DEVLETİ AYAĞA DÜŞÜRDÜNÜZ
Eyy AKP Hükümetleri;
Türk Milletinin emanetine ihanet ettiniz.
Türkiye Cumhuriyeti Devletini ayağa düşürdünüz, içte ve dışta devletin itibarını yok ettiniz.
Değerli okurlar;
Seçimle gelen ama seçimle gitmeyi kabul etmeyen faşist ve yobaz kafanın ülkemizi getirdiği feci durum budur. Burası son duraktır, sözün bittiği yerdir…
Cemaat-Tarikat artığı haramla beslenen bu ortaçağ kafalılar, eğer bu seçimlerde tek başlarına iktidar olacak oyu alabilirlerse, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ruhuna birer fatiha okuyun…
Vatan dediğiniz ne ki, ben her yerde yaşarım diye düşünen insanlar, ister zengin ister fakir olun, durum sizin dediğiniz gibi değildir. İnsan, vatanının dışında nerede yaşarsa yaşasın asla birinci sınıf insan olamaz. Vatanlarını kaybetmiş Suriyelileri görmüyor musunuz? Zenginleri hapis hayatı yaşıyor, fakirleri ise
ne yer kabul ediyor ne de gök. Bir umudun peşinde bile bile çoluk çocuk ölüme gidiyorlar!
Bizlerden istenen, sadece vatandaşlık görevini yapmamızdır. 1 Kasım’da sandığa gidip oy kullanmak ve çevremize oy kullandırmak bu belayı başımızdan def etmenin tek yoludur. Sonra yaralarımızı beraberce saracağız.
1 Kasım’da tatilinden feragat etmeyip veya tembellik edip, “amaaan benim bir oyuma mı kaldınız” diyerek oyunu kullanmayan kişinin davranışı, vatana ihanetle eşdeğerdir…
Yaşadığımız şu iki acı olay, dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde yaşanmaz;
-Zavallı adam diyaliz cihazına bağlanmak için hastaneye gitmek istiyor. Ambulans belli bir yere kadar gelebiliyor. PKK militanlarının her hareket eden cisme ateş etmeleri sebebiyle güvenlik güçleri geçişe izin vermiyorlar.
Hasta adam ve iki yakını ellerine birer beyaz bayrak alıp, ambulansa ancak öyle ulaşabiliyorlar!
-Devletin Polisi, bir teröristi ölü olarak ele geçiriyor ve bir ipe bağlayıp caddede araçla sürükleyebiliyor!
Bu iki olay, bu yörelerde devletin bittiğinin en açık göstergesidir.
Devleti yönetenler, kendi sınırlarımız içinde kendi vatandaşlarımızın beyaz bayrakla dolaşır hale gelmelerinden utanmalıdırlar!
Devleti yönetenler devletin polisinin, PKK militanları gibi davranmalarından
ve insanlık dışı muamele yapar hale gelmesinden utanmalıdırlar!
Bir parça olsun siyasi sorumluluk, onur ve insana saygısı olan yöneticiler,
Türk Milletinden özür dileyip, derhal istifa etmelidirler…
BİLAL DOKTORA VERECEK!
Temelin karısı kasabadaki doktorla işi pişirmiş. Bu durum herkesin diline düşmüş ama kimse Temel’e söyleyemiyor. Herkes nasıl anlatacağız bu işi derken, Dursun atlamış;
-Merak etmeyin uşaklar ben söylerum.
Akşam Temel kahveye gelmiş. Dursun, Temel’e doğru yüksek sesle bağırarak,
-Ha Temel uşağum, senin Fadime ne zaman profösör olayı daaa?
-Ula Dursun şaşırdın mı? Fadime okumayı sökemedi, nasıl profösör olacak?
-Ne pileyum, herkes Fadime Yüksek Lisans yaptı, şimdi doktora veriyor diyor da!
Doktor Bilal adlı şarkıcı “Fatih Ürek-Arto-Aldo-Kuşum Aydın” familyasındandır ve Başbakan Yardımcısı AKP’li Numan Kurtulmuş’un teyze çocuğudur.
Doktor Bilal, İtalya’ya gitmiş, orada tekrardan doktora verecekmiş. Ne diyelim, hayırlısı olsun!
Tesadüfe bakın ki, bizim sıfırlama ustası Bilal Oğlan da İtalya’ya doktora yapmaya gitmiş! Çocuklarını, dedelerinin yanında bırakıp İmam Hatip Okuluna göndermek yerine İtalyan kolejine yazdırmış! Bilal Oğlan tüm ailesiyle- korumalarıyla bir muhteşem evde kalacak! Ne de olsa çok zengin bir çocuk!
Bir Vakıf da orada kurar veya Türgev’ in İtalya şubesini açıverir!
Bence kısa sürede bu kadar zengin olan bir Oğlanı doğrudan Profesör yapmak lazım. Çocuk, doktorasını sıfırlama yaparken vermişti nasılsa…
Sağlık ve başarı dileklerimle 08 Ekim 2015
Rifat Serdaroğlu