Erdoğan ve AKP Hükümetleri tarafından 15 yıldır “İslam Devletine” gidilecek yolun taşları teker-teker döşeniyor! Felaketi önceden gören bizim gibiler feryat ediyoruz, uyarıyoruz ama sanki duvara konuşuyormuşuz gibi duyması gerekenler korkularından duymazdan geliyor… “Kudüs’te yaşayan Mişon’un hergün işine gidip gelirken kullandığı yolu ‘Ağlama Duvarının’ önünden geçermiş. Ağlama duvarının önünde dua eden bir adam Mişon’un dikkatini çekmiş! Adam sabahleyin duvarın önünde, akşam yine orada! Cumartesi günü bile adam orada ve huşu içinde dua ediyor! Bu durum haftalarca devam edince, bir akşam iş dönüşü Mişon dua eden adamın yanına gidip selam vermiş ve ‘Arkadaş dikkat ediyorum, günlerdir buradasın ve dua ediyorsun. Derdin nedir ve duaların kabul oldu mu’ diye sormuş. Adam derin bir ah çekmiş ve ‘İşlerim bozuldu, borcum artıkça arttı. Böyle kutsal bir yerde dua edersem, derdine çare bulursun ve kurtulursun’ dediler! Mişon; ‘Kurtuldun mu, borcunu ödeyebildin mi’ diye sorunca, adam ‘Nerde be arkadaş, sesimi duyan yok, artık bana sanki duvara konuşuyormuşum gibi gelmeye başladı…” T.C Devletinin Anayasayı korumakla görevli dinamik güçleri kafalarını kuma gömerken bakın neler oldu; -AKP iktidara gelinceye kadar ülkede, her ne isim altında olursa olsun, Millî Eğitim Bakanlığının ve Diyanet’in izni olmadan “Kaçak Kurs” açılamazdı. Açanlar, 1 yıldan başlayan hapis cezası ile cezalandırılır ve Kaymakamlar köylere kadar bu işi denetlerdi. 2005 yılında AKP, bu cezayı “3 ay hapse” indirdi ve Kaymakamlara “bu işi denetlemeyin” diye emir verdi. 2013 yılında AKP, Kaçak Kurs açmayı Türk Ceza Kanunundan silip attı. “Kanuna Aykırı Eğitim Kurumu” maddesini yürürlükten kaldırdı. - AKP, 2004 tarihli “Özel Öğrenci Barındırma Yönetmeliğini” yürürlükten kaldırdı! Buna göre özel ve tüzel kişiler ortaokul, imam hatip okulu, ortaöğretim ve yüksek öğretim düzeyinde yurt açabilecek. Özel yurtların açılması için en az 40, pansiyon için en az 30, apart ve stüdyo daire için en az 10 öğrenci şartı getirildi! Kurumların denetimi de Milli Eğitim Müfettişlerinden alındı… Eğer dar bir çerçevenin dışına çıkmıyor, ülkenizde neler olduğunu görmüyorsanız, yaklaşmakta olan felaketin farkında değilsiniz demektir. Henüz ilkokula gitmekte olan, aile ve çevre baskısıyla küçücük yaşında tesettüre sokulan kız çocukları sizlere bir şeyler anlatmıyor mu? Ya sokaklarda gördüğünüz ve İslam ile hiç alakası olmayan, yerleri süpüren pardösüleri ile pislik içinde dolaşan o zavallı kadınlar? Pis sakalları, şalvarları ile ortaçağdan fırlamış gibi çirkin gençler ve adamlar! Millet olarak ne kadar çirkin ve ilkel olarak giyinmeye alıştırıldığımızı fark etmiyor musunuz? AKP’nin Türk Milletine en büyük kazığı olan 4 Milyona yaklaşan sayıları ile, köşe başlarında dilenen Suriyeli çocuklar ve kadınların pislik içindeki yaşamları! AKP, “Kaçak Kur’an Kurslarına” cezayı kaldırınca, ülkede pıtrak gibi on binlerce denetimsiz kurslar açıldı. Ehliyetsiz, cahil, Cumhuriyet ve Türk düşmanı yobazlar hem çocuklarımızın beyinlerini yıkayıp onları birer dinci militan gibi yetiştiriyorlar, hem de çocuklara tasalluttan çekinmiyorlar! Bu çocuklardan gönderildiği kaçak kurslarda yanarak ölenler için, ana-babaları şikayetçi bile olamıyorlar. “Çocuğumuz cennete gitmiş, bize de orada yer ayıracak, Hoca öyle söyledi” diyebilen bu zavallıları devlet niçin korumaz? Özel Öğrenci Barındırma Yönetmeliğinde yapılan son değişiklikle de AKP çıtayı daha da yükseltip İslam Devleti yolunda yeni terör yuvaları yetiştirecek yolu genişletti… Nerede bizim o nur yüzlü, sadece Allah rızası için dinimizi çocuklarımıza öğreten güzel ve bilgili din adamlarımız? Ne oldu onlara? İçlerinde tanıdığım, saygı duyduğum aydın din adamlarından birkaçının haricindekiler niçin bu yobazlığa karşı çıkmazlar? Çıkın sokaklara, özellikle dar gelirli semtlere gidin, olanları gözlerinizle görün. Her camide faklı giyimli tarikat mensuplarını göreceksiniz! Hepsi birer mafya elemanı edasıyla ve çift telefonla dolaşıyorlar. O zavallı küçükleri, kadınları (özür dilerek yazıyorum) sürü güder gibi güttüklerini göreceksiniz. Bu mudur Türk Milletine reva görülen yaşam tarzı! Paralarımızı, Cumhuriyetin eserlerini çaldılar, sustunuz! Yaşamımızı, çocuklarımızın geleceğini, Büyük Atatürk’ün emaneti olan çağdaş medeniyeti çalıyorlar, hala susuyorsunuz! “Yapamazsınız” diyeceksiniz, “Buna hakkınız yok” diye isyan edeceksiniz, “Ben bu ülkenin sahibiyim, benden alıp Suriyeli kaçaklara veremezsin” diyeceksiniz! Şimdi “Ben zaten bunları hep söylüyorum” dediğinizi duyar gibiyim. Kendi kendinize konuşur gibi değil, benim gibi yazarak, her gün onlarca mail atarak, mektup atarak, AKP yöneticilerinin yakasına yapışarak ülkenize sahip çıkacaksınız. Eğer bunları yapmazsanız, benim gibi adamları “Duvarla konuşan kişi” durumuna düşürürsünüz ki, korkarım sayılarımız her gün daha da azalır… Sağlık ve başarı dileklerimle 09 Mayıs 2017 Rifat Serdaroğlu