YENİ REFORM PAKETİ
14 senedir iktidarda olan Bademler, yine ve yeniden bir paket daha açtı.
Aksilik bu ya her paket, büyük iddialarla açıklanan kendisinden bir evvel ki paketi bozuyordu!
“Acemi nalbant’ın mesleği gâvur eşeğinde öğrendiği gibi” ülke yönetmeyi, belediye encümeni yönetmek sanan Bademler, hep yeni paket açıyorlar, çuvallayınca da, eskisini kötüleyip yeni bir paket daha açıyorlar!
Nasılsa kendilerinde “Yalan Söylemek” gibi bir alışkanlık var.
Söyleyecek yalan bulamadıklarında, ancak o zaman doğruyu söylüyorlar!
Bir de Türk Milletine sürekli yalan söylemekten utanmayan kösele suratları var.
14 senede Türkiye’yi, tüm Cumhuriyet Tarihinde yapılan borçlanmanın 3 katı borçlandıran, ülkeyi parçalanma noktasına getiren, kendi insanına tarihimizin en büyük “terör korkusu sebepli iç göçünü” yaşatan, çevremizde konuşabileceğimiz tek komşu bırakmayan bu acemi bademlere bazı önerilerimiz olacak!
Hem yeni Badem Paketinin eksiklerini söylemek, hem de onlara işin doğrusunu göstermek bizim vatandaşlık görevimizdir;
-Paketin Güvenlik Kısmına Ek;
Ülkemizde yapılacak Uluslararası Toplantılardan önce, Gazetecileri tutuklamayın. Hem kendinizi hem de bizi rezil ediyorsunuz. Toplantı bitsin tutuklamayı o zaman yapın.
Toplantı öncesi toplumsal olaylarda, gösterilerde Toma-moma kullanmayın. Polis arkadaşlar, göstericilerin kafalarına değil, yumuşak yerlerine copla vursunlar.
Toplantı öncesi, sakın ola ki medya kuruluşlarına el koymaya kalkmayın. Bekleyin biraz yahu! Kaçıyor mu koca koca binalar? Adamları yedirin içirin gönderin, sonra el mi koyacaksınız, kafa mı atacaksınız, o zaman yaparsınız…
-Paketin MİT Kısmına Ek;
MİT’ten hiçbir şey saklamayın yahu! Olay bittikten sonra haberleri oluyor. Adamlar sadece Tırlarla nakliyecilik yapmaktan kendi işlerini unuttular! Gazeteciler bile MİT’ten önce haber alıyorlar.
Bazı ülkelerin istihbarat örgütleri “Hayrola yahu, sizde bomba patlamış, çok sayıda ölü varmış” diye sorunca, bizim MİT’çiler mırın kırın etmekten utanır olmuşlar. Koyun şu yeni pakete bir madde “Her olay MİT’e de haber verilecek, çocuklar habersiz bırakılmasın” diye, olay çıkmasın kardeşim…
-Paketin Muhtar Kısmına Ek;
Bakın kardeşim! Muhtarları toplayıp toplayıp Saraya götürüyorsunuz. Adamlara ömürlerinde görmedikleri yemekleri yediriyorsunuz. Saray’dan çıktıktan sonra evdeki yemeği beğenmeyip karısını döven kaç tane Muhtar var
biliyor musunuz? Adamların kimyalarını bozdunuz yahu!
Saraydan dönen Muhtar kendini Sultan’ın Uç Beyi olarak görmeye, akşam eve geç gelen komşu kızlarına bile bağırmaya başladı. Koyun şu paketinize, “Muhtarlar Saraya gidemez” diye bir madde siz masraftan biz de dertten kurtulalım yahu!
Son öğüt en önemlisidir. Devlet yönetmek, bilgi-görgü-dürüstlük-beceri- danışma-açıklık ister. Türk Milletinden hiçbir şeyi saklamayın!
Malınızın mülkünüzün, yurtiçi ve yurtdışı yatırımlarınızın, Vakıflarınızın- Urla ve Çatalca’daki çiftliklerinizin, damadın ve yakınların üzerine olan konaklarınızın,
kupon arazilerinizin hesabını mertçe verin. Hiçbir şeyin gizli kalmayacağını unutmayın! Gizli gizli öpüşenin aşikâr olarak doğuracağını hep hatırlayın.
Yanlış yapmayın, her işin doğrusunu öğrenin ve doğru yapın…
Yazıyı bir okurumun gönderdiği bir fıkra ile bağlayalım. İçimiz odun ateşinin üstündeki tencerenin dibi gibi kapkara oldu be! Biraz da gülelim dedik!
Çok şey mi istedik…
Anası Temel’i merdiven altında mastürbasyon yaparken yakalar, hemen kocasına gider ve;
“Ula Tursun, ha bu uşak büyüdi artık. Onu evlendirelum, yoksa kuruyacak da” der. Temel’i evlendirirler. Düğünden üç-dört gün sonra babası Temel’i merdiven altında yine aynı pozisyonda yakalar!
“Ula ne ediysun, biz seni daha yeni evlendimeduk mu? Yoksa kariyla bi problemin mü var?”
Hemen toparlanan Temel; “Yok Baba, karinun koli yoruldi da…”
Babası, “Ula bi şeyun da doğrusuni öğren be uşağum. Badem misun nesun da…”
Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Aralık 2015
Rifat Serdaroğlu