Ethem Sancak; Erdoğan’a âşık olduğunu söyleyen eski solcu, yeni AKP zengini, çok şanslı bir TÜSİAD üyesidir. Sürekli olarak Türk olmadığını, kendisine Türk denince çok utandığını söyler ve “Ben ARABIM” der… 2002 yılından sonra, Erdoğan’ın çök özel desteğini arkasına alan Arap Ethem, bir fırladı ki tutabilene aşk olsun! Ecza Deposu sahibi olarak SSK’nın ilaç alımını organize etmekten, Medya patronluğuna, oradan da Karamehmet’in mallarına çöküp sanayiciliğe geçiş yaptı… Bu mallardan biri İzmir’deki BMC Fabrikası idi. Fabrikanın arazisi içindekilerden çok daha kıymetli idi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önerisiyle fabrikanın hükümet desteğiyle (Hazine arazileri)  Sakarya İli Karasu İlçesine taşınmasına karar verildi. Bu işlem gerçekleşince İzmir’deki BMC arazisi üstünde çok çok katlı kazulet gibi binalar göreceğiz. Arap Ethem’e de fabrika arazisi bedavaya gelmiş olacak… Arap Ethem 17 Mayıs 2016 da Akşam Gazetesinde şunları söyledi; “BMC diye çok önemli bir markamız var. Kirpi diye askeri alanda kullanılan aracımız var. Geçen gün bir Kuvvet Komutanı ‘Sana Gazilik unvanı vereceğim. Binlerce askeri şehit olmaktan kurtardınız” dedi! Türk Ordusuna donanım, araç, malzeme satan binlerce yüklenici var! Bunlar TSK’ya çalışıp, karşılığını alıyorlar. Yani para kazanıyorlar, para! O Kuvvet Komutanı hangi hak ve yetkiyle mesir macunu dağıtır gibi “Gazilik Beratı” dağıtabiliyor? Bu ne terbiyesizliktir? Böyle bir düşünceyi dillendirmek bile Gazilerimize yapılabilecek en büyük hakaret değil midir? Orgeneral seviyesine ulaşmış bir Kuvvet Komutanı, nasıl böyle saçmalayabilir? Böyle biri nasıl Kuvvet Komutanı yapılır? Ne oldu Türk Milletinin her biri onur abidesi olan bizim Komutanlarımıza? Hepsi iğdiş mi edildiler? Yazıklar olsun… Türk Milletinden aldıkları yetkiyle, hizmet etmesi gereken Siyasetçi-Asker-Sivil bürokratların Türk Milletine yukardan bakmaları ve makamlarını suiistimal etmelerinden nefret etmiş ve bu sepetlerle hep mücadele etmiş bir vatandaş olarak bu Kuvvet Komutanının isminin Türk Milletine açıklanmasını istiyorum… Makamı-mevkii ne olursa olsun, herkes unutmamalıdır ki, süreleri bitince tekrar Türk Milletinin bağrına döneceklerdir. Bir gün Vali Kamil Paşa, yapılan bir şikâyet üzerine Şair Eşref’i vilayet makamına davet etmiş. Davete icabet eden Eşref, vilayete geldiği zaman, kendisine Valinin encümende olduğunu ve biraz beklemesi icap ettiğini söylemişler. Valiyi uzun süre bekleyen şair, bir ara içerdeki encümende yapılan konuşmalara kulak misafiri olmuş. O esnada Valinin, münakaşa edilen bir konu hakkında ‘O kadar da incelemeyin, bizim millet eşektir, anlamaz’ dediğini duyar. Bu sözlere fena halde üzülen şair, cebinden çıkardığı bir kâğıda şu sözleri yazmış ve oradaki odacıya Valiye verilmek üzere o kağıdı bırakmış, sonra da çıkıp gitmiş! “Reddolunmaz sözü ama eşşekoğlu can sıkar, Millete eşek diyen eşek herif bilmez mi ki, Sadrazamlar, Valiler de milletin içinden çıkar…” Şair Eşref bir de şimdiki siyasetçileri, Valileri, Generalleri görseydi, kim bilir neler söylerdi?   Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Mayıs 2016 Rifat Serdaroğlu