Erdoğan, teşkilatlarını sık-sık topluyor “sizde metal yorgunluğu var” diye fırçalıyor, teşkilatlarını şaibeye bulaşmakla suçluyor ve değiştirmekle tehdit ediyor! Sanki AKP teşkilatlarında görev almak için kapıda bekleyen katar-katar insan varmış gibi! Bu saatten sonra AKP’ye gidecek kişinin ya aklı yoktur ya da tepedekiler gibi cebini doldurmak istiyordur.
Siyasette alt kademelerde görev yapanlar için en zor şey, “Şaibeli liderini-hırsız bakanlarını müdafaa zorunda kalmaktır!” Devlet Bankası Genel Müdürünün evindeki ayakkabı kutularında milyonlarca dolar bulunur, Bakan veletlerinin yatak odalarından balya-balya döviz fışkırır, para sayma makineleri çıkar, lideri oğluyla telefonda sıfırlama pazarlığı yaparken “pişti” olur, Bakan’ın biri tv ’de “Ben niçin istifa edecekmişim, Başbakan ne emretti ise ben onu yaptım. İstifa edecekse o etsin” der, dünün gariban hocası Milletvekili olmuş ilçeye son model Mercedes’le gelir, hepsinin savunmasını yapmak günahsız ilçe başkanına kalır!
İlçe Başkanı sokakta yürürken esnaf komşusu arkasından seslenir; “Başkan, hadi yine iyisin, dolarlar senin ayakkabı kutularından fışkırıyormuş! Bize yok mu?” İlk seferinde duymazdan gelir ama lafların arkası kesilmez ki! Bir-iki-üç-on beş derken dayanamaz ve İl Başkanını arar! “Başkanım ben artık kimseye cevap veremiyorum. Bir toplantı düzenleyeyim, gel sen anlat” diye yalvarır. İl Başkanı da dertlidir! “Ben Milletvekillerine söyleyeyim, onlar anlatsın” der ve adamı başından savar!
İlçe Başkanı bir taraftan dükkanını ayakta tutmaya çalışır, diğer taraftan da İlçe binasının masraflarıyla boğuşur. Yönetimini toplar ve “Arkadaşlar, canıma yetti artık! Bir taraftan milletin dedikodusu, diğer taraftan masraflar. Herkes elini cebine atsın yahu” der. İlçe Sekreteri Kasap Kâmil söz alır; “Başkan, ihaleyi biz mi yapıyoz? Avantayı biz mi alıyoz? Hem çoluk çocuğun nafakasını harcıyoz hem adamların hırsızlıklarını örtmeye gayret ediyoz hem de metal bilmemneyi diye fırça yiyoz! Yetti gari, benden bu kadar istifa ediyom ben. Ben de, ben de, ben de diye sesler yükselir İlçe Başkanı dımdızlak tek başına kalıverir!
O sırada lider, tv’ de konuşmaktadır; “Teşkilatlarda bir yorulma görüyorum. Buna metal yorgunluğu diyoruz. Ne yapmalıyız, çok çalışmalıyız! Yorulan arkadaşlarımız kenara çekilsin, yeniler gelsin. Kimse kusura bakmasın, benim bu konuda affım yoktur…”
Ertesi gün Genel Merkezden gelen emirle İlçe Başkanı görevden alınmış ve yerine başkası atanmıştır! Tebligatı alan Başkan, ilçenin tek meydanına çıkar ve bağırmaya başlar; “Ulan Allahsızlar, ulan terbiyesizler! Siz her türlü b.ku yiyin, ceremesini biz çekelim! Oğlanın vakfına bir defada 100 Milyon Dolar avanta gelecek, siz susacaksınız! Yahu ben değil 100 Milyon Doları, bir arada 5 Bin Doları görmedim. Sonra bizi görevden alın, daha düne kadar Genel Merkeze hırsız diyen adamı yerime ilçe başkanı tayin edin! Biz metal yorgunu olduk, siz dolar vurgunu yapmaktan yorulmadınız be! Aha ben de istifa ediyom gari, alın partinizi başınıza çalın…
Değerli Okurlar; Benzeri konuşmalar, şu an AKP teşkilatlarının çoğunda yapılmaktadır. Yakında bu çıban patlar ve ne kadar pislik varsa ortaya çıkar. İşte siz o zaman seyreyleyin gümbürtüyü…
Eee ne demiş atalarımız; Akşamdan yediğin hurmalar, sabah olunca fena tırmalar…
Sağlık ve başarı dileklerimle 10 Ağustos 2017 Rifat Serdaroğlu