Türkiye son 14 yıldır o kadar çapsız, o kadar sığ bilgili-ahlaki zaafları o kadar çok olan siyasetçi- sivil veya resmi bürokratın elinde kaldı ki, dibe vurmamamız büyük şans olurdu!
Bu yüzden nerede iyi yetişmiş bir genç görsem, üzerine titrer, olgunlaşmadan dalından koparılmaması için kendisiyle bile mücadele ederim.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Prof. Dr. Metin Feyzioğlu da ümit bağladığım gençlerden biri idi! Gerek siyasetçi bir aileden gelmesi, gerek eğitimi, konuşması, fiziği ile “Hah bu genç biraz daha deneyim kazanırsa Türkiye’yi yönetebilecek kişilerden biri olur” demiştim.
44 yaşında TBB Başkanı olan Feyzioğlu’na görevinin birinci yılından sonra bir mektup gönderdim. Bir yanıt alamadım, eline geçip geçmediğini de bilmiyorum.
Feyzioğlu’na, çok aceleci davranmamasını, kendisiyle ve TBB ile ilgisi olmayan her konuda konuşmamasını, açıkçası biraz ağır olmasını öğütlemiştim. Kendisinin bu ülke için çok kıymetli olduğunu, bu sebepten daha dikkatli olmasını ve olayları dikkatle gözlemlemesini söylemiştim…
Maalesef davranışlarıyla kendi kendini çok yaraladı. Onarılır mı bilemem!
TBB Başkanı Feyzioğlu, Ankara ve İzmir Baro Başkanları hariç diğer Baro Başkanlarını peşine takıp Erdoğan’a götürdü…
-Türkiye’de AKP zamanında Hukuk Devleti kalmadı, diyen Feyzioğlu!
-Türkiye’de AKP zamanında Yargı Bağımsızlığı kalmadı, diyen Feyzioğlu!
-Türkiye’de AKP zamanında Lâiklik ilkesi yerle bir edildi, diyen Feyzioğlu!
-Demokrasi, biat kültürünü asla kabul etmez, diyen Feyzioğlu
-Erdoğan Anayasa’ya aykırı davranıyor, diyen Feyzioğlu!
-Erdoğan’ın Sarayı için “Kaçak” deyip dava açan yine Feyzioğlu?
-Erdoğan’a gidip, “Darbe gecesi çok mükemmel bir liderlik gösterdiniz” diyen yine aynı Feyzioğlu!
“Efendim biz darbeye karşı duruşumuzu göstermek için gittik!” Öyle mi?
-TC Devletine sahip çıkıp her türlü darbeye karşı olmak ayrı, bu darbenin birinci derecede sorumlusu birine ve hükümete destek verip, onları aklamaya gayret etmek ayrı bir şeydir.
Siz TBB Başkanı ve bir Hukuk Profesörü olarak bu ayrımı yapamıyor ve yukarıdaki sözleri söyledikten sonra gidip FETÖ’nü devlete sokan adamı kutsuyorsanız, biz derdimizi sade vatandaşa nasıl anlatacağız?
Vay ki, ne vay vay…
Erdoğan’ın en ufak bir eleştiriye tahammülü olmadığını, TBB’ni Yargı Yılı açılış törenlerinden attırdığını, asla ve asla demokrat olamayacağını, kendisine biat edilmesini istediğini nasıl unutursunuz?
Erdoğan’ın ve Binali Yıldırım’ın 15 Temmuz Darbe girişiminden sonra diğer tarikat ve Cemaatlere, “Sizler rahat olun, sizlere kimse dokunamaz” diye garanti verdiğini bilmiyor musunuz?
Yarın aynı girişimi başka bir tarikat yapmaya kalkarsa, yine koşa-koşa Erdoğan’a mı gideceksiniz? Ben olsam sadece bu sözlerinden dolayı ellerini sıkmazdım.
Yapmanız gereken şu idi;
Elbette ki darbe girişimine karşı çıkacaktınız! Tüm medya unsurlarını bu konuda bilgilendirip, konuşmalar yapacaktınız! Ertesi gün Kaçak Saray’a değil, Büyük Atatürk’ün huzuruna gidecektiniz ve darbe yi oluşturan ortamı yaratan, darbe girişimine çanak tutan kim var ise, makam ve mevkileri ne olursa olsun, Türk Milletine gerçekleri anlatacak ve darbe yardakçılarını daha düne kadar FETÖ’nü övenleri tüm dünyaya duyuracaktınız.
Ama dik durmak, diktaya karşı demokrasiyi savunmak, hırsızlara karşı Türk Milletinin yanında olmak, darbeciye karşı demokrasi uğruna gerekirse can verebilmek çok zor geldi değil mi?
Sayın Feyzioğlu;
Bundan böyle de sizi izlemeye devam edeceğim. Fakat sizi, gönlümdeki yerinizden indirdiğimi ve sizi şimdilik TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun yanına koyduğumu bilmenizi isterim…
Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Ağustos 2016
Rifat Serdaroğlu
Anasayfa
Yazarlar
Rıfat SERDAROĞLU
Yazı Detayı
Bu yazı 1927+ kez okundu.
KENDİ KENDİNİ YARALAYAN ADAM
Türkiye son 14 yıldır o kadar çapsız, o kadar sığ bilgili-ahlaki zaafları o kadar çok olan siyasetçi- sivil veya resmi bürokratın elinde kaldı ki, dibe vurmamamız büyük şans olurdu!
Bu yüzden nerede iyi yetişmiş bir genç görsem, üzerine titrer, olgunlaşmadan dalından koparılmaması için kendisiyle bile mücadele ederim.
Türkiye Barolar Birliği Başkanı (TBB) Prof. Dr. Metin Feyzioğlu da ümit bağladığım gençlerden biri idi! Gerek siyasetçi bir aileden gelmesi, gerek eğitimi, konuşması, fiziği ile “Hah bu genç biraz daha deneyim kazanırsa Türkiye’yi yönetebilecek kişilerden biri olur” demiştim.
44 yaşında TBB Başkanı olan Feyzioğlu’na görevinin birinci yılından sonra bir mektup gönderdim. Bir yanıt alamadım, eline geçip geçmediğini de bilmiyorum.
Feyzioğlu’na, çok aceleci davranmamasını, kendisiyle ve TBB ile ilgisi olmayan her konuda konuşmamasını, açıkçası biraz ağır olmasını öğütlemiştim. Kendisinin bu ülke için çok kıymetli olduğunu, bu sebepten daha dikkatli olmasını ve olayları dikkatle gözlemlemesini söylemiştim…
Maalesef davranışlarıyla kendi kendini çok yaraladı. Onarılır mı bilemem!
TBB Başkanı Feyzioğlu, Ankara ve İzmir Baro Başkanları hariç diğer Baro Başkanlarını peşine takıp Erdoğan’a götürdü…
-Türkiye’de AKP zamanında Hukuk Devleti kalmadı, diyen Feyzioğlu!
-Türkiye’de AKP zamanında Yargı Bağımsızlığı kalmadı, diyen Feyzioğlu!
-Türkiye’de AKP zamanında Lâiklik ilkesi yerle bir edildi, diyen Feyzioğlu!
-Demokrasi, biat kültürünü asla kabul etmez, diyen Feyzioğlu
-Erdoğan Anayasa’ya aykırı davranıyor, diyen Feyzioğlu!
-Erdoğan’ın Sarayı için “Kaçak” deyip dava açan yine Feyzioğlu?
-Erdoğan’a gidip, “Darbe gecesi çok mükemmel bir liderlik gösterdiniz” diyen yine aynı Feyzioğlu!
“Efendim biz darbeye karşı duruşumuzu göstermek için gittik!” Öyle mi?
-TC Devletine sahip çıkıp her türlü darbeye karşı olmak ayrı, bu darbenin birinci derecede sorumlusu birine ve hükümete destek verip, onları aklamaya gayret etmek ayrı bir şeydir.
Siz TBB Başkanı ve bir Hukuk Profesörü olarak bu ayrımı yapamıyor ve yukarıdaki sözleri söyledikten sonra gidip FETÖ’nü devlete sokan adamı kutsuyorsanız, biz derdimizi sade vatandaşa nasıl anlatacağız?
Vay ki, ne vay vay…
Erdoğan’ın en ufak bir eleştiriye tahammülü olmadığını, TBB’ni Yargı Yılı açılış törenlerinden attırdığını, asla ve asla demokrat olamayacağını, kendisine biat edilmesini istediğini nasıl unutursunuz?
Erdoğan’ın ve Binali Yıldırım’ın 15 Temmuz Darbe girişiminden sonra diğer tarikat ve Cemaatlere, “Sizler rahat olun, sizlere kimse dokunamaz” diye garanti verdiğini bilmiyor musunuz?
Yarın aynı girişimi başka bir tarikat yapmaya kalkarsa, yine koşa-koşa Erdoğan’a mı gideceksiniz? Ben olsam sadece bu sözlerinden dolayı ellerini sıkmazdım.
Yapmanız gereken şu idi;
Elbette ki darbe girişimine karşı çıkacaktınız! Tüm medya unsurlarını bu konuda bilgilendirip, konuşmalar yapacaktınız! Ertesi gün Kaçak Saray’a değil, Büyük Atatürk’ün huzuruna gidecektiniz ve darbe yi oluşturan ortamı yaratan, darbe girişimine çanak tutan kim var ise, makam ve mevkileri ne olursa olsun, Türk Milletine gerçekleri anlatacak ve darbe yardakçılarını daha düne kadar FETÖ’nü övenleri tüm dünyaya duyuracaktınız.
Ama dik durmak, diktaya karşı demokrasiyi savunmak, hırsızlara karşı Türk Milletinin yanında olmak, darbeciye karşı demokrasi uğruna gerekirse can verebilmek çok zor geldi değil mi?
Sayın Feyzioğlu;
Bundan böyle de sizi izlemeye devam edeceğim. Fakat sizi, gönlümdeki yerinizden indirdiğimi ve sizi şimdilik TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun yanına koyduğumu bilmenizi isterim…
Sağlık ve başarı dileklerimle 18 Ağustos 2016
Rifat Serdaroğlu
Ekleme
Tarihi: 18 Ağustos 2016 - Perşembe
KENDİ KENDİNİ YARALAYAN ADAM
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.