Sedat Peker YouTube yayınlarıyla kasıp kavurdu. Tam bir fenomen haline geldi. Vatandaşlarımız, pazar günlerini iple çeker oldu. Yayınlar izlenirken bilgisayar ya da telefonlar yetmez oldu. Vatandaşlarımız, Notebook’larını televizyonlara bağlayıp ailece kahvaltı yaparken Sedat Peker’i izliyor.  Her videonun izlenme oranının ailece izlendiğini de kabul edecek olursak YouTube izlenme rakamlarının en az 3 ya da 4 ile çarpmak gerekir ki, bu rakam ülke nüfusunun neredeyse yarısına tekabül eder. Yaşlı ya da çocuk nüfusunu saymayacak olursak nüfusun ¾’ünün izlediğini tahmin etmek hiç zor değil. İç İşleri Bakanının bu oranları bilmediğini sanmıyorum. Zat-ı halleri Ulusumuza resmen iğrenç bir üslup ile ağır hakarette bulunmuştur. Nerede bir talancı, hırsız, dolandırıcı, uyuşturucu kullandığını pudra şekeri diyerek yutturan ya da devlet eliyle devleti soyan ve dahi Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı kim var ise herkesle boy boy hatıra fotoğrafları var. Mafya veya örgütlü çete liderleriyle olan fotoğraflarını yazmadık.  Böyle bir İç İşleri Bakanımız var. Mafya dizilerine bu kadar çok saran canım milletimizin canlı, diri diri coşkulu bir anlatımı olan suç makinesi Sedat Peker’i izlemesine neden öfke kusuyor ve hakaret ediyorsunuz? Ben şahsen toplamda yarım saat dahi izlemediğim Kurtlar Vadisi, Çukur gibi dizilerin izlenme oranlarını incelerseniz Sedat Peker Videolarının izlenme oranları asla sürpriz olmamalı.  FETÖ’den Al Haberi        Sedat Peker videolarının tamamını izledim. Çünkü bu bir senaryosu yazılmış film dizisi değil. Burada anlatılan her olayın araştırılması gerekiyor, anlatımlarda adı geçen herkes gerçek kişilerden oluşuyor. Şahıs kendi işlediği suçlar dâhil kim, nerede, ne zaman, ne yaptı tek tek açıklıyor. Açıkladığı kişiler Devletin önemli makamlarını işgal eden kişilerden oluşuyor. Aralarında mahkeme başkanları dahi var. Kimi, kime şikâyet edeceğiz?  Devlet ricali sustukça ve eylemsizlik kararı verilmiş gibi ilgili hiç bir adli makamlardan tek bir kımıldama dahi olmaz iken, FETÖ’nün organize bir şekilde televizyon stüdyolarına benzer mekânlarda çekilmiş cafcaflı videolarının ardı arkası kesilmeden servis ediliyor. Devlet, devlet olmalı ve devleti yönetenler ne olursa olsun devlet adamlığını şimdi göstermeliler. Eğer adli makamlar şimdi susarlar ise, gelecekte verecekleri her karar hükümsüz kalacaktır. Verecekleri her hüküm Hitler’in ya da Saddam’ın veya Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un’un vb. diktatörlerin direktifleri gibi algılanacak ve hukuk devleti kavramı, değerini tamamen yitirecektir. Çok çok üzülerek belirtmeliyim ki bu süreci en iyi şekilde kendi menfaatlerine uygun şekilde, FETÖ çok iyi manipüle ederek kullanıyor. Halen dahi kısmen de olsa FETÖ ile mücadele edildiğine inanan bir vatandaş olarak FETÖ ile mücadeledeki sürecin akamete uğramasından endişe ediyorum. Devletimizin adli makamlarının çok acil harekete geçmesi gerekiyor. Milletimize de bura da düşen görevler var. Her şeyi CİMER’e yazıyorsunuz, bu şahsın iddialarını da yazarak sorun. Özellikle bu iddiaların üzerine, iktidara oy verenlerin çok daha fazla gitmesi gerekiyor. Savcılar soruşturma kapsamında bahsedilen kişilerin telefon veya sinyal kayıtlarını emniyet, Jandarma, istihbarat vs. teknolojinin ilgili kurumlarından soruşturmalılar. Devletin makamlarını işgal edenlerin satır aralarından verdiği mesajların, artık geyik muhabbeti kadar değeri kaldı. Eğer bu temizlenmeyi iktidarın kendisi başlatmaz ise iktidarlarının sonrasında işleri çok zor. Ben sıradan tek başına bir vatandaş olarak söylüyorum. Hukuk boşluk kabul etmez. Eninde sonunda o boşluğu birileri doldurur. Bu süreci FETÖ kendilerini aklamak için kullanıyor. Şu an da Devlet ricali susuyor, FETÖ gümbür gümbür konuşuyor. Bu kadar mücadeleye, can kaybına, kan kaybına, şehitlere yazık oluyor. Benden bu kadar.  Kalın Sağlıcakla.