Türk Milletinin başına gelen her türlü belanın altını biraz eşeleyin mutlaka iki iblise rastlarsınız. Bölücüler ve Allah ile aldatanlar.
Bu ikisinin de köküne şeytan tarafından kalleşlik, ihanet ve ölüm tohumları ekilmiştir! Yıkmaktan, yakmaktan, yok etmekten, pislikten, yalandan, iftiradan başka bir şey bilmezler.
Bölücüler; Kökenleri ister Kürt ister Ermeni ister Rum olsun bunlar Türk Milletinin düşmanıdırlar. Bu aşağılık mahlukat, gider İngiliz’e para için uşaklık eder, Amerikalı asker bunların kadınlarına-kızlarına tecavüz eder giderler onun postalını yalarlar. Ama en büyük zararı kime verirler bilir misiniz? Kendi halklarına! Amerika uşağı Kürtçü, İngiliz ajanı Ermeni veya Barzani denen diktatörün uşağı iseler, öncelikle Kürt kökenli vatandaşlarımıza, Türkiye’de yaşayan Ermeni ve Rum vatandaşlarımıza zarar verirler. Onların rahatını, huzurunu, geleceğini çalarlar. Bunların eline silah alıp bebek-kadın-yaşlı-sivil demeden insanları kalleşçe arkadan vuranların, pusu kuranların adı dün “Kürdistan Teali Cemiyeti” idi, bugünkü adı ise PKK’dır. Diğerinin dünkü adı “Taşnak-Hınçak Cemiyeti” idi, bugünkü adı “Asala”dır. Başkasının dünkü adı “Mavri Mira Cemiyeti-Pontus Rum Cemiyeti” idi, bugünkü adı EOKA’dır, Megalo İdea’dır…
Allah İle Aldatanlar; İslamiyet’in ilk zamanlarından beri, Müslümanları Allah ile aldatan, kandıran din bezirganlarıdır bunlar. Vergi vermemeye, askerlik yapmamaya, asalaklar gibi avantadan yaşamaya alışmış güruhlardır. Hz. Peygamber sağ iken de dört halife zamanında da bunlara fırsat verilmemiştir.
Daha sonra samimi, dürüst, bilgili din alimlerimizin toplumdaki itibarlarını gören bu iblisler, çeşitli isimlerde tarikatlar-cemaatler kurdular ve cahil insanları kandırıp dolandırmaya başladılar. Daha sonraları yerlerine kardeşlerini-oğullarını-damatlarını geçirerek bu istismara devam ettiler. Birbirleriyle sürekli kavga ederek, ayrılık tohumları ektiler. Tarih boyunca bunlardan en büyük zararı, kutsal dinimiz görmüştür. Hasan Sabbah, Patrona Halil, Kabakçı Mustafa bunlardan bazılarıydı…
Cumhuriyet’in ilanı ile, bedava ve avanta yaşamlarını kaybeden bu iblisler, her fırsatta Cumhuriyet’e ve ilkelerine karşı silahlı-silahsız kalkışmalarda bulunmuşlardır. Zamanın her iktidar partisine sızarak, “Dindar-Kindar” nesiller yetiştirmek için her fırsatı kullandılar. “Said-i Kürdi”, “Şeyh Said”, “Molla Mustafa Barzani”, “Şeyh Eşref” gibileri kendi menfaatleri uğruna, özellikle İngilizlerin emrine girmişler, ülkelerine ve insanlarına büyük zararlar vermişlerdir.
Siyasal İslam’ın günümüzdeki temsilcilerini dikkatle incelerseniz ne demek istediğimiz çok net anlaşılır. -Kendilerinden başkasını düşünmemek bunlarda, -Her türlü yalan bunlarda, -Gariban Müslümanları dolandırmak bunlarda, -Devleti soymak bunlarda, -Sebepsiz sülalece zenginleşmek bunlarda, -Görgüsüzlük, mağaza kapatmak bunlarda, -Milleti sadaka ve biat kültürüne alıştırmak bunlarda, -Kendi koltukları uğruna “Can” üzerine oyun oynamak bunlarda, -Tekbirle kafa kesmek bunlarda, Tüm bunlara rağmen utanmadan, arlanmadan milletin huzuruna çıkmak da bunlarda…
Son olayda, Türk Milletinin konuğu olan bir Büyükelçi’yi arkasından vurup, ülkesinin başını eğdiren iblis yukarıda anlattıklarımdan sadece biridir. Adı ister FETÖ ister El-Kaide ister El-Nusra ister Hizbullah ister PKK ister PYD ister YPG olsun bunların soyu da kökü de kalleştir, kalleş…
Bu toplum zararlılarının panzehiri standartları yüksek demokrasi, çağdaşlık, barış, bilim ve akıl yoludur! Tabii ki seçmesini bilene…
Not; Suriye’de dün 14 ana kuzusunu kaybettik. Niye, neden, kimler için öldü bu çocuklarımız? Türk Askerini, Suriye terör cehennemine kendi siyasi ihtirasları için gönderenler, bu çocukların hesabını nasıl verecekler?
Sağlık ve başarı dileklerimle 22 Aralık 2016 Rifat Serdaroğlu