KENDİ MUHTAÇ HİMMETE!
Kendisi muhtacı himmet bir dede, nerede kaldı gayrıya yardım ede…
Bu deyiş, kendisi yardıma muhtaç olduğu halde, zor durumdaki insanlara yardım edebileceğini söyleyen yaşlı bir adamın trajikomik durumunu anlatır.
Ayrıca bu deyiş, bu günkü AKP Hükümeti ile CHP Genel Merkez yönetiminin hali pür melalini (Can sıkıcı, dertli, acınası durum) çok net anlatmaktadır…
Örnekleyelim;
Almanya Şansölyesi Merkel Avrupa’ya mülteci akınını önlemek amacıyla Türkiye’ye geldi! Davutoğlu ile görüştü! Kabaca; “Biz Avrupa’ya bir tane bile mülteci almayız. Neyse parası biz verelim onlara siz bakın, önce şu 3 Milyar Avro’yu harcayın gerisine sonra bakarız” şeklinde olan düşüncelerini aktardı!
Türkiye’nin Suriye politikası ve PKK Narko-Terör örgütü ile mücadelesi ile ilgili bizim görüşlerimiz bellidir ve eleştirilerimizi defalarca yazdık.
Fakat TC Başbakanının, yabancı gazetecilerin soruları karşısında düştüğü zavallı durum içimizi acıttı.
Davutoğlu; “Almanya’nın birkaç şehrine bir terör örgütü bombalar, ağır silahlar, keskin nişancılar yerleşirse, siz ne yapardınız” diye gazeteciye sordu!
Gazeteci yanındaki arkadaşına; “Almanya’ya kimse böyle silahla, bombayla giremez. Ayrıca bu kişilerin Türkiye’ye girmelerine Türk Hükümeti izin verdi” deyiverdi! Eminim ki yarınki yazısında da daha ağırını yazacak…
Alman Şansölyesi Merkel, Türkiye’de Davutoğlu’nun sembolik bir Başbakan olduğunu bilmiyor mu? Erdoğan’ın dediğinin son söz olduğunu, Erdoğan ne derse Davutoğlu’nun “başüstüne” demekten başka bir söz söyleyemeyeceğini bilmiyor mu? Tabii ki biliyor. Başka şeyler de biliyor.
İsviçre’deki gizli hesapları da biliyor, IŞİD denen terör örgütü ile silah-petrol alışverişinin kimler tarafından yapıldığını da biliyor. Amerikalıların “Topal Ördek” dedikleri eksikli-ayıplı yöneticilerin, itiraz haklarının olmadığını da iyi biliyor. G-20 Antalya toplantısında, Erdoğan-Junker-Tsuk arasında geçen görüşmede zabıtlara geçmeyen konuşmaları da net olarak biliyor!
Milli hassasiyetleri olan bir TC Hükümetinin yapacağı şey şu olmalı idi;
“Bugün Suriye’de bulunan Amerika-Rusya-İngiltere-Almanya-Fransa ve diğer devletler, mülteci sorununu birlikte çözmek zorundadırlar. Çünkü onların doymak bilmeyen sömürme hastalıkları bu duruma sebep olmuştur.
Şimdi Avrupa bize, mültecilere siz bakın parasının bir kısmını biz verelim, diyor.
TC Başbakanı olarak, Avrupa ’lı dostlarımızdan tek avro dahi istemiyoruz. Suriye’den Türkiye’ye gelen mültecilere biz bakarız. Ekmeğimizi onlarla paylaşırız. Bu arada, Avrupa’ya geçmek isteyen mültecilere de engel olmayız. Gerekiyorsa onlara kolaylık da sağlarız!
Siz Avrupalı dostlarımızın, mültecilere karşı davranışlarını da tüm dünya ve tarih önünde sadece izleriz…”
Ya da, AB’de irili ufaklı 27 ülke var. 27 devlet, ülke başına 50 Bin mülteci alsın ve bunların tüm ihtiyaçlarını karşılasın. Türkiye Cumhuriyeti Devleti de tek başına 27 ülkenin ağırladığı mülteciyi misafir edecektir. Son sözümüz budur…
Bunu diyebilecek ciddiyette ve cesarette bir Başbakanımız var mı?
Gelelim CHP’ye;
Genel Başkan Yardımcılarının veya Grup Başkanvekillerinin çözeceği basit bir problemi gereksiz yere büyütüp, başlarına dert ettiler. Böyle zavallılık olur mu?
Atatürk’ün resmini kim indirdi diye kamuoyunu günlerce meşgul ettiler.
Bu arada CHP’ nin Atatürk’ün resmini indirmiş bir parti olduğu algısını vatandaşın kafasına iyice kazıdılar! Taşı yerden alıp, kendi kafalarını yardılar!
Yakında şu olacak. Başta Erdoğan ve AKP sözcüleri, kendilerinin Atatürk ve İnönü için söyledikleri “İKİ AYYAŞ” hakaretini unutup şunu diyecekler:
“Bu CHP yok mu bu CHP! Bunlar CHP’yi kuran Atatürk’ün resimlerini bile duvardan indirip, çöp kutusuna attılar. İşte bunların Atatürkçülüğü bu kadardır. Türk parasının üstünden Atatürk’ü silen CHP, resmini de çöp kutusuna atar, camileri de kapatır!”
Eee bir siyasetçi veya bir parti, öncelikle güvenilir olmak zorundadır. Vatandaş “Başım derde girerse benim hakkımı bunlar arar” diyorsa o partinin peşinden koşar. Parti temel politikalarında zikzak çiziyorsa, iktidar olması mümkün değildir.
Önümüzdeki ilk genel seçime, CHP Genel Merkezi hiç karışmasın, hiç seçim çalışması yapmasın, inanın bugünkü oylarından daha fazla alırlar…
Bizler Türk Milleti olarak, kendileri muhtaç kişilerden himmet beklersek, daha çoook bekleriz…
Sağlık ve başarı dileklerimle 10 Şubat 2016
Rifat Serdaroğlu