlunuz gemi almış. Hangi parayla aldı?”
Erdoğan; “Bir dakika kardeşim, gemi var gemicik var” diye başlayan ve 500 bin doları küçümseyen, adeta çerez parası seviyesine indiren savunmasını yapmıştı!
Tüm Türkiye bu konuşmayı izledi. Videosu ve kaseti sosyal medyada milyonlarca defa izlendi! Değişen bir şey olmadı!
Gemilerin sayısı arttı, ne hesap verildi ne de hesap soruldu?
Demek ki bu bir kaset değil, kasetçik idi!
“Kasetçik” ilk yenilgisini böyle aldı.
Aradan zaman geçti. Bu defa Reza Zarrab, Babek Zencani, görevdeki Bakanlar, Bakanların uyanık veletleri, Banka Genel Müdürü, Genel Müdür Yardımcıları, ayakkabı kutularında milyonlarca döviz, 24 saat sonra bile hala evde 30 milyon Avro kalan “sıfırlama” serüvenini yaşadık!
Yetmedi, maceranın Amerika bölümünün birinci sezonunu yine kasetten izledik.
Değişen bir şey olmadı! Servetler füze gibi arttı, ülkenin borcu üç misli çoğaldı, Türk Milletinin lokmaları küçüldü!
Ne hesap verildi ne de hesap soran oldu? Bu da bir kaset değil “kasetçik idi!
“2’nci kasetçik yenilgisi” böyle oldu.
Sonunda “Çökme-Çökertme” olayları açığa çıkmaya başladı. Bin bir gece sürecek Sedat Peker videoları devri başladı! Bu defaki kaset mi kasetçik mi henüz bilmiyoruz amma, ortalık alt üst oldu!
Binlerce yıllık devlet deneyimi olduğunu söylediğimiz Türk Devletinin Yargı Kurumlarının, Emniyet birimlerinin ve 83 milyon vatandaşın gözleri önünde, rezilliğimizin bini bir para oldu. Hür dünya milletleri arasında kimsenin yüzüne bakacak halimiz kalmadı. Utanması gerekenler tınmadı bile!
Bu olaylar gerçek ve henüz başlangıç. Bundan sonra çok daha iğrençlerini göreceğiz. Çünkü, “AKP- Yolsuzluk- ihanet” ayrılmaz parçalardır. Nasıl ki
Kuru Fasulye-Pilav-Cacık ayrılmaz bütünse, bunlar da asla ayrılmazlar.
Türk Milletinin önemli bir bölümü, nedense bu rezillikleri hem görmek istemedi, hem de gereğini yapmayarak bu soygun düzenine oy vermeye devam etti.
Türk Milletinin anlamadığı olay şu idi;
Türk Milleti, atı eyerine göre değerlendirdi! İktidara bu gücü verenin kendisi olduğunu unuttu. Bunların millete güç göstermelerinden, şatafatlarından haram para ve haram kuruluşlarının gücünden korktu! Türk Milleti korktukça, bunlar azıttı ve bu hale geldik!
Hırsız, yaptığından utanmıyorsa, üstelik Karakolu ele geçirmişse, Yargı da görevini yapmıyorsa, ne yapılacak? Bu bataktan nasıl çıkılacak?
İşte görev bu noktada cesur, dürüst, vatansever siyasetçilere düşer.
Türk Milletine gerçekler anlatılacak, demokrasi ve hukuk başlığında biraraya gelinecek, toplu ve sürekli yasal eylemler planlanacak!
İktidar ya kaçacak ya da sandığa gidecek.
Necip Türk Milleti de bu kez üzerine düşeni yapacak ve yargıda hesap sorma, Türk Milletinden çalınanları geri alma dönemi başlayacak.
Bundan böyle, Beytülmal’a el uzatmayı düşünen herkes sonucuna katlanacak!
Sağlık ve başarı dileklerimle 20 Mayıs 2021
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı