Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

TARİHİMİZİ BÖLEMEYECEKSİN

TARİHİMİZİ BÖLEMEYECEKSİN Kişinin verdiği hüküm, bilgisi ve gözleyebildiği alan ile sınırlıdır. Bunun dışındaki bilgiler ve dünya o kişi için “Yok” demektir, çünkü bilmez! Hele bu kişi çok az kitap okuduysa ve yalan yanlış bilgi kırıntılarını sapık kafalardan almışsa, bir de dar görüşlü ise, o ağzını her açtığında çevresine zarar verir. Erdoğan, Türk Milletinin sinirlerini hoplatıp sokağa dökmek için elinden ne geliyorsa yapmaktan çekinmiyor. Ülkenin bir bölümünde zaten çatışmalar devam ediyor. Rütbeli-rütbesiz her gün şehitler veriyoruz. Kilis’e her gün roketler-bombalar atılıyor! Terör korkusu Türk Turizmini bitirme noktasına getirmiş. İhracat durmuş, yeni istihdam alanları açılmıyor, esnaf kan ağlıyor! Böyle hassas dönemlerde ülkeyi yönetenlerin ayrılıkları körükleyici değil, birleştirici barışçı bir dil kullanmaları aklın gereği değil midir? Bizde ise tam tersi yapılıyor! Davutoğlu benzin döküyor, Kahraman İsmail kibrit çakıyor, Erdoğan ise ateşi körüklüyor… Erdoğan’ın son incisi şu oldu; “Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum. Her kim ki zaferleriyle ve yenilgileriyle son 200 hatta son 600 yılımızı soyutlayıp, eski Türk Tarihinden Cumhuriyete atlıyorsa, biliniz ki o kişi milletimizin de, devletimizin de hasmıdır!” Bu cahilce sözleri söyleyen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı! Kimsenin Türk Tarihini inkâr etmek veya bölmek gibi bir niyeti yok. Tabii ki Erdoğan ve AKP’den başka! Cumhuriyet Dönemi için “ZULÜM DÖNEMİ” diyenler, “REKLAM ARASI VERDİK” diyenler, TC Devletinin kurucuları için “İKİ AYYAŞ” diyenler, “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” ilkesinden nefret edenler AKP’liler değil mi? Osmanlı İmparatorluğundan önceki binlerce yıllık Türk Tarihini yok sayanlar yine Bademler değil mi? Erdoğan’ın yukarıdaki sözlerini lütfen bir daha okuyun. Türk Tarihi ezelden başlar, inşallah edebe kadar gidecektir. Bugünkü gibi ARAP hayranları ne yaparlarsa yapsınlar, tarihimizi bölemeyecekler ve bizi köklerimizden koparamayacaklardır. Değerli Okurlar; Sizlerle Sayın Ahmet Gürsoy’un bazı tespitlerini paylaşmak isterim; Bizim tarihimiz özgürlükler tarihi değil, adalet arayışlarının tarihidir. Esasında sadece bizim değil, tüm Doğu medeniyetinin ana kavram arayışı zaten budur, yani adalettir. -Bakın Ezop ve La Fontaine’nin bile ilham aldığı “Kelile ve Dimne”ye! Sultanlardan korkusu yüzünden hayvanlar âlemi üzerinden mesaj verir. Eser, masal dünyasından yöneticilere adil olun çağrısı yapar. Türk Dünyasına bakarsak; -Kutadgu Bilig’in yönetenlerden istediği tek şey, adaletli olmalarıdır! -Nizamülmülk’ün devlet yönetimine hediye ettiği Siyasetname adlı kitabının konusu da Sultanın adaletli olması ve adaletle yönetmesidir! Osmanlı’da da durum aynıdır. -Defterdar Sarı Mehmet Paşa’nın yazdığı “Devlet Adamına Öğütler” kitabının özünü adalet oluşturur. -Şeyler, dervişler, ulema dahi adalet ister. Özgürlük isteyen kesinlikle yoktur. Batı tarihi ise özgürlükler tarihidir. Bu sebeple liberalizm Batının eseridir. Bu sebeple demokrasi batıda doğup, gelişmiştir. Bazı dinci yazarlar lâikliği, zorbalık ve darbeler üzerinden anlatmaya çalışırlar. Darbe dönemleri için bu belki söylenebilir. Ancak Lâikliğin karşısına konan “İslam Teokrasisinin” yaptıkları, darbecilerin yaptıkları yanında tek kelime ile caniliktir. Örnek verelim; -Hz. Peygamberin soyunu kurutan Halife Muaviye’nin iktidarı değil miydi? Dikkatinizi çekerim; Lâik Muaviye değil, Halife Muaviye’nin iktidarı! Bu cinayetlere bir de oğul Halife Yezid’in işlediği cinayetleri ilave ederseniz, facianın boyutunu görebilirsiniz… -Sünni İslam’ın kurucusu İmam Azzam Ebu Hanife’yi hapiste kimler öldürttü! -Osmanlı’nın ilk Padişahı Osman Bey, Amcasını öldürten ilk Padişahtır. 1.Murat, evladını ve kardeşini ilk öldürtendir. Öldürülme ya da boğdurulmayı yasalaştıran Fatih Sultan Mehmet’tir. İlk Şeyhülislam öldüren Padişah 4.Murat’tır. Ne diyor Erdoğan? İslam medeniyetine dönmeliymişiz! Aslımız buymuş! Hz. Peygamberin soyunun kurutulmasından başlayıp, iktidar ve güç için İslam’ı kullanıp kesip-doğrayan, halkı soyan siyaset mi senin neslin? Listeyi tam yazmaya kalksak, inanın medeniyetin “M” si kalmaz. Tutturmuş bir İskilipli Atıf, yatıp kalkıp, yalan yanlış anlatıyor! Götür İskilipli gibileri Fatih’in önüne koy bakalım, kellesi yerinde kalıyor mu? İngiliz casusu olduğunu söylemeyip, aklı sıra ihaneti meşrulaştırıyor. Neymiş “Anayasaya Din yazacakmışız” , lâiklik dünyevileşmek imiş, kalkınmamızı engelliyormuş! Amaçları dini araç olarak kullanıp hepimizi köleleştirmek. Bunlara göre özgürlüklerimizi elimizden almanın gerekçesi İslam dinidir! İslam dinini, bunların kirli ellerinden ve seccade şeytanlarından kurtarıp, mübarek amacına hizmet eden bir yapıya kavuşturmalıyız. Bunun sigortası da Lâikliktir… Çıkmış bir de Büyük Atatürk’ü ve Lâikliği eleştiriyor. Atatürk ve Lâiklik olmasaydı, bırak saraylarda oturmayı, o sarayın önünden geçemezdin, anladın mı Badem? Size Tarihimizi Böldürmeyeceğiz…   Sağlık ve başarı dileklerimle 02 Mayıs 2016 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 02 Mayıs 2016 - Pazartesi
Rıfat SERDAROĞLU

TARİHİMİZİ BÖLEMEYECEKSİN

TARİHİMİZİ BÖLEMEYECEKSİN

Kişinin verdiği hüküm, bilgisi ve gözleyebildiği alan ile sınırlıdır.
Bunun dışındaki bilgiler ve dünya o kişi için “Yok” demektir, çünkü bilmez!
Hele bu kişi çok az kitap okuduysa ve yalan yanlış bilgi kırıntılarını sapık kafalardan almışsa, bir de dar görüşlü ise, o ağzını her açtığında çevresine zarar verir.

Erdoğan, Türk Milletinin sinirlerini hoplatıp sokağa dökmek için elinden ne geliyorsa yapmaktan çekinmiyor. Ülkenin bir bölümünde zaten çatışmalar devam ediyor. Rütbeli-rütbesiz her gün şehitler veriyoruz. Kilis’e her gün roketler-bombalar atılıyor! Terör korkusu Türk Turizmini bitirme noktasına getirmiş. İhracat durmuş, yeni istihdam alanları açılmıyor, esnaf kan ağlıyor!

Böyle hassas dönemlerde ülkeyi yönetenlerin ayrılıkları körükleyici değil, birleştirici barışçı bir dil kullanmaları aklın gereği değil midir?
Bizde ise tam tersi yapılıyor! Davutoğlu benzin döküyor, Kahraman İsmail kibrit çakıyor, Erdoğan ise ateşi körüklüyor…

Erdoğan’ın son incisi şu oldu; “Milletimizin, medeniyetimizin binlerce yıllık tarihini neredeyse 1919 yılından başlatan bir tarih anlayışını reddediyorum. Her kim ki zaferleriyle ve yenilgileriyle son 200 hatta son 600 yılımızı soyutlayıp, eski Türk Tarihinden Cumhuriyete atlıyorsa, biliniz ki o kişi milletimizin de, devletimizin de hasmıdır!”

Bu cahilce sözleri söyleyen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı!
Kimsenin Türk Tarihini inkâr etmek veya bölmek gibi bir niyeti yok. Tabii ki Erdoğan ve AKP’den başka! Cumhuriyet Dönemi için “ZULÜM DÖNEMİ” diyenler, “REKLAM ARASI VERDİK” diyenler, TC Devletinin kurucuları için “İKİ AYYAŞ” diyenler, “NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE” ilkesinden nefret edenler AKP’liler değil mi?
Osmanlı İmparatorluğundan önceki binlerce yıllık Türk Tarihini yok sayanlar yine Bademler değil mi? Erdoğan’ın yukarıdaki sözlerini lütfen bir daha okuyun.

Türk Tarihi ezelden başlar, inşallah edebe kadar gidecektir. Bugünkü gibi ARAP hayranları ne yaparlarsa yapsınlar, tarihimizi bölemeyecekler ve bizi köklerimizden koparamayacaklardır.

Değerli Okurlar;
Sizlerle Sayın Ahmet Gürsoy’un bazı tespitlerini paylaşmak isterim;
Bizim tarihimiz özgürlükler tarihi değil, adalet arayışlarının tarihidir. Esasında sadece bizim değil, tüm Doğu medeniyetinin ana kavram arayışı zaten budur, yani adalettir.
-Bakın Ezop ve La Fontaine’nin bile ilham aldığı “Kelile ve Dimne”ye! Sultanlardan korkusu yüzünden hayvanlar âlemi üzerinden mesaj verir.
Eser, masal dünyasından yöneticilere adil olun çağrısı yapar.

Türk Dünyasına bakarsak;
-Kutadgu Bilig’in yönetenlerden istediği tek şey, adaletli olmalarıdır!
-Nizamülmülk’ün devlet yönetimine hediye ettiği Siyasetname adlı kitabının konusu da Sultanın adaletli olması ve adaletle yönetmesidir!

Osmanlı’da da durum aynıdır.
-Defterdar Sarı Mehmet Paşa’nın yazdığı “Devlet Adamına Öğütler” kitabının özünü adalet oluşturur.
-Şeyler, dervişler, ulema dahi adalet ister. Özgürlük isteyen kesinlikle yoktur.
Batı tarihi ise özgürlükler tarihidir. Bu sebeple liberalizm Batının eseridir.
Bu sebeple demokrasi batıda doğup, gelişmiştir.

Bazı dinci yazarlar lâikliği, zorbalık ve darbeler üzerinden anlatmaya çalışırlar. Darbe dönemleri için bu belki söylenebilir. Ancak Lâikliğin karşısına konan “İslam Teokrasisinin” yaptıkları, darbecilerin yaptıkları yanında tek kelime ile caniliktir. Örnek verelim;
-Hz. Peygamberin soyunu kurutan Halife Muaviye’nin iktidarı değil miydi?
Dikkatinizi çekerim; Lâik Muaviye değil, Halife Muaviye’nin iktidarı!
Bu cinayetlere bir de oğul Halife Yezid’in işlediği cinayetleri ilave ederseniz, facianın boyutunu görebilirsiniz…
-Sünni İslam’ın kurucusu İmam Azzam Ebu Hanife’yi hapiste kimler öldürttü!
-Osmanlı’nın ilk Padişahı Osman Bey, Amcasını öldürten ilk Padişahtır.
1.Murat, evladını ve kardeşini ilk öldürtendir. Öldürülme ya da boğdurulmayı yasalaştıran Fatih Sultan Mehmet’tir. İlk Şeyhülislam öldüren Padişah 4.Murat’tır.

Ne diyor Erdoğan? İslam medeniyetine dönmeliymişiz! Aslımız buymuş!
Hz. Peygamberin soyunun kurutulmasından başlayıp, iktidar ve güç için İslam’ı kullanıp kesip-doğrayan, halkı soyan siyaset mi senin neslin?
Listeyi tam yazmaya kalksak, inanın medeniyetin “M” si kalmaz.

Tutturmuş bir İskilipli Atıf, yatıp kalkıp, yalan yanlış anlatıyor!
Götür İskilipli gibileri Fatih’in önüne koy bakalım, kellesi yerinde kalıyor mu?
İngiliz casusu olduğunu söylemeyip, aklı sıra ihaneti meşrulaştırıyor.

Neymiş “Anayasaya Din yazacakmışız” , lâiklik dünyevileşmek imiş, kalkınmamızı engelliyormuş! Amaçları dini araç olarak kullanıp hepimizi köleleştirmek. Bunlara göre özgürlüklerimizi elimizden almanın gerekçesi İslam dinidir!

İslam dinini, bunların kirli ellerinden ve seccade şeytanlarından kurtarıp, mübarek amacına hizmet eden bir yapıya kavuşturmalıyız.
Bunun sigortası da Lâikliktir…

Çıkmış bir de Büyük Atatürk’ü ve Lâikliği eleştiriyor. Atatürk ve Lâiklik olmasaydı, bırak saraylarda oturmayı, o sarayın önünden geçemezdin,
anladın mı Badem? Size Tarihimizi Böldürmeyeceğiz…

 

Sağlık ve başarı dileklerimle 02 Mayıs 2016
Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.