Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

YOKSULU YOKSULA KIRDIRIRLAR

YOKSULU YOKSULA KIRDIRIRLAR Bir ülkeyi yönetenler vicdanlarını karartmışlarsa, namusu, ahlâkı, dürüstlüğü rafa kaldırıp utanmadan her gün yalan söylüyorlarsa, o ülkede hiç kimsenin can güvenliği kalmamış demektir. Bir ülke hukuk devleti olmaktan çıkıp, polis-yargıç devleti olmuşsa orada özgürlük yoktur, dededen kalan tapunuzun tuvalet kâğıdı kadar bile değeri yoktur. Paranız zaten sizin değildir… Bir ülkede vatandaşlar sahip oldukları hakların bilincinde değillerse, demokratik rejimi, katılımcılığı, kadın-erkek eşitliğini, inancımızın teminatı olan lâikliğin ne olduğunu bilmiyorlarsa, orada siyasi güce ve paraya hükmeden yönetenler, yoksulu yoksula kırdırırlar. Bir ülkede milletten muhalefet görevini almış siyasi partiler, halkı uyarmıyorlar, gerçekleri anlatmıyor veya anlatamıyorlarsa bu acımasız “kıyım-kırım” sürgit devam eder… Dilek Doğan 26 yaşında idi. Onlarca polis, aldıkları bir ihbar sonucu arama yapmak için Dilek’in evine baskın yaptı. Zavallı Dilek, kendi evinde polis kurşunu ile öldürüldü! Gencecik bir kızın hayatı bitti! Dilek, yoksul bir ailenin kızı idi. Kendisi zor şartlarda çalışarak ailesine katkı sağlıyordu. Peki, o zavallı kızı bir şekilde vuran polis ne idi? O da yoksul bir ailenin çocuğu idi ve zor şartlarda çalışıp, ailesinin bakımını sağlamaya çalışıyordu. İnsan haklarına aykırı olan ve sağlıklı çalışma şartlarının olmadığı ve öldürülme korkusunun kol gezdiği bir ortamda çalışmak zorunda olduğu için sinir sistemi doğal olarak bozuktu! PKK Narko Terör örgütünün katilleri tarafından şehit edilen yavrularımızın ana-babalarının evlerini görmüyor musunuz? İçlerinde bir tane olsun kaloriferli ev gördünüz mü? Göremezsiniz. Çünkü çok fakirdirler. Oğullarına bir iş kuramadıkları, bulamadıkları için yavrularının maaşlı askerlik yapmasına çaresizlikten izin vermişlerdir. Siz hiç, bir AKP Milletvekilinin, yandaş müteahhitlerin çocuklarından askerlik yapan ve vatanı uğruna şehit olanı gördünüz mü? Göremezsiniz! Onlar bastırır parayı, çocuğuna bir gün bile askerlik yaptırmazlar! Peki, çaresizlikten dağa götürülmüş ve kendi vatanına ihanete zorlanmış Kürt kökenli çocuklar içinde, ilaç niyetine bir tane ağa çocuğu, aşiret sahibinin çocuğu, BDP’li Milletvekili çocuğu gösterebilir misiniz? Gösteremezsiniz! Onlar çocuklarını ya yurtdışında, ya da büyük şehirlerde altlarında son model arabalarla okuturlar. Nasılsa ölüme gönderilecek sahipsiz, fakir, gariban, zavallı binlerce Kürt genci var ki! Sizlere bir resim hatırlatmak isterim; Hatay’da bir AKP Milletvekilinin oğlunun karşısına dizilmiş polisleri, amirlerinin önünde teşhis edilmeyi beklerken görmüştük. AKP’li Milletvekilinin oğluna trafikte ceza kesen polisi arıyorlardı! Bir tarafta vatan savunmasında şehit olan 24-24 yaşında Polislerimiz, diğer yanda AKP’li Milletvekilinin oğluna trafik cezası yazdığı için amirleri tarafından tokatlanan polislerimiz! Şimdi birde, Dilek Doğan’ın anne-babasının polislerin arasında yerde yatan yavrularının başındaki feryatlarını, ağlamalarını ve çaresizliklerini gözünüzün önüne getirin ve çarpıklığı görün! Bir ülke, PKK’ya her türlü desteği veren, onları koruyup kollayan Peşmerge denen katilleri eğitip donatır, polislerimizi ise tam olarak eğitmeden, serada salatalık yetiştirir gibi, 6 ay yalandan eğitim verip sahaya sürerse, daha çok Dilek Doğan ’ların arkasından ağlarız… Çok zaman önce Yemen’e asker olarak giden vatan evlâtlarının dönmemesi üzerine şu türkü söylenmişti; Tarlada biter kamış/Uzar gider vermez yemiş, Şu Yemen’de can verenin/Biri Mehmet, biri Memiş! Yemen yolu çukurdandır/Karavanam bakırdandır, Zenginimiz bedel verir/Askerimiz fakirdendir! Türk Milleti, cahil bademleri iktidardan indirip hesap sormaz ise yakında şu türküyü söyleyecek; Beştepe’nin yolu betondandır/Koltukları altındandır, Badem sarayda keyif çatar/ ölenimiz garibandır! Uyan be güzel milletim, uyan artık…   Sağlık ve başarı dileklerimle 26 Aralık 2015 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 26 Aralık 2015 - Cumartesi
Rıfat SERDAROĞLU

YOKSULU YOKSULA KIRDIRIRLAR

YOKSULU YOKSULA KIRDIRIRLAR

Bir ülkeyi yönetenler vicdanlarını karartmışlarsa, namusu, ahlâkı, dürüstlüğü rafa kaldırıp utanmadan her gün yalan söylüyorlarsa, o ülkede hiç kimsenin can güvenliği kalmamış demektir.
Bir ülke hukuk devleti olmaktan çıkıp, polis-yargıç devleti olmuşsa orada özgürlük yoktur, dededen kalan tapunuzun tuvalet kâğıdı kadar bile değeri yoktur. Paranız zaten sizin değildir…

Bir ülkede vatandaşlar sahip oldukları hakların bilincinde değillerse, demokratik rejimi, katılımcılığı, kadın-erkek eşitliğini, inancımızın teminatı olan lâikliğin ne olduğunu bilmiyorlarsa, orada siyasi güce ve paraya hükmeden yönetenler, yoksulu yoksula kırdırırlar.

Bir ülkede milletten muhalefet görevini almış siyasi partiler, halkı uyarmıyorlar, gerçekleri anlatmıyor veya anlatamıyorlarsa bu acımasız “kıyım-kırım” sürgit devam eder…

Dilek Doğan 26 yaşında idi. Onlarca polis, aldıkları bir ihbar sonucu arama yapmak için Dilek’in evine baskın yaptı. Zavallı Dilek, kendi evinde polis kurşunu ile öldürüldü! Gencecik bir kızın hayatı bitti!

Dilek, yoksul bir ailenin kızı idi. Kendisi zor şartlarda çalışarak ailesine katkı sağlıyordu.
Peki, o zavallı kızı bir şekilde vuran polis ne idi? O da yoksul bir ailenin çocuğu idi ve zor şartlarda çalışıp, ailesinin bakımını sağlamaya çalışıyordu.
İnsan haklarına aykırı olan ve sağlıklı çalışma şartlarının olmadığı ve öldürülme korkusunun kol gezdiği bir ortamda çalışmak zorunda olduğu için sinir sistemi doğal olarak bozuktu!

PKK Narko Terör örgütünün katilleri tarafından şehit edilen yavrularımızın ana-babalarının evlerini görmüyor musunuz? İçlerinde bir tane olsun kaloriferli ev gördünüz mü? Göremezsiniz.
Çünkü çok fakirdirler. Oğullarına bir iş kuramadıkları, bulamadıkları için yavrularının maaşlı askerlik yapmasına çaresizlikten izin vermişlerdir.
Siz hiç, bir AKP Milletvekilinin, yandaş müteahhitlerin çocuklarından askerlik yapan ve vatanı uğruna şehit olanı gördünüz mü? Göremezsiniz!
Onlar bastırır parayı, çocuğuna bir gün bile askerlik yaptırmazlar!

Peki, çaresizlikten dağa götürülmüş ve kendi vatanına ihanete zorlanmış Kürt kökenli çocuklar içinde, ilaç niyetine bir tane ağa çocuğu, aşiret sahibinin çocuğu, BDP’li Milletvekili çocuğu gösterebilir misiniz? Gösteremezsiniz!
Onlar çocuklarını ya yurtdışında, ya da büyük şehirlerde altlarında son model arabalarla okuturlar. Nasılsa ölüme gönderilecek sahipsiz, fakir, gariban, zavallı binlerce Kürt genci var ki!

Sizlere bir resim hatırlatmak isterim;
Hatay’da bir AKP Milletvekilinin oğlunun karşısına dizilmiş polisleri, amirlerinin önünde teşhis edilmeyi beklerken görmüştük. AKP’li Milletvekilinin oğluna trafikte ceza kesen polisi arıyorlardı!
Bir tarafta vatan savunmasında şehit olan 24-24 yaşında Polislerimiz, diğer yanda AKP’li Milletvekilinin oğluna trafik cezası yazdığı için amirleri tarafından tokatlanan polislerimiz!

Şimdi birde, Dilek Doğan’ın anne-babasının polislerin arasında yerde yatan yavrularının başındaki feryatlarını, ağlamalarını ve çaresizliklerini gözünüzün önüne getirin ve çarpıklığı görün!

Bir ülke, PKK’ya her türlü desteği veren, onları koruyup kollayan Peşmerge denen katilleri eğitip donatır, polislerimizi ise tam olarak eğitmeden, serada salatalık yetiştirir gibi, 6 ay yalandan eğitim verip sahaya sürerse, daha çok Dilek Doğan ’ların arkasından ağlarız…

Çok zaman önce Yemen’e asker olarak giden vatan evlâtlarının dönmemesi üzerine şu türkü söylenmişti;
Tarlada biter kamış/Uzar gider vermez yemiş,
Şu Yemen’de can verenin/Biri Mehmet, biri Memiş!
Yemen yolu çukurdandır/Karavanam bakırdandır,
Zenginimiz bedel verir/Askerimiz fakirdendir!

Türk Milleti, cahil bademleri iktidardan indirip hesap sormaz ise yakında şu türküyü söyleyecek;
Beştepe’nin yolu betondandır/Koltukları altındandır,
Badem sarayda keyif çatar/ ölenimiz garibandır!

Uyan be güzel milletim, uyan artık…

 

Sağlık ve başarı dileklerimle 26 Aralık 2015
Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.