GÜNAYDIN HÜMANİST BATI!
Merhaba hümanist Batı! Pekâlâ, bildiğiniz üzere; vakti zamanında –maalesef- teknik olanaklarınızı kullanıp kapılarına kadar dayanarak yurtlarına girip her türlü servetlerini talan edip tereddütsüzce ve asla utanmadan ırz, namus ve iffetlerine ilişmeye varıncaya kadar her türlü melaneti reva görmekte hiç çekinmediğiniz o saf ve temiz insanların bahtı kara evlatları şimdilerde kapılarınıza dayanmış bulunmaktadır. Hiç tereddüt etmeyin İlâhi hesap tecelli edecek ve sizler yaptığınız vahşetin enkazı altında kalarak hurdahaş olacaksınız.
O günlerde tüm bunları yaparken; bugün de olduğu gibi, bir de hümanistlikten dem vurmaktaydınız. Onları barbar sayıp, Yüce Yaratıcının onlara bahşettiği nimetleri, onlar için: “ Bunlar hakkından gelemez, yazık olmasın alıp götürelim” hilebazlığı yaparak o güzelim memleket ve beldelerin yer altı ve yer üstü tüm nimetlerini talan ettiğiniz gibi erkeklerini öldürüp, kadın ve çocuklarını yerinden yurdundan ederek kendinize bende ettiniz.
Asırlar sonra da, zayıfların hâmisi, ama zalimlerin korkulu rüyası olan o muhteşem Osmanlı Devletini bin bir entrika ve düzenler kurarak, onun tebaasını özgürlükle kandırıp bölük pürçük ederek kopardınız. Bu sayede Adına devlet dediğiniz öbekler kurdurdunuz. Geçtiğimiz yıllarda onların da ocağına incir diktiniz.
Bu cümleden olarak, güya onlara demokrasi ve özgürlük getirmek üzere onların devlet düzenlerini kendilerine yıktırttınız. İyi kötü onları idare eden yöneticilerini de kendilerine öldürterek yurtlarında anarşi ve keşmekeş yarattınız. Bu keşmekeş içerisinde ne yapacaklarını bilemez bir halde birbirlerine düşürdüğünüz o insanlara, kendi silah baronlarınızı ihya etmek için, asla ayırım yapmadan karşıt grupların her birine silahın envaini satmaya başladınız ve halen de satmaktasınız. Bu suretle canlarından bizar hale getirdiğiniz o masum insanlardan, canlarını kurtarmak isteyenlerin çoğu, yani 2000.000’u aşkın bir bölümü güzelim Türkiye’mize gelip misafir oldular. Bunların dışında kalanlar, sizlerin o kremalı ve bonbonlu laflarına kanarak sizlere sığınmaya çalışıyorlar. Ama o söylediklerinizin kocaman bir yalan ve iblisçe bir hile olduğunu anlamış olmalarına rağmen kapılarınızı zorlamaktalar. Aslında o çaresiz insanlar sizlerin hilekârlığını öğrenmiş durumdalar ama bu raddeden sonra yapacakları bir şeyleri kalmadığı için, kapılarınızın eşiklerinde kümelenmiş durumdalar. Cidden ne yapacağınız dünya kamuoyu için bir merak konusudur.
O övünerek medhüsena etmekte asla kusur etmediğiniz Yunan Medeniyetinin günümüz temsilcileri, denizde dalgalarla boğuşarak can pazarı yaşayan o insanların şişme botlarını delmeye çalışarak onları suya gark etmek istediklerine tüm dünya tanıklık etti. Şeytanı dahi şaşırtan bu zalimler de sizlerden biri değil midir? Sizler zaten kuldan utanmazsınız bunu biliyoruz. O bonbon misali laflarınıza kanarak kendilerini perişan edenler de nihayet bu meziyetinizi(!) daha yeni yeni öğrenmeye başladılar. Ama sizde Allah korkusu da bitmiş durumda. Hiç çare yok. Tarihe baktığınız zaman kendinizi maruz bıraktığınız bu vaziyet adeta Kavimler Göçü misali sizi, hak ettiğiniz bir sonla baş başa bırakacaktır. Ne yazık ki kaçacak başka yeriniz de yok. Bakın göreceksiniz.
Aynı şeyi bizim için de düşündüğünüzü çok iyi biliyoruz. Ancak geçtiğimiz asırda yenemediğiniz Mustafa Kemal’in yerine, yeni bir Mustafa Kemal Türkiye’de zuhur etmiş bulunmaktadır. O’nun adı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu zattan öncekiler sizlerin önünde el pençe divan durmaktaydılar. Bunu da öyle görmek istediniz ama olmadı. Her platformda sizlerin kirli laflarınızı ve kirli emelleriniz için oluşturduğunuz kirli teşkilatlarınızı deşifre ettiği için Onu yemek istiyorsunuz. Bizler Türkiye insanı olarak bunun çok iyi farkındayız. Müteveffa Mustafa Kemal sizleri nasıl dize getirip krallarınızı size idam ettirip hükümetlerinizi darmadağın ettiyse güzelim Türkiye’nin bu yeni Mustafa Kemal’i de sizlerin oyunlarını bozacak ve Yüce Yaratıcının kötüler için ön gördüğü o meşum sonuca sizleri mahkûm edecektir. Hiç merak etmeyin. Her Firavun’un mutlaka bir Musa’sını Yüce Yaratıcı yaratmakta ve muradını onun eliyle gerçekleştirmektedir. Musa’nız Nil’den kurtuldu. Bakalım ne yapacaksınız. Gözünüz aydın!!
Anasayfa
Yazarlar
Dr. Hasan YAĞAR
Yazı Detayı
Bu yazı 1637+ kez okundu.
Günaydın Hümanist Batı
GÜNAYDIN HÜMANİST BATI!
Merhaba hümanist Batı! Pekâlâ, bildiğiniz üzere; vakti zamanında –maalesef- teknik olanaklarınızı kullanıp kapılarına kadar dayanarak yurtlarına girip her türlü servetlerini talan edip tereddütsüzce ve asla utanmadan ırz, namus ve iffetlerine ilişmeye varıncaya kadar her türlü melaneti reva görmekte hiç çekinmediğiniz o saf ve temiz insanların bahtı kara evlatları şimdilerde kapılarınıza dayanmış bulunmaktadır. Hiç tereddüt etmeyin İlâhi hesap tecelli edecek ve sizler yaptığınız vahşetin enkazı altında kalarak hurdahaş olacaksınız.
O günlerde tüm bunları yaparken; bugün de olduğu gibi, bir de hümanistlikten dem vurmaktaydınız. Onları barbar sayıp, Yüce Yaratıcının onlara bahşettiği nimetleri, onlar için: “ Bunlar hakkından gelemez, yazık olmasın alıp götürelim” hilebazlığı yaparak o güzelim memleket ve beldelerin yer altı ve yer üstü tüm nimetlerini talan ettiğiniz gibi erkeklerini öldürüp, kadın ve çocuklarını yerinden yurdundan ederek kendinize bende ettiniz.
Asırlar sonra da, zayıfların hâmisi, ama zalimlerin korkulu rüyası olan o muhteşem Osmanlı Devletini bin bir entrika ve düzenler kurarak, onun tebaasını özgürlükle kandırıp bölük pürçük ederek kopardınız. Bu sayede Adına devlet dediğiniz öbekler kurdurdunuz. Geçtiğimiz yıllarda onların da ocağına incir diktiniz.
Bu cümleden olarak, güya onlara demokrasi ve özgürlük getirmek üzere onların devlet düzenlerini kendilerine yıktırttınız. İyi kötü onları idare eden yöneticilerini de kendilerine öldürterek yurtlarında anarşi ve keşmekeş yarattınız. Bu keşmekeş içerisinde ne yapacaklarını bilemez bir halde birbirlerine düşürdüğünüz o insanlara, kendi silah baronlarınızı ihya etmek için, asla ayırım yapmadan karşıt grupların her birine silahın envaini satmaya başladınız ve halen de satmaktasınız. Bu suretle canlarından bizar hale getirdiğiniz o masum insanlardan, canlarını kurtarmak isteyenlerin çoğu, yani 2000.000’u aşkın bir bölümü güzelim Türkiye’mize gelip misafir oldular. Bunların dışında kalanlar, sizlerin o kremalı ve bonbonlu laflarına kanarak sizlere sığınmaya çalışıyorlar. Ama o söylediklerinizin kocaman bir yalan ve iblisçe bir hile olduğunu anlamış olmalarına rağmen kapılarınızı zorlamaktalar. Aslında o çaresiz insanlar sizlerin hilekârlığını öğrenmiş durumdalar ama bu raddeden sonra yapacakları bir şeyleri kalmadığı için, kapılarınızın eşiklerinde kümelenmiş durumdalar. Cidden ne yapacağınız dünya kamuoyu için bir merak konusudur.
O övünerek medhüsena etmekte asla kusur etmediğiniz Yunan Medeniyetinin günümüz temsilcileri, denizde dalgalarla boğuşarak can pazarı yaşayan o insanların şişme botlarını delmeye çalışarak onları suya gark etmek istediklerine tüm dünya tanıklık etti. Şeytanı dahi şaşırtan bu zalimler de sizlerden biri değil midir? Sizler zaten kuldan utanmazsınız bunu biliyoruz. O bonbon misali laflarınıza kanarak kendilerini perişan edenler de nihayet bu meziyetinizi(!) daha yeni yeni öğrenmeye başladılar. Ama sizde Allah korkusu da bitmiş durumda. Hiç çare yok. Tarihe baktığınız zaman kendinizi maruz bıraktığınız bu vaziyet adeta Kavimler Göçü misali sizi, hak ettiğiniz bir sonla baş başa bırakacaktır. Ne yazık ki kaçacak başka yeriniz de yok. Bakın göreceksiniz.
Aynı şeyi bizim için de düşündüğünüzü çok iyi biliyoruz. Ancak geçtiğimiz asırda yenemediğiniz Mustafa Kemal’in yerine, yeni bir Mustafa Kemal Türkiye’de zuhur etmiş bulunmaktadır. O’nun adı Recep Tayyip Erdoğan’dır. Bu zattan öncekiler sizlerin önünde el pençe divan durmaktaydılar. Bunu da öyle görmek istediniz ama olmadı. Her platformda sizlerin kirli laflarınızı ve kirli emelleriniz için oluşturduğunuz kirli teşkilatlarınızı deşifre ettiği için Onu yemek istiyorsunuz. Bizler Türkiye insanı olarak bunun çok iyi farkındayız. Müteveffa Mustafa Kemal sizleri nasıl dize getirip krallarınızı size idam ettirip hükümetlerinizi darmadağın ettiyse güzelim Türkiye’nin bu yeni Mustafa Kemal’i de sizlerin oyunlarını bozacak ve Yüce Yaratıcının kötüler için ön gördüğü o meşum sonuca sizleri mahkûm edecektir. Hiç merak etmeyin. Her Firavun’un mutlaka bir Musa’sını Yüce Yaratıcı yaratmakta ve muradını onun eliyle gerçekleştirmektedir. Musa’nız Nil’den kurtuldu. Bakalım ne yapacaksınız. Gözünüz aydın!!
Ekleme
Tarihi: 20 Aralık 2015 - Pazar
Günaydın Hümanist Batı
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.