Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

KARDEŞ KANI KÖPRÜSÜ

30 Ekim 1973 Boğaziçi Köprüsünün açılış günüdür. Rahmetli Demirel’in eseridir. 15 Temmuz çakma darbesi girişiminden sonra adı “15 Temmuz Şehitler Köprüsü” oldu! O gün köprüde ne olmuştu ki, insanlarımız öldürüldü ve şehit ilan edildi? Kimler öldürdü 251 insanımızı? Bu sorunun yanıtının bilinmemesi için mi, köprüdeki binlerce mermi kovanından bir tanesinin bile balistik kontrolü yaptırılmadı? Bu sebepten mi, alelacele köprü, belediye tarafından köpükle yıkandı? Tıpkı Burak Erdoğan’ın trafik kazası yapıp Sevim Tanürek’in ölümüne sebep olduğu an gibi, kaza yerinin belediye itfaiyesi tarafından yıkandığı ve izlerin silindiği gibi! Siyasetin kadim kurallarından biri şudur; Nereye gizlenirse gizlensin, devlette hiçbir evrak kaybolmaz ve iki kişinin bildiği sır olarak kalmaz! Er geç gerçekler dökülür. 15 Temmuz’daki gerçeklerin dökülmeye başladığı gibi! Boğaziçi Köprüsünde o gece, “Ragıp Enes Katran” ve “Murat Tekin” adlı Harp Okulu öğrencileri, kafaları kesilerek öldürüldü. Bir diğer askeri öğrenci çocuğumuz, kafası sopalarla ezilerek öldürüldü. “Terör Olayları” var diye o çocukları okuldan alıp getiren komutanlarından başlayarak, en tepedeki komutanına kadar, Emniyet Müdüründen Valisine, İçişleri Bakanından Cumhurbaşkanına kadar, kim varsa önümüzdeki dönem Bağımsız Türk Yargısı tarafından yargılanmalıdır. O gece TÜGVA yöneticileri, SADAT militanları köprüde idiler. Başlarında TÜGVA Yöneticisi Mehmet Fatih Demirci vardı! 28 Şubat’ta “İrticai eylemlere karıştığı için ordudan atılan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve SADAT kurucusu Nevzat Tarhan şöyle dedi; “Biz o gece binlerce kişi ile alanda idik!” Köprüde öldürülen insanlarımızın da, kafaları kesilen çocuklarımızın da katilleri TÜGVA ve SADAT adlı, kurucusu ve başkanı CB Erdoğan’ın Başdanışmanı Adnan Tanrıverdi olan kuruluşların içindedir… DOĞRU Parti iktidarında, 15 Temmuz olayı tamamen aydınlatılacak, suçlular yargıya verilecektir! Gazeteci Erk Acarer’in iddiasına göre, AKP’nin tek başına iktidarı kaybettiği 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinden sonra, ülkede AKP’nin yönlendirmesiyle bir kargaşa ve cinayetler dönemi yaşanmıştı. Acarer’in anlattıklarından bir örnek olarak şu yaşanmış olayı anlatalım; Güneydoğu Bölgemizin bir ilçesinde, bir grup köylü Jandarma Karakolunun önüne sıraya sokulur. Köylüleri sıraya sokanlar 40 yaş üstü sakallı-şalvarlı “Esedullah Timi” militanlarıdır. Ellerinde benzin bidonlarıyla köylüleri Jandarma Karakolunun önünde yakmak isteler. Suriye’den getirtilen katillere, insan yakacak kadar cesaret veren güç devletin tepelerinden başka kim tarafından verilebilir ki? Jandarma, benzin bidonlarını katillerin ellerinden zorla  aldı ve köylüler kurtarıldı! O dönem görev yapan subaylar, askerler günü geldiğinde konuşacaklar ve bildiklerini anlatacaklardır. Ülkede tüm bu olaylar yaşanırken, her yerde bombalar patlarken, Suruç’ta 34 insan katledilirken, Ankara Gar Meydanında 109 insanımız paramparça olurken, Başbakan olan Davutoğlu’nun hiç mi siyasi sorumluluğu yoktu? Davutoğlu denen kişi, neden 7 Haziran-1 Kasım 2015 arasını anlatmaz? Bu nasıl vicdan, nasıl sorumluluk anlayışıdır, anlamak mümkün değil! Aziz Türk Milleti; AKP için “Organize Suç Örgütü” gibi çalışan parti demiştim. Doğru demişim. Şimdi beni dava eden AKP Genel Başkanının iddialarını delillerle çürütüp, onların yargılanmalarını sağlayacağım. AKP boğazına kadar kanunsuzluğa ve suça bulaşmıştır. TÜGVA-SADAT-Vakıflar-Menzil Tarikatı-ASDER-ASSAM gibi kuruluşlar ve bunların alt kuruluşlarının bağlı olduğu tek yer vardır. Beştepe Sarayı! Bu kuruluşlar işi o kadar azıtmışlar ki, Rus Alfa Timinden eğiticileri Türkiye’ye getirerek, SADAT elemanlarına “Suikast eğitimi” aldırdılar! Biz DOĞRU Parti olarak bu yobazların-katillerin-kafa kesicilerin hakkından, doğru devlet yönetimiyle geliriz. Çünkü bizler Kuvvacılarız. Bunların ağababalarını, iç-dış finansörlerini yenmiş bir neslin çocuklarıyız. Atatürk’ün askerleriyiz. Şimdi düşünme sırası, AKP ile iş tutanlarda! Türk Milleti soyulurken, uyuşturucu kaçakçılarına, silah ve petrol kaçakçılarına biat eden omurgasız kişilerde. Bunlardan da hesap sormak için Devr-i Sabık yaratacağız. Herkes hesabını verecek ve Türk Yargısının kararına boyun edecek. Sonları ibretlik olacak, ibretlik… Not; Mahkeme kararlarını uygulatmayan, devletin polisini Atatürk düşmanlarının emrine veren, Boğaziçi Öğrencilerine orantısız güç kullandıran, gözaltı süreleri boyunca çocukları aç-susuz bıraktıran İstanbul Valisi hakkında DOĞRU Parti olarak suç duyurusunda bulunacağız. Hele bir devletin defterine yazılsınlar, nasılsa görüşeceğiz… Sağlık ve başarı dileklerimle 17 Ekim 2021 Rifat Serdaroğlu DOĞRU Parti Genel Başkanı
Ekleme Tarihi: 17 Ekim 2021 - Pazar
Rıfat SERDAROĞLU

KARDEŞ KANI KÖPRÜSÜ

30 Ekim 1973 Boğaziçi Köprüsünün açılış günüdür. Rahmetli Demirel’in eseridir.
15 Temmuz çakma darbesi girişiminden sonra adı “15 Temmuz Şehitler Köprüsü” oldu!
O gün köprüde ne olmuştu ki, insanlarımız öldürüldü ve şehit ilan edildi?
Kimler öldürdü 251 insanımızı?
Bu sorunun yanıtının bilinmemesi için mi, köprüdeki binlerce mermi kovanından bir tanesinin bile balistik kontrolü yaptırılmadı?
Bu sebepten mi, alelacele köprü, belediye tarafından köpükle yıkandı?
Tıpkı Burak Erdoğan’ın trafik kazası yapıp Sevim Tanürek’in ölümüne sebep olduğu an gibi, kaza yerinin belediye itfaiyesi tarafından yıkandığı ve izlerin silindiği gibi!

Siyasetin kadim kurallarından biri şudur;
Nereye gizlenirse gizlensin, devlette hiçbir evrak kaybolmaz ve iki kişinin bildiği sır olarak kalmaz! Er geç gerçekler dökülür.
15 Temmuz’daki gerçeklerin dökülmeye başladığı gibi!

Boğaziçi Köprüsünde o gece, “Ragıp Enes Katran” ve “Murat Tekin” adlı Harp Okulu öğrencileri, kafaları kesilerek öldürüldü. Bir diğer askeri öğrenci çocuğumuz, kafası sopalarla ezilerek öldürüldü.
“Terör Olayları” var diye o çocukları okuldan alıp getiren komutanlarından başlayarak, en tepedeki komutanına kadar, Emniyet Müdüründen Valisine, İçişleri Bakanından Cumhurbaşkanına kadar, kim varsa önümüzdeki dönem Bağımsız Türk Yargısı tarafından yargılanmalıdır.

O gece TÜGVA yöneticileri, SADAT militanları köprüde idiler. Başlarında TÜGVA Yöneticisi Mehmet Fatih Demirci vardı!
28 Şubat’ta “İrticai eylemlere karıştığı için ordudan atılan Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve SADAT kurucusu Nevzat Tarhan şöyle dedi; “Biz o gece binlerce kişi ile alanda idik!”
Köprüde öldürülen insanlarımızın da, kafaları kesilen çocuklarımızın da katilleri TÜGVA ve SADAT adlı, kurucusu ve başkanı CB Erdoğan’ın Başdanışmanı Adnan Tanrıverdi olan kuruluşların içindedir…

DOĞRU Parti iktidarında, 15 Temmuz olayı tamamen aydınlatılacak, suçlular yargıya verilecektir!

Gazeteci Erk Acarer’in iddiasına göre, AKP’nin tek başına iktidarı kaybettiği
7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinden sonra, ülkede AKP’nin yönlendirmesiyle bir kargaşa ve cinayetler dönemi yaşanmıştı. Acarer’in anlattıklarından bir örnek olarak şu yaşanmış olayı anlatalım;
Güneydoğu Bölgemizin bir ilçesinde, bir grup köylü Jandarma Karakolunun önüne sıraya sokulur. Köylüleri sıraya sokanlar 40 yaş üstü sakallı-şalvarlı “Esedullah Timi” militanlarıdır. Ellerinde benzin bidonlarıyla köylüleri Jandarma Karakolunun önünde yakmak isteler. Suriye’den getirtilen katillere, insan yakacak kadar cesaret veren güç devletin tepelerinden başka kim tarafından verilebilir ki? Jandarma, benzin bidonlarını katillerin ellerinden zorla  aldı ve köylüler kurtarıldı!

O dönem görev yapan subaylar, askerler günü geldiğinde konuşacaklar ve bildiklerini anlatacaklardır.
Ülkede tüm bu olaylar yaşanırken, her yerde bombalar patlarken, Suruç’ta 34 insan katledilirken, Ankara Gar Meydanında 109 insanımız paramparça olurken, Başbakan olan Davutoğlu’nun hiç mi siyasi sorumluluğu yoktu?
Davutoğlu denen kişi, neden 7 Haziran-1 Kasım 2015 arasını anlatmaz?
Bu nasıl vicdan, nasıl sorumluluk anlayışıdır, anlamak mümkün değil!

Aziz Türk Milleti;
AKP için “Organize Suç Örgütü” gibi çalışan parti demiştim. Doğru demişim.
Şimdi beni dava eden AKP Genel Başkanının iddialarını delillerle çürütüp, onların yargılanmalarını sağlayacağım.

AKP boğazına kadar kanunsuzluğa ve suça bulaşmıştır.
TÜGVA-SADAT-Vakıflar-Menzil Tarikatı-ASDER-ASSAM gibi kuruluşlar ve bunların alt kuruluşlarının bağlı olduğu tek yer vardır. Beştepe Sarayı!
Bu kuruluşlar işi o kadar azıtmışlar ki, Rus Alfa Timinden eğiticileri Türkiye’ye getirerek, SADAT elemanlarına “Suikast eğitimi” aldırdılar!

Biz DOĞRU Parti olarak bu yobazların-katillerin-kafa kesicilerin hakkından, doğru devlet yönetimiyle geliriz. Çünkü bizler Kuvvacılarız. Bunların ağababalarını, iç-dış finansörlerini yenmiş bir neslin çocuklarıyız. Atatürk’ün askerleriyiz.

Şimdi düşünme sırası, AKP ile iş tutanlarda! Türk Milleti soyulurken, uyuşturucu kaçakçılarına, silah ve petrol kaçakçılarına biat eden omurgasız kişilerde.
Bunlardan da hesap sormak için Devr-i Sabık yaratacağız.
Herkes hesabını verecek ve Türk Yargısının kararına boyun edecek.
Sonları ibretlik olacak, ibretlik…

Not; Mahkeme kararlarını uygulatmayan, devletin polisini Atatürk düşmanlarının emrine veren, Boğaziçi Öğrencilerine orantısız güç kullandıran, gözaltı süreleri boyunca çocukları aç-susuz bıraktıran İstanbul Valisi hakkında
DOĞRU Parti olarak suç duyurusunda bulunacağız. Hele bir devletin defterine yazılsınlar, nasılsa görüşeceğiz…

Sağlık ve başarı dileklerimle 17 Ekim 2021
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.