KAYIŞ SIYIRDILAR GALİBA!
Kayış Sıyırmak: Saçmalama özgürlüğünü kullanmaya karar vermek!
Bademlerin tamamına yakını çok zorda!
En tepeden en aşağıya kadar olanların hepsini bir korku sarmış!
Hâlbuki korkacak bir şey yok ki! Türkiye’de siyasetçileri artık asmıyorlar, üstelik besliyorlar. Aynen Evren Amca zamanında olduğu gibi!
Gidecekleri en uzak yer ise ya Silivri Kampüsü, ya da İmralı Turizm Adası!
İki yerde de içeri tıktıkları kendi arkadaşları, dostları var nasılsa!
Öyle şeyler yapıyorlar, öyle şeyler söylüyorlar ki, sanki hepsi kayış sıyırmış!
Cumhur’un Başı hukuktan, özellikle “Ceza Hukukundan” çok iyi anlar.
Bilmeyenleriniz için söyleyeyim, en iyi Cezacı avukat hapishanede yetişir. Onlar adamı ipten alırlar! Onlara diplomasız avukat denir. Eee bizimki de az emek çekmedi hapishanelerde! Hukuk bilgisi oradandır yani, boru değil!
Cumhur’un Başı Afrika’dan hem Anayasa Mahkemesine hem de UEFA ya ayar verdi.
Ve dedi ki;
AYM (Anayasa Mahkemesi) Galatasaray’a nasıl ceza verir yahu? Ceza şahsidir, takımın ne kabahati var? Kişiye ceza versinler. Mesela Ali Sami Yen veya Metin Oktay’a verebilirler! Olmazsa 40 yaşına gelmesine rağmen hala top oynamakta direnen Sabri’ye de ceza kesebilirler.
Yanlış hesap Şam’dan döner. (yoksa Bağdat mıydı?) Galatasaray’a önerim, Diyanet İşleri Başkanına başvurmalarıdır. Ona Görmez derler ama ben şahidim, çok iyi görür…
UEFA’ya ise;
Arkadaş sen kimsin de, bizim içeri tıktığımız adamları salıyorsun yahu!
Alt kattaki mahkemeyi dinlemedin be! MİT Yasasındaki bazı maddeleri de iptal etmişsin. Sen çok oldun. Seni kaldırmak farz oldu farz, dedi… (Galiba AYM ile UEFA yı karıştırdım. Adamda kafa bırakmadılar ki. Lütfen siz AYM’yi alın UEFA’ya koyun, UEFA’yı da AYM’ye koyun, farketmez yani, nasılsa ikisine de karşıyız.)
Erkan Mumcu’nun Türkiye’ye hediye ettiği, sonradan olma bir Badem var;
Efkan Ala! İçimizdeki işlerin Bakanı!
Biz bu kişiyi 17/25 Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet olayları sırasında polis müdürlerine verdiği kanunsuz emirlerden tanıyoruz. Ne demişti bu Ala Badem?
-Bana bak, o Savcının emrine uyma! Şimdi gönderirim 3-5 adam o Savcıyı gözaltına aldırırım!
-Bilal Erdoğan’ın olduğu yere yaklaşanları kim olursa olsunlar vuracaksınız!
Size vur emri veriyorum.
Ala Badem TBMM’de şunları söyledi;
Arkadaş, ben de bu Anayasa’yı tanımıyorum. Bu Anayasa darbecidir.
“Tam PKK’lılar yurtdışına çekiliyorlardı, Gezi olayları çıkınca vazgeçti, çekilmedi!”
Adam olacak çocuk bokundan, Bakan olacak adam ise kayış sıyırmasından belli olurmuş! Badem’deki zekâ pırıltısına bakar mısınız?
PKK tam çekilecekmiş, bir bakmışlar Taksim Gezi de eğlence var, “Hadi Kekolar, dağdan inelim Geziye gidelim. Onun adı Gezi, Gezi içine çeker bizi. Biji Gezi, Serok Gezi” diye dışarı çıkmaktan vaz geçmişler!
Zaten başımıza ne geldiyse Gezi’den geldi;
Bombalar, silahlar Gezi yüzünden Türkiye’ye girdi. (İnanmayan MİT’e sorsun)
Askerler, Polisler Gezi yüzünden şehit oluyorlar!
Barikatlar, tüneller, bombalı tuzaklar hep gezinin marifeti!
Endonezya’daki depremin bile sebebi Gezi’dir Gezi!
Ah ulan Gezi, rezil ettin bizi…
Değerli Okurlar;
Lütfen bu yazıyı yurt içinde dağıtalım. Çünkü bu yazı yurtdışına kapalıdır. Adamlar bizim siyasetçilerimizin ne olduğunu anlamasınlar!
Garibanın biri işsiz ve parasızdır, barınacak yeri de yoktur. İş bulma umudu da kalmamıştı.
Yakınındaki meydanda kendi ülkesinin Başkan’ı miting yapmaktadır! Gariban şöyle düşünür; “Ben bu Başkan’a hakaret edersem 6-7 aylığına içeri atarlar, ben de kışı geçirir, yaza doğru da çıkarım!”
Meydana gidip, kalabalığı yara, yara en öne gelir ve bağırmaya başlar;
“Hırsız Başkan, Hırsız Başkan.” Derhal yakalanır ve mahkemeye çıkarılır.
Yargıç, garibanı 20 yıl 6 aya mahkûm eder.
Gariban sorar; “Başkana hırsız demenim cezası bu kadar ağır mı Hâkim Bey?”
Yargıç; Yoo, Başkana hırsız demenin cezası 6 ay, 20 sene ise devlet sırrını açıkladığın içindir… Gariban donar kalır…
Amman yazıyı içerde tutalım, başımız yanmasın…
Sağlık ve başarı dileklerimle 05 Mart 2016
Rifat Serdaroğlu