Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

BU İHANETİN GEREĞİ YAPILACAK…

BU İHANETİN GEREĞİ YAPILACAK… Eyy Türkiye Cumhuriyetinin Savcıları, yazının başlığını iyi okuyun ve lütfen ezberleyin! Bu başlık sadece bir temenni değildir. Bu bir emirdir. Hem de TC Devletinin Başı olan Cumhur’un Başı’nın emridir. Üstelik TC Devletini tüm dünyada temsil eden Büyükelçilerimizin huzurlarında verilen bir “Saray Emridir.” Yani Ferman yerine de geçer. Emir şu; Kim ki, “Bu suça ortak olmayacağız” adlı bildiriye imza atan 1128 Akademisyen gibi, Türk Devletini suçlar, fakat PKK Terör örgütünü görmezden gelirse ve hele-hele övmeye kalkarsa bunun adı, ihanettir. Bu ihanetin gereği derhal yapılmalıdır. TC Devletinin Cumhuriyet Savcıları; Saray’ın bu emrini derhal uygulamaya başladığınız görülmektedir. Sizleri kutlarım! Ben de size yukarıdaki bildiriden çok daha ağır ifadeler içeren beyanlarda bulunan kişiler için ihbarda bulunuyorum. Bu ihanet suçunu işleyenlerin de yakasına yapışın. Eğer yapışmazsanız görevinizi yapmamış, vatandaşlar arasında ayrım yapmış ve “Kanun önünde herkes eşittir” ilkesini çiğnemiş olursunuz. Ha, çiğnersek ne olur mu, diyorsunuz? Onu da yazının sonunda söyleyelim… -TC Devleti, Kürtlere yıllarca asimilasyon-inkâr-ret uygulamıştır. (R.T.Erdoğan) -TC Devleti, Dersim’de çocukları bile, sinek gibi öldürdü. (R.T.Erdoğan) -TC Devleti, ayrıştırıcıdır. Ulusçulukla hesaplaşma zamanıdır. (Serok Davutoğlu) -TC Devleti Kürtleri ezdi. PKK’lıların yerinde olsam, ben de dağa çıkardım. (Bülent Arınç) - Öcalan’ın mesajları bizim de düşüncemizdir. Katılıyoruz. (Beşir Atalay) -Öcalan’ın olayları okuma kabiliyeti var. Tecrübesine hayranım. (Y. Akdoğan) -Bana Türk demeyin, Türk derseniz utanırım. (Ethem Sancak) TC Devletinin Cumhuriyet Savcıları; Mademki düşünceyi ifade etmeyi “İHANET” olarak kabul edip, soruşturma açıyorsunuz, üst paragraftaki kişiler için de derhal soruşturma açmanız gerekir. Çünkü bunların söyledikleri, Akademisyenlerin bildirisinden çok daha ağırdır. Üstelik bunlar sadece söylem değil aynı zamanda eylem olarak da hayata geçmişlerdir. Eğer soruşturma açmazsanız, tüm dünyaya şunları söylemiş olacaksınız; -TC Devleti, bir Hukuk Devleti değildir. -TC Devletinde Yargı bağımsız değildir. Yargı Cumhur’un Başı’nın emrindedir. -TC Devletinde Yargı, kişiye göre karar verir, üstünlerin hukuku vardır. -TC Devletinde Yargı kalmamıştır. Yargı müsveddesi olan bir ucube vardır. Hadi şimdi cübbelerinizi giyin ve Türk Milleti adına karar verin. Türk Milleti sizi izliyor… Cumhur’un Başı Erdoğan; Telaşınızı, korkunuzu çok iyi anlıyorum. 14 üncü yılına girdiğimiz iktidarınızın fiili olarak sonu gelmek üzere. Duvara dayandınız! Bu sistemle bir milim bile yol alamayacağınız görünüyor. Bu yüzden, bir zaman ayaklarınızın altına alıp ezdiğinizi söylediğiniz “Milliyetçilik” türküsünü söylemeye başladınız. Size nefes aldıracak ve yargılanmanızı erteleyecek olan Başkanlık sistemini bu sebepten istiyorsunuz. Ne yaparsanız yapın, tarih sizi “Demokrat Liderler” arasında göstermeyecektir. Bir Türk Gazisi size şunları sormamı istedi; -İngiltere’nin önderliğinde Oslo’da, PKK Baronları ile sizin emrinizle görüşen ve PKK’lılara “Şehirlerimizi bomba ve silah deposu haline getirdiğinizi biliyoruz” diyen MİT Müsteşar Yardımcısını niçin Yargının elinden kurtardınız? Bu cümle, iki gündür bas-bas bağırdığınız bildiriden çok daha fazla ihanet içermez mi? Bacağımdaki kurşunun hesabını ben kimden sorayım? -Sizin emrinizle PKK’lılar ile görüşen “Kara Kutum” dediğiniz Hakan Fidan, PKK’lılara “Sizinle savaşan orduyu biz içeri attık” dediği için mi, onu tekrar ve kanunsuz olarak MİT Müsteşarı yaptınız. Ayağımın sızısının acısını kimden alayım? -Kamyon-kamyon bombalar şehirlerimize depolanırken, 80 Bin ağır silah dağıtılırken niçin seyrettiniz? Valilere “Siz karışmayın” anlamında emirleri niçin verdiniz. Bu emirlerden birini Komutanım bana gösterdi. Hiç inkâr etmeyin. Her Vali, böyle emirleri çoğaltıp bir yerlere sakaldı, lazım olur diye! PKK Mahkemeler kurarken, yol kesip devlet yollarına el koyarken, TC Vatandaşlarından vergi adı altında haraç toplarken, Türk Devletine sadık Köy Korucularını şehit ederken, siz hangi görevdeydiniz? Başbakan değil miydiniz?   Yaa, işte böyle! Senin “iki ayyaş” dediğin adamlardan, Büyük Atatürk var ya, bak yıllar evvel ne demiş? “İHANETİN NEDENİ OLMAZ AMA MUTLAKA BEDELİ OLUR…” Bedel ödenecek ve bu ihanetin gereği yapılacak…   Sağlık ve başarı dileklerimle 16 Ocak 2016 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 16 Ocak 2016 - Cumartesi
Rıfat SERDAROĞLU

BU İHANETİN GEREĞİ YAPILACAK…

BU İHANETİN GEREĞİ YAPILACAK…

Eyy Türkiye Cumhuriyetinin Savcıları, yazının başlığını iyi okuyun ve lütfen ezberleyin! Bu başlık sadece bir temenni değildir. Bu bir emirdir.
Hem de TC Devletinin Başı olan Cumhur’un Başı’nın emridir. Üstelik TC Devletini tüm dünyada temsil eden Büyükelçilerimizin huzurlarında verilen bir
“Saray Emridir.” Yani Ferman yerine de geçer.

Emir şu; Kim ki, “Bu suça ortak olmayacağız” adlı bildiriye imza atan 1128 Akademisyen gibi, Türk Devletini suçlar, fakat PKK Terör örgütünü görmezden gelirse ve hele-hele övmeye kalkarsa bunun adı, ihanettir. Bu ihanetin gereği derhal yapılmalıdır.

TC Devletinin Cumhuriyet Savcıları;
Saray’ın bu emrini derhal uygulamaya başladığınız görülmektedir. Sizleri kutlarım! Ben de size yukarıdaki bildiriden çok daha ağır ifadeler içeren beyanlarda bulunan kişiler için ihbarda bulunuyorum. Bu ihanet suçunu işleyenlerin de yakasına yapışın. Eğer yapışmazsanız görevinizi yapmamış, vatandaşlar arasında ayrım yapmış ve “Kanun önünde herkes eşittir” ilkesini çiğnemiş olursunuz. Ha, çiğnersek ne olur mu, diyorsunuz? Onu da yazının sonunda söyleyelim…

-TC Devleti, Kürtlere yıllarca asimilasyon-inkâr-ret uygulamıştır. (R.T.Erdoğan)
-TC Devleti, Dersim’de çocukları bile, sinek gibi öldürdü. (R.T.Erdoğan)
-TC Devleti, ayrıştırıcıdır. Ulusçulukla hesaplaşma zamanıdır. (Serok Davutoğlu)
-TC Devleti Kürtleri ezdi. PKK’lıların yerinde olsam, ben de dağa çıkardım. (Bülent Arınç)
- Öcalan’ın mesajları bizim de düşüncemizdir. Katılıyoruz. (Beşir Atalay)
-Öcalan’ın olayları okuma kabiliyeti var. Tecrübesine hayranım. (Y. Akdoğan)
-Bana Türk demeyin, Türk derseniz utanırım. (Ethem Sancak)

TC Devletinin Cumhuriyet Savcıları;
Mademki düşünceyi ifade etmeyi “İHANET” olarak kabul edip, soruşturma açıyorsunuz, üst paragraftaki kişiler için de derhal soruşturma açmanız gerekir. Çünkü bunların söyledikleri, Akademisyenlerin bildirisinden çok daha ağırdır. Üstelik bunlar sadece söylem değil aynı zamanda eylem olarak da hayata geçmişlerdir.

Eğer soruşturma açmazsanız, tüm dünyaya şunları söylemiş olacaksınız;
-TC Devleti, bir Hukuk Devleti değildir.
-TC Devletinde Yargı bağımsız değildir. Yargı Cumhur’un Başı’nın emrindedir.
-TC Devletinde Yargı, kişiye göre karar verir, üstünlerin hukuku vardır.
-TC Devletinde Yargı kalmamıştır. Yargı müsveddesi olan bir ucube vardır.
Hadi şimdi cübbelerinizi giyin ve Türk Milleti adına karar verin. Türk Milleti sizi izliyor…

Cumhur’un Başı Erdoğan;
Telaşınızı, korkunuzu çok iyi anlıyorum. 14 üncü yılına girdiğimiz iktidarınızın fiili olarak sonu gelmek üzere. Duvara dayandınız! Bu sistemle bir milim bile yol alamayacağınız görünüyor. Bu yüzden, bir zaman ayaklarınızın altına alıp ezdiğinizi söylediğiniz “Milliyetçilik” türküsünü söylemeye başladınız.
Size nefes aldıracak ve yargılanmanızı erteleyecek olan Başkanlık sistemini bu sebepten istiyorsunuz.
Ne yaparsanız yapın, tarih sizi “Demokrat Liderler” arasında göstermeyecektir.

Bir Türk Gazisi size şunları sormamı istedi;
-İngiltere’nin önderliğinde Oslo’da, PKK Baronları ile sizin emrinizle görüşen ve PKK’lılara “Şehirlerimizi bomba ve silah deposu haline getirdiğinizi biliyoruz” diyen MİT Müsteşar Yardımcısını niçin Yargının elinden kurtardınız? Bu cümle, iki gündür bas-bas bağırdığınız bildiriden çok daha fazla ihanet içermez mi? Bacağımdaki kurşunun hesabını ben kimden sorayım?
-Sizin emrinizle PKK’lılar ile görüşen “Kara Kutum” dediğiniz Hakan Fidan, PKK’lılara “Sizinle savaşan orduyu biz içeri attık” dediği için mi, onu tekrar ve kanunsuz olarak MİT Müsteşarı yaptınız. Ayağımın sızısının acısını kimden alayım?
-Kamyon-kamyon bombalar şehirlerimize depolanırken, 80 Bin ağır silah dağıtılırken niçin seyrettiniz?
Valilere “Siz karışmayın” anlamında emirleri niçin verdiniz. Bu emirlerden birini Komutanım bana gösterdi. Hiç inkâr etmeyin. Her Vali, böyle emirleri çoğaltıp bir yerlere sakaldı, lazım olur diye!
PKK Mahkemeler kurarken, yol kesip devlet yollarına el koyarken,
TC Vatandaşlarından vergi adı altında haraç toplarken, Türk Devletine sadık
Köy Korucularını şehit ederken, siz hangi görevdeydiniz?
Başbakan değil miydiniz?  

Yaa, işte böyle! Senin “iki ayyaş” dediğin adamlardan, Büyük Atatürk var ya, bak yıllar evvel ne demiş?
“İHANETİN NEDENİ OLMAZ AMA MUTLAKA BEDELİ OLUR…”

Bedel ödenecek ve bu ihanetin gereği yapılacak…

 

Sağlık ve başarı dileklerimle 16 Ocak 2016
Rifat Serdaroğlu


Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.