İç İşleri Bakanlığı ve Okulların Güvenliği
Okul, sınıf ve öğretmen konusunda eksiklerimizin tamamlanması önemlidir. Daha da önemli olan konularımız vardır. Bu konulardan bir tanesi GÜVENLİK…
Okulların güvenliği ne demektir?
Okulların çevresinde uyuşturucu çetelerinin ve insan kaçakçılarının faaliyeti söz konusudur. Konuyu biraz açalım:
Maddi durumları iyi olmayan ailelerin çocukları, kısa zamanda uyuşturucu ve insan kaçakçılarının tuzaklarına düşebiliyor. Çocukların tuzaklara düşmesinin birkaç nedeni vardır.
1. Ailelerin çocuklarını düzenli takip etmemesi,
2. Okul yönetiminin, okulun çevresindeki çetelere karşı duyarlı olmaması. Duyarlı olsa da emniyet ile iş birliği kuramamasıdır.
3. Ailelerin, çocuklarına verdiği eğitim durumu,
Burada aile, okul ve emniyetin iş birliği söz konusudur. Bu iş birliğini organize edebilmek için okul yönetimi yerine emniyet sağlamalıdır… Emniyetin müdahil olması caydırıcıdır…
Veli, öğrenci, öğretmen; terör çetelerinden korkar ama devlet terör çetelerinden korkmaz.
Emniyet Neden Müdahil olmalıdır?
1. Okul yönetimi, okulun içi ve bahçesinden sorumludur. Çevre sokaklara müdahale edemez.
2. Kadın ve çocuk haklarını savunan dernekler, basını meşgul etmelidir. İnsan Hakları Derneği ve vakıflar okulun çevresinde araştırma yapıp emniyeti bilgilendirmesi gerekir…
3. İnsan hakları derneklerini, okul yönetimi denetleyemez. Veya köy kalkınma derneklerini okul yönetimi veya veliler denetleyemez, takip edemez. Ama emniyet söz konusu dernekleri takip eder.
4. Falanca köyün kalkındırma derneğinin tabelası veya insan hakları derneklerinin tabelası altında kumar oynatılıyor, uyuşturucu ticareti yapılıyor, kadın ticareti yapılıyor. Söz konusu dernekleri devlet takip eder veya denetler ama veliler denetleyemez belki de takip etmeye korkar… Bu nedenle;
Devlet, okulların çevresini denetim altına almalıdır.
5. Terörü bitirme noktasına geldik ama okulların çevresindeki terör konusunda daha çok dikkatli olmalıyız. Bu konuda devlet; bireylere, sivil kuruluşlara güven vermelidir…
6. Doğuda HDP’nin oluruyla PKK militanlarının çocukları dağa kaçırma işlemini büyük şehirlerde kalkınma ve insan hakları dernekleri adı altında yapılıyor. Yani meşru bir mekân oluşturarak gayri meşru faaliyet yürütülüyor.
İşin vahametini vurgulamak için Ankara’da karşılaştığım bir olayı anlatayım:
Birkaç günlüğüne Ankara’ya gittim. Cebeci’de dolaşırken boş dükkânı sordum:
- Bu dükkân kiralık mı?
- Evet, kiralıktır. Ne açmayı düşünüyorsun?
- Kafe açacağım.
- Kafe gitmez. Para kazanmak istiyorsan bir dernek kur, tabelasını as… Üst katında çay sat, alt katında ise kumar oynat…
- Devlet izin verir mi?
- Yasaktır ama devlet ile iletişim kuranlara para vereceksin, uyanık olacaksın… Yoksa hemen dükkânın kapanır…
- O zaman çocukları Dağa kaçıran PKK’dan farkımız olmaz.
- OOOOO senin dünyadan haberin yoktur. Büyük şehirlerde okulların çevresinde bu işleri PKK militanları yapıyor. PKK terör örgütüne mensup birini ortak yap, para kazanmak sorun olmaz…
İşte Ankara’da bir vatandaşla yaptığım konuşma, her şeyi anlatıyor. Veya böyle bir algı oluştu…
Sonuç:
Büyük şehirlerde okulların çevresinde yoğunlaşması muhtemel terör örgütleri konusunda SUÇ DUYURUSUNDA bulunuyorum.
Selam ve saygılarımla