IŞİD’İ KİM BESLİYOR
İslam Dinini, para kazanma aracı olarak kullanan uyanık yobazlar 28 Şubat’tan nefret ederler!
Demokratik haklarının ellerinden alındığını, İslam Dinini öğrenmenin ve öğretmenin engellendiğini, işkence gördüklerini bire bin katarak anlatırlar.
Bu sepetleri duyan inançlı kitlenin çoğu bu yalana maalesef inanır.
Bir de kendilerine Liberal diyen kıt akıllılarla, okumuş cahiller dediğimiz tuzu kuru oğlaklar da bu yalana inanırlar ve Cumhuriyet-Demokrasi düşmanlarının propagandalarını yaparlar.
Hâlbuki “Seccade Şeytanları” dediğim bu yobaz takımının 28 Şubat’a karşı olmaları tamamen DUYGUSALDIR!
Duygusallığın iki gerekçesinden biri, bunların “Kurban Derisi” toplamalarının engellenmesi, diğeri ise Kaçak Kur’an Kurslarının Milli Eğitim Bakanlığı denetimine verilmesidir.
İki olay, bunların avantadan geçim kapılarının kapanmasına sebep olmuş ve yobazlar bu gerçeği örtmek için “Din Öğrenme-Öğretme Özgürlüğümüz” elimizden zorla alındı diye feryat etmişlerdir.
Devlet hiçbir zaman Kur’an Kurslarına engel olmamıştır, yasak getirmemiştir. Yapılan iş Türk Ceza Kanunundaki “Kanuna Aykırı Eğitim Kurumu” maddesine uyulmasıdır.
Çocuklarımız dinlerini, devlet-diyanet görevlilerinden yani uzmanlarından öğrenmelidir. Ana-Babalar da gönül huzuru ile devlet denetimindeki kurslara çocuklarını gönderebilmelidirler.
Devletin yaptığı, İslam Dinini kulaktan dolma hurafelerle karıştıran, tarikatların maddi çıkarlarına göre çocuklarımızı birer Cumhuriyet ve insanlık düşmanı gibi yetiştiren, ne olduğu belirsiz sapıkların elinden kurtarmak olmuştur.
AKP İktidarı ve Erdoğan, TCK’nuna göre cezası 3 yıl hapis olan “Kanuna Aykırı Eğitim Kurumu” açmayı, 29 Haziran 2005 tarihinde cezayı erteleme sınırına yani 1 yıla çekmiş, 2013 yılında çıkardığı bir yasayla da, bu maddeyi tamamen yürürlükten kaldırmıştır!
AKP ve Erdoğan sayesinde artık “Kanuna Aykırı Eğitim Kurumu” açmak serbest hale geldi!
Anayasamızın 174 üncü maddesine göre YASAK, AKP ve Erdoğan’a göre SERBEST! Böyle devlet yönetme anlayışı, ancak çadır devletlerinde bulunur.
Nasıl ki, “Kumar nasıl oynanır hile nasıl yapılır” , “Uyuşturucu nerede bulunur ve nasıl kullanılır” ,”Kadın satıcılığı nedir ve nasıl para kazanılır” konulu eğitim kurumları açılamazsa, çocuklarımıza sarkıntılık yapabilen, onları birer IŞİD militanı gibi yetiştiren, gencecik beyinleri demokrasi-aydınlık-özgürlük düşmanı olarak zehirleyen denetim dışı kaçak kurslar da açılamamalıdır.
Peki, gerçek nasıldır?
Bugün ülkemizin en ücra köşelerine kadar yayılmış sayıları 10 bine yaklaşan kaçak kurs yapılanması vardır. AKP bunlara göz yumar, karşılığında bunlar da AKP’ye oy devşirirler. Bu arada gariban zavallı insanlar dolandırılır, beyinler yıkanır, her türlü istismar ve taciz yapılır, gencecik çocuklar birer militan gibi yetiştirilir!
18-20 yaşını dolduran beyni yıkanmış bu çocuklar, ismi ne olursa olsun bir dinci terör örgütüne yollanır ve her biri birer ölüm makinası veya canlı bomba haline getirilirler…
Şimdi beraberce düşünelim;
-IŞİD gibi cani bir örgüte veya onun türevlerine Türkiye üzerinden yüzlerce Tır silah ve mühimmat gönderildi mi, gönderilmedi mi?
-IŞİD gibi cani bir örgüte veya onun türevlerine, militan olarak en fazla katılımın Türkiye’den olması sizce bir tesadüf müdür, değil midir?
Son soru;
Sizce, yabancı istihbarat örgütlerinin taşeronu olan IŞİD ve benzeri terör örgütlerini kim-kimler besliyor?
Sağlık ve başarı dileklerimle 17 Kasım 2015
Rifat Serdaroğlu