Sizlerden ricam, imkanı olan herkesin bu mektubu CB Erdoğan’a iletmesidir! CB Erdoğan, rahatsız olduğunuzu biliyorum. Yıllardır epilepsi ve kolon kanseri tedavisi görüyorsunuz. Bu yoğun ve sürekli tedavi sürecinin sinir sistemlerinizi tahrip ettiği, yürüyüşünüzden, hareketlerinizden, konuşmalarınızdan belli oluyor. Türkiye’de her konuda olduğu gibi, sizin sağlık durumunuz hakkında da şeffaflık olmaması, sağlığınız konusunda her türlü spekülasyonu destekliyor. Umarım, Türk Milleti için olması gereken saygınız gereği, sağlık durumunuzu bir raporla açıklarsınız. Türk Milleti, ne istediyseniz size fazlasıyla verdi. Bir faniye nasip olabilecek her makam size nasip oldu. Sizin ve yönetiminiz hakkındaki fikirlerim bellidir ve ne yazık ki yanılan hep siz oldunuz! Keşke böyle olmasaydı! Siz her adımınızda yanıldınız, kendi ifadenizle herkes sizi kandırdı ama ceremesini çekmek Türk Milletine kaldı. Önümüzdeki yıllar boyunca da, yönetiminizden kalan tortuları temizlemekle yine Türk Milleti uğraşacak. Bugün size siyaset dışında bazı öğütler vermek istiyorum. İlerde “Kimse beni uyarmadı” dememeniz için, Azra Kohen adlı değerli yazarımızın eserlerinden alıntı yaparak düşüncelerimi sizinle paylaşıyorum! Milyarlarca insan, milyarlarca düşünce, his, duygu, uyanış, fikir, acı, haz, yaşanmışlık her gün birbirleriyle iç içe geçerek, çarpışarak, bölünerek, azalarak, artarak, değişerek bir desen gibi ortak bilincimizi oluşturuyor. Yaşanmışlıklarımız ortak bilinçte birikiyor ve bu birikim insanoğlunun varlığının özünü oluşturuyor. Siz Erdoğan, makamınız ne olursa olsun, işte bu ortak bilinçte sadece bir zerresiniz. Tıpkı bizler gibi! Hissettiğiniz her şey, yapmayı seçtiğiniz her davranış, tutmayı seçtiğiniz her taraf yaşamı etkiliyor. Sadece bir zerre olduğunuzu unutmadan, hayatla ve Türk Milleti ile savaşmayı bırakıp yaşama sahip çıkmak ister misiniz? Kimin yaşamı olduğunu ölçmeden, insanları ayrıştırmadan, toplumun sizin gibi düşünmeyen kesimine hakaret etmeden, bedenleşmiş her canın Allah’a ait olduğunu anlayarak, cana değer biçmenin ve canları ayrıştırmanın bu dünyadaki en şeytani şey olduğunun ayırdında olarak, yaşama sahip çıkmak ister misiniz? Siz Erdoğan, sonucu ne olursa olsun, sadece yaşamı korumak için gösterdiğiniz çaba kadar insansınız ve bu mektup insanlığınızı ölçmek için size yazıldı. Yaşamın emrinde olmak, doğaya, ağaca, suya, hayvana, kadına, çocuğa ve özellikle sizin gibi düşünmeyenlere sahip çıktığınız kadar insansınız… Sizinle siyasi mücadelemiz her gün artan bir tempoda devam edecek. Ta ki sizi, Türk Yargısına teslim edinceye kadar. Siz de beni tutuklatmak için elinizden geleni ardınıza koymayın! İktidarınız boyunca tarihin en büyük yolsuzluklarını gördük, duyduk, yaşadık. Siz her yolsuzluk olayından sonra sustunuz ve tetikçi basın tarafından gündem saptırarak unutturmaya çalıştınız. Şimdi de aynı şeyi yapıyorsunuz. Ne yaparsanız yapın bu kez unutturamayacaksınız. Lütfen yolsuzluk yapan Bakanlarınızın, Belediye Başkalarınızın arkasında durup, suça ortak olmayın. Hırsızlık yaparken size mi sordular ki, bunlara sahip çıkıyorsunuz? Sizin kendi derdiniz zaten umduğunuzdan çok fazla olacak. Keşke ders alsanız ve bizi dinleseniz de, çekilecek acılar artmasa, keşke… Sağlık ve başarı dileklerimle 26 Haziran 2021 Rifat Serdaroğlu DOĞRU Parti Genel Başkanı