Soner Yalçın Cuma günkü yazısının sonunda bir tespitte bulundu;
“Davutoğlu, ticarette başarısız olduğu için gönderildi…”
Yalçın’ın dediği ticaret, AKP tipi ticarettir.
Yani, ya kutsal dini duyguları ve değerleri istismar ederek yapılan ticaret, ya da devlet gücünü eline geçirip devlet malını peşkeş çekerek yapılan ticaret!
Kişinin kendi parası, kendi bilgisi ve kendi emeğiyle yaptığı ticaret yani doğru ticaret Bademlerin hiç işine gelmez. Ne o ticareti yaparlar ne de severler! Bademler, başkasının parası (Devletin veya gariban Müslümanların) başkasının adamı (Devletin veya partinin) ile yapılan ve “Yol bulunan” ticarete bayılırlar!
Dikkat ederseniz “Yol” kelimesini dillerinden hiç düşürmezler…
Davutoğlu’na gelince, evet o AKP tipi ticarete bulaşmadı ama daha beterini yaptı. Bu iğrenç ticarete göz yumdu, geçit verdi, en azından engellemek için kılını bile kıpırdatmadı!
Erdoğan, Davutoğlu’nun yerine Binali Yıldırım’ı atadı!
Günlerdir, Binali-oğlu-yeğeni-akrabaları-servetleri-İstanbul Belediyesinde çalışırken müfettiş raporlarıyla Ali Müfit Gürtuna tarafından işten atılması hakkındaki yazılanları okuyoruz. Yıllardır bugün yazılanların benzerlerini de okumuştuk. Hatta bazı yolsuzluk iddialarının görüntülerini de seyretmiştik.
Fakat şunları hiç duymadık, görmedik;
-Yolsuzluk iddiaları karşısında, Binali Yıldırım’ın basın toplantısı düzenleyip inandırıcı belgelerle açıklama yaptığını, kendisini savunduğunu duymadık, görmedik!
-Binali Yıldırım’ın kendisinin ve birinci derecedeki akrabalarının mal varlıklarının listesini görmedik, duymadık!
-Binali Yıldırım’ın “Havuz Medyası” için devlete iş yapan yüklenicilerden niçin ve ne karşılığında 630 Milyon Dolar topladığını açıkladığını duymadık görmedik!
-Yolsuzluk iddialarını kamuoyuna duyuranları mahkemeye verdiğini duymadık, görmedik!
-Erdoğan ve AKP yönetiminin bu konuda Türk Milletine tek bir açıklama yaptıklarını duymadık, görmedik!
Binali Yıldırım’ın T.C Başbakanlığına atanması tam bir komedi oyunu gibi oldu.
İstanbul Belediyesinden beri patronu ve sırdaşlarından biri olan Erdoğan, Davutoğlu’na “Kalk” dedi, o da seçimle gelmiş T.C Başbakanı değil de Erdoğan’ın elemanıymış gibi kalktı, gitti!
Binali Yıldırım’a “Otur” dedi, o da sanki seçim kazanmış gibi gitti koltuğa oturuverdi!
Binali Yıldırım Akbulut, İzmir Milletvekili olduğu için İzmir’in çeşitli yerlerine koskocaman “İZMİRLİ BAŞBAKAN” afişleri asıldı.
Binali Yıldırım Akbulut ne ara İzmirli oldu ben bilmiyorum. Kendisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığına AKP adayı oldu, kampanyasında milyonlarca dolar harcadı ama İzmirli kendisine belediyeyi emanet edecek kadar ona güvenmedi ve seçmedi!
Erdoğan da İzmir’i “Gâvur” bildiğinden, siz belediyeyi emanet etmediniz ama ben ona Türkiye’yi emanet ederim dedi ve atamayı Adanalı Ömer kanalıyla duyurdu…
İzmir’in bazı Sivil Toplum Örgütleri Başkanları da anında Binali’yi yıkama-yağlama kervanına katıldılar;
İzmir Ticaret Odasının sürekli ve süper zengin başkanı Ekrem Demirtaş, “Yıldırım, hızlı çözüm odaklıdır. Böyle bir Başbakan’a sahip olmak bize yeni açılımlar ve fırsatlar getirecektir. Onunla gurur duyuyoruz” diyerek, tıynetinin gereğini yaptı. EBSO Başkanı Ender Yorgancılar, İzmir Ticaret Borsası Başkanı Işınsu Kestelli, EGİAD Başkanı Seda Kaya, KOSBİ Başkanı Kamil Porsuk ve EGİKAD Başkanı Betül Elmasoğlu da Binali Yıldırım Akbulut’u derhal yağlama-yıkama yarışına girdiler!
Binali’nin geçmişini, kendisinin ve ailesinin şaibeli servetini, devlet olanaklarını yandaş işadamlarına peşkeş çekmesini, bakanlığı süresince yaptığı işlerde Türkiye’yi bilerek aşırı borçlandırdığını, atanmasının bir demokrasi ayıbı olduğunu unutup, ne yazık ki dik durmayı beceremeyenler sınıfına katıldılar…
Devlet adamlığı sorumluluğu, namus, ahlâk, dürüstlük, helal kazanç, kendine değil Türk Milletine çalışmak, demokratlık, çağdaşlık, lâiklik, kadın-erkek eşitliği, kız-erkek karma eğitim, katılımcı demokrasi gibi her “GERÇEK İZMİRLİNİN” sahip olduğu değerleri çiğneyip, kendilerini sarayın emir erinin önüne attılar. Yazık…
Binali Yıldırım ve bunlar İzmirli olabilirler mi?
Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Mayıs 2016
Rifat Serdaroğlu