SENİ MUHATAP ALMIYORUM! Cumhur’un Başı’nın Kayseri’de yaptığı konuşma, “Nobel Edebiyat Ödülüne” aday gösterilmelidir. Konuşmada ilim var, irfan var, terbiye var, nezih bir üslup var, içerik var, doğru bilgi var! Ne ararsanız var, derde devadan gayri ne ararsanız var… “Bu zat için (Kılıçdaroğlu) söylenecek çok şey var ama onun seviyesine inmeyi kendime yakıştıramıyorum. Sen benim rakibim olamazsın. Ateş olsan cürmün kadar yer yakarsın! Ben bundan mahkeme yoluyla çok para aldım, daha da alacağım. Parasını alıyorum ama kendisini muhatap almıyorum…” Cumhur’un Başı yerden göğe kadar haklı! Ben de olsam muhatap almam, bana da yakışmaz! Nasıl muhatap alsın ki; Bir kere adamda utanma kalmamış! Kılıçdaroğlu’nun 4 Bakanı, devleti soyarken pişti oldular, yani polis diliyle enselendiler. İçlerinden biri “Ben ne yaptıysam, ne yolsuzluk yaptıysam Kılıçdaroğlu emrettiği için yaptım. İstanbul’daki tüm kupon (ballı) araziler onun emri ile verilirdi” dedi, iyi mi? Ya Kılıçdaroğlu ne yaptı? Her namuslu yönetici gibi “Benim sorumluluğumdaki adamlar hırsızlık yapıyorlarsa, rüşvet alıyorlarsa bu suç benimdir! İstifa ediyor ve Türk Milletinden özür diliyorum” dedi mi? Yoksa suçu, ortağı olan cemaate atıp, pişkince yerinde oturmaya mı devam etti! Cumhur’un Başı gibi namazında niyazında olan biri, bu utanmaz adamı nasıl muhatap alabilir ki? Kılıçdaroğlu’nun iki oda bir salon ve duşakabinli evinde 1 Milyar Avro nakit para sakladığı ortaya çıkmadı mı? Oğlu ile yaptığı konuşmaları tüm dünya dinlemedi mi? Kılıçdaroğlu, oğluna “Hala sıfırlayamadınız mı oğlum? Her an gelebilirler çabuk olun” demedi mi? Oğlu da; “Babacığım, geriye 30 Milyon Avro kaldı, onunla da 4 villa alacağız” diye cevap vermedi mi? Eee bunları bildiği halde, Cumhur’un Başı gibi mübarek bir adam, Kılıçdaroğlu gibi tepeden tırnağa şaibeli birini niçin muhatap alsın ki? Ben de olsam almam arkadaş, alamam yani… Cumhur’un Başı’nın muhatap alacakları, üstün vasıflı- karıncayı bile incitmeyen, kâmil (olgun) insanlar bellidir. İzninizle bu değerleri açıklayalım da, görün bakalım kimler muhatap alınırmış! -Artin Agopyan (Abdullah Öcalan); Dönemin Başbakanı, TC Devlet Memurlarına verdiği emirlerle ve bunların kanalıyla Artin Agopyan’ı hep muhatap aldı. Ona, her seçimden birkaç ay önce, ateşkes ilan ettirdi, “bakın analar artık ağlamayacak” deyip, oyları topladı. Ona İmralı’da televizyonlu-sekreterli daire verdi! Seçim geçtikten sonra, hadi öldürmek serbest demedi mi? -Mesud Barzani; Cumhur’un Başı Barzani’yi muhatap almakla kalmadı, onu adeta içine aldı! Kırmızı halılarda karşılayıp kongresinde “Onur Konuğu” yaptı. Onu “Türkiye seninle gurur duyuyor” diye alkışlattı! PKK Narko-Terör örgütünün hamisi Barzani ile karşılıklı oturup sazlı-sözlü sıra gecesi bile yaptılar. Eskiden ayağına giyecek postalı bile Türk Askerinden alan bu “Kırık ve kırıtık Barzani” Ortadoğu’nun en zengin adamlarından biri oldu! Cumhur’un Başı da, sıcağı ve zengini çok sevdiğinden Barzani’yi hep muhatap aldı! Ben de olsam alırdım yahu! Çulsuzları kim ne yapsın ki? Daha muhatap alınacak çok insan var. TBMM’de “Türk Milleti” dememek için hala yemin etmeyen Leyla Zana! Artin Agopyan’ ın baş postacısı, filmci Süreyya Önder! Atatürk düşmanı, fesli Kadir Mısırlıoğlu! Diyarbakır meydanına ismi verilen Şeyh Sait savunucuları! İngiliz ve Yunan uşağı İskilipli Atıf Hoca sevenleri! El-Kaide liderlerinden ve IŞİD’in en büyük destekçisi Gülbettin Hikmetyar! Tarihimizin en güçlü hayırseverleri; Yasin El Kadı ve Rıza Zarraf! Türk Milletinin a..sına koyan Cengiz inşaat ve haram havuzunun haramzade müteahhitleri! Daha Saray danışmanlarını, dönek gazetecileri, ödlek işadamlarını, poposunun kılı olmak isteyenleri yazmadık! Bu kadar birbirinden değerli insanlar dururken, Ana Muhalefet Partisinin liderini kim muhatap alır? Var mı öyle avara kasnak, ha var mı?   Sağlık ve başarı dileklerimle 26 Ocak 2016 Rifat Serdaroğlu