(Pereira, Fenerbahçe’yi 5. Sıraya düşürdü, utandı ve gitti!
Badem, bizi Süper Lig’den amatör kümeye düşürdü, hala yerinde!
Son oyunu, tam bir “Keriz silkeleme operasyonudur”. Böyle bir kumarbaz oyununu, ancak halkına düşman ve aklını kaybetmiş bir ekip yapar!
DOĞRU Parti’nin görüşünü, Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız
Sayın Meriç Köyatası’nın yazısında okuyabilirsiniz…)
Kimsenin, Cumhuriyetin değerlerini çiğnemeye hakkı yoktur.
Kimsenin, Türk Devletinin alnına “Kara Para Aklayıcı-Teröre Destek Veren-Uyuşturucu Ticareti” yapan ülke diye “Kara Leke” sürmeye hakkı yoktur.
Kimsenin, Türk Devletini soyup, hazinesinin dibini delmeye hakkı yoktur.
Kimsenin, “Devlet Gücünü” mafyanın eline verip, vatandaşların mallarına çökülmesine, insanların öldürülmelerine izin vermeye hakkı yoktur.
Kimsenin, cehaletten kaynaklanan ihanetleri sebebiyle bilimi yok sayarak insanlarımızın servetlerinin yok olmasına yol açmaya hakkı yoktur.
Hele hele kimsenin, Türk Milletinin verdiği vergilerden oluşan milli bütçeden maaş alıp, ülke çatır-çatır batırılırken görevini yapmamaya, görevden kaçmaya, suskun kalmaya hakkı yoktur…
İki gündür, Davutoğlu ve Babacan ile ilgili yazıyoruz.
Bazılarınız, “Yahu sırası mı Serdaroğlu? Adamlar AKP’den oy koparacaklar! Köprüyü geçinceye kadar susun, sonra bakarız” dediniz!
Bazılarınız, “DOĞRU Parti olarak hem iktidara hem muhalefete vuruyorsunuz! Bu nasıl iş” dediniz!
Neden böyle bir politika uyguluyoruz, anlatmaya çalışalım!
2007 yılından bu yana, Erdoğan ve AKP ile ilgili tüm öngörülerimiz doğru çıktı.
Keşke yanılsaydık! Bize göre; Erdoğan ve AKP her yaptığını, kendilerine verilen bir plana göre uyguluyor. Ekonomik krizi de bilerek ağırlaştırıyor.
Bunun sonunda, önce Ekonomik kriz nedeniyle olağanüstü hal ilan edecek. Kendi adamları, insanları kışkırtarak kaos çıkaracaklar. Sıkıyönetim ilan edip tüm muhaliflerini bir şekilde susturduktan sonra mutlaka kazanacağı seçime gidecektir. Devletin tüm olanaklarını AKP’ye kullandıracak bir Erdoğan, yasaları hiçe sayan bir YSK, seçim güvenliğinden sorumlu böyle bir İçişleri Bakanı, konuşmaktan başka bir iş yapmayan cici muhalefetle elbette ki sonuç ne olursa olsun, seçim kazanılmış olacak!
Seçimden sonra zafer kazanmış İslam Halifesi gibi, “NAS” öyle istediği için, Erdoğan da bir Müslüman olarak “Federe İslam Devletini” ilan edecektir.
İkinci İsrail olarak görev yapacak “Kürt Devleti” Federe İslam Devletinin bir parçası olacaktır. Amerika’nın ve İsrail’in derhal tanıyacakları bu terör devleti, yüz yılın hazırlığının ve Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesinin sonucudur.
Olmaz diyenlere soralım; Kim engelleyecek?
Davul çala çala gelen 15 Temmuz darbesini görmeyen Genelkurmay Heyeti mi?
Tavla oynamaktan darbeyi duymayan MİT Başkanı mı?
106 bin ağır silahı kayıp olan Emniyet Genel Müdürlüğü mü?
Ülke soyulurken, çay toplamaya giden Yüksek Yargı mı?
Rektörleri, cami imamına dönüştürülmüş üniversiteler mi?
Hazinenin damada teslim edilmesini alkışlamış Güler Sabancı’nın TÜSİAD’ı mı?
AKP-MHP’ye esir olmuş TBMM’mi?
Şimdi gelelim Davutoğlu ve Babacan’a neden yüklendiğimize!
Bu ikili; Başbakan-Genel Başkan-Dışişleri Bakanlığı- Ekonomiden ve Bankalardan Sorumlu Devlet Bakanlığı gibi ÇOK ÖNEMLİ görevlerde bulundular.
Son yirmi yılda yapılan her yolsuzluğu, her soygunu, her peşkeşi, Ege Adalarının nasıl verildiğini, Irak-Suriye-Libya’da yapılan her olayı, Kara Para Aklama işini, devletin hangi organlarının uyuşturucu ticaretine karıştığını belgeleriyle BİLİYORLAR…
Davutoğlu ve Babacan, ellerindeki belgeleri ve doğru bilgileri, tüm muhalefet partilerinin Genel Başkanlarının katılımı ile yerel-ulusal-uluslararası basına ve Türk Milletine açıklasınlar. Belgeleri yargıya verelim ve Erdoğan’ı
“DERHAL SEÇİME” zorlayalım.
Sayın Kılıçdaroğlu;
Çare üretmek, Cumhuriyeti ve Demokrasiyi korumak, ülkeyi demokratik rejim içinde, kimsenin burnunu bile kanatmadan, doğru-adil-şeffaf bir seçime götürmek, biz Siyasi Partilerin görevidir.
“Dostlarım” dediğiniz Davutoğlu ve Babacan’ın üzerinde sizin çok hakkınız var! Lütfen dostlarınızı ikna edin de Türk Milletine bir hizmetleri olsun!
Eğer korkuyorlarsa, belgeleri bize versinler, basın toplantısını Beştepe Sarayının önünde biz yapalım! “Biz bilmiyoruz, elimizde belge yok” derlerse bilin ki, dostlarınız da bu soyguna ortak olmuşlardır!
Bildikleri halde bugün susanlar, Türk Milletinin düşmanıdırlar…
Sağlık ve başarı dileklerimle 21 Aralık 2021
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı