Bu yazı, DOĞRU Parti adına yazılmış siyasi bir yazı değildir. Tamamen ülke gerçeklerini olduğu gibi anlatan, “Bizim Taliban ile inanç ölçüsünde bir farkımız yok” Erdoğan’ın gerçek hedefini göstermek, Laik Cumhuriyeti, Atatürk İlke ve Devrimlerini, “Seccademize dadanmış Şeytanlara” karşı korumak amacıyla ve Türk Tarihine not bırakmak için yazılmış bir yazıdır.
Kurt Kapanı, düşmanı çevreleyerek yok etmeyi amaçlayan bir askeri taktiktir.
Sahte ricatla çekiliyor gibi yapılır, düşman çepeçevre sarılır. Kurulmuş olan pusuya düşen düşman yok edilir. Osmanlı Devleti ve ondan önceki Türk Devletlerinde, savaşlarda sıklıkla kullanılırdı.
İki aşamalı (Sahte Geri Çekilme ve Pusu) bu tuzağa düşenin kurtulması çok zordur.
Kurtuluş Savaşımızda, emperyalist devletler Türk Devletinin çevresini sardılar. Doğuda Ruslar, Batıda Yunanlılar, Güneyde İtalyanlar-İngilizler-Fransızlar!
İçteki pusuyu ise, Seyit Rıza-Şeyh Said-Kürdistan Teali Cemiyeti-İslam Teali Cemiyeti-İngiliz Muhipleri Derneği-İskilipli Atıf- Dürrizade Abdullah gibi sözde din adamları birlikte kurdular.
Türk Milletini, ABD ile Sevr’de boğacakları an, Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türk Milleti bize dayatılan Sevr’i yırtıp attı.
Bugünkü durumumuz ise net olarak şöyledir;
Sözde müttefikimiz ABD ve dostları, Türkiye’yi Dedeağaç’tan Girit Adasına, oradan Güney Kıbrıs Rum Yönetiminden Suriye’ye, çepeçevre etrafımızı kuşattılar.
Barzani’ye Kürt Devletinin ilk parçası ABD-İsrail tarafından kurduruldu.
İkinci parçayı Suriye’de YPG/PKK’ya yine ABD-İsrail kurduruluyor.
Sıra Kürt Devletinin üçüncü parçasına geldi. Bunun için Ulus Devletimizin ve Üniter yapımızın yıkılması, Federe Ümmet Devletine geçiş lazım.
Eh, o yolun taşları da AKP tarafından tarikatlar-cemaatler-vakıflar- dernekler taşeronluğunda çoktan döşendi bile. AKP her sıkıştığında ve toplumda ne zaman bir kıpırdanma olsa, sözde muhalefet partileri olan CHP ve İYİ P, AKP’nin önünü açmakta çok ustaca davrandılar!
Sözün özü, Türk Milletine kurulan Kurt Kapanı tuzağının ağzı kapanmak üzere!
Bu tuzağı, TBMM’deki muhalefet partileri bozabilir mi? Kimle bozacaksınız?
“Laiklik tehlikededir diyemem” diyen Kılıçdaroğlu ile mi?
Tarikat ve Cemaatlerle iç içe olan, teşkilatlanmayı Enver Altaylının yeğenine bırakan Akşener’le mi?
Hıristiyanlardaki “Ruhban Sınıfı” yerine ikame edilecek ve Laikliğin köküne kibrit suyu dökecek “Diyanet Akademisine” evet oyu veren CHP ve İYİ P ile mi?
38 adet “Siyasal Ümmetçiyi” TBMM’ye sırtında taşıyan CHP ile mi?
“Yeni Anayasa” aldatmacasıyla, Ulus Devleti ve Üniter Yapıyı bozacak anayasa değişikliğine “Evet” diyecek İYİ P ile mi?
Karma Eğitime son vermek isteyen AKP’ye, konuşmaktan başka bir eylem koyamayan CHP ile mi?
Gaffar Okkan’ın katilleri serbest dolaşırken, kendi MV’ni hapisten çıkaramayan muhalefet ile mi?
6’lı İttifak, Türkiye’yi AKP’ye teslim etti. Şimdi Yerel Yönetimleri teslim edecek.
Muhalefet Partilerinin, bu kötü gidişe “DUR” diyecek cesaretleri, mücadele güçleri yok…
Peki, ne yapmalıyız?
Kurtuluş Savaşı ruhuyla, tüm Atatürkçüler, Demokratlar, Milliyetçiler, Aydınlar,
STK’lar, Sendikalar, Laik Cumhuriyeti ve Sosyal Hukuk Devletini savunanlar,
Çağdaş eğitimi ve Kadın-Erken eşitliği için mücadele edenler, biraraya gelmeliyiz.
Önümüzdeki günlerde, bu anlamda bir çağrı yapacağız.
Tüm vatanseverleri biraraya getirmek için elimizden geleni yapacağız.
Şahsi çıkarları için bu mücadeleden kaçanları da, afişe edeceğiz…
Sağlık ve başarı dileklerimle 16 Temmuz 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı