Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

NE BİTMEZ ÇİLEMİZ VARMIŞ

Türk Ulusunun başına bela olan dertlerin tamamı eskiden gelen dertlerdir. Eğer bizler, günümüz gençlerine daha ortaokuldan itibaren gerçekleri anlatmazsak, onları her türlü fikri saldırıya ve kandırılmaya açık halde bırakırız. Cumhuriyetin ilanından beri, Türk Devletini yönetenler “Türk Milleti” yaratabilmek uğruna gerçekleri saklamak zorunda kaldılar. Kan kustular ama “Kızılcık şerbeti” içtik dediler. Bugün üniversiteyi yeni bitirmiş bir gence veya herhangi bir Sivil Toplum Kuruluşu yöneticisine, dilerseniz herhangi bir partiden seçilen Belediye Başkanına, Milletvekiline şu soruları yöneltseniz, alacağınız doğru yanıt oranı yüzde biri geçmez; “Cumhuriyet ilanından sonra yaşadığımız 28 adet silahlı isyanların sebebi nedir? 1915 Ermeni olaylarının gerçeği nedir? Dersim Meselesi nedir? Ruhban Okulu gerçeği nedir, vs?” Bizler gerçekleri öğretmedikçe, geçmişte dedelerimizin boğuşup yendiği veya ötelediği sorunlar, küresel haçlılar ve içteki zavallılar tarafından yeniden formatlanarak karşımıza çıkarılmaktadır! Örnek mi? 8 Ocak 1918’de ABD Başkanı Wilson’un dünyaya duyurduğu ilkelerinin 12. maddesi ile, ABD’nin 2003 yılında uygulamaya koyduğu Genişletilmiş BOP’nin benzerliği aynı tezgahın ürünüdür! ABD Mandacısı Türklerin 4 Ocak 1918’de İstanbul’da kurdukları “Wilson Prensipleri Cemiyeti” ile, BOP Projesine bir Türk Başbakanının EŞBAŞKAN olması aynı şeydir! Bugün “Kürt Sorunu” dedikleri, geçmişin “Şark Sorununun güncellenmesidir. Bugün “HDP” denen Kürtçü Siyasi Yapı, dünün “Kürdistan Teali Cemiyetinin” aynısıdır. Bugün, PKK denen Narko-Terör örgütünün kökü, dünün Atatürk’e suikast yapan İngiliz beslemesi hain Kürtçü Beylerine kadar dayanır. Bugün “Türk Ulusu” denmesine tahammül edemeyen Soros çocuğu köşe yazarlarının kökü, Türk düşmanı olan dedelerine kadar gider. Bugün T.C Devletinin “Milli Ordusunu” düşman olarak gören, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kabullenmeyen, Lâik Cumhuriyeti yıkmak için uğraşan yobazların kökü, Menemen’de Asteğmen Kubilay’ın kafasını kör bıçakla kesen Derviş Memed’e ve Yunan Ajanı Hüsnüyadis’e kadar gider. Kurtuluş Savaşımızda, İngilizlerle işbirliği yapıp Mustafa Kemal’e küfreden İskilipli Atıf Hoca ne ise, CIA kucağında oturup çan sesini ezan sesine tercih eden, Kelime-i Şahadet’ten ve ezandan Peygamberimiz Hz. Muhammed’in adını çıkartmak kararı alan ilkokul mezunu FETÖ de aynıdır… Her olayın gerçeğini araştırmak, her yöneticinin çalışmalarını iyi öğrenip, anlatmamız şarttır. Örnek vermek gerekirse; Ahsen Batur, “1200 Yıllık Sürgün” adlı kitabında şunu yazıyor! “Suriyeli bir paşa anlatıyor. Bir akşam Dımaşk eşrafından birinin köşkünde idik. Salonda ben, ev sahibi, Enver Paşa ve Cemal Paşa vardı. Sohbet devam ederken Cemal Paşa; ‘Eğer damarlarımdan birinde Türk Kanının dolaştığını bilsem, o damarı kerpetenle yolar alırdım’ dedi! Enver Paşa, buz kesti ve sert adımlarla salonu terk etti. Cemal Paşa, AKP Genel Başkanının bir zamanlar “Abi” dediği Hasan Cemal’in dedesidir… Kürdistan Teali Cemiyetinin kurucularına bakınız! Bunların torunları, torunlarının çocukları bugün ya PKK’nın borazanlığını yapan Sivil Toplum Örgütlerinin başındadır ya da PKK’nın lojistik destekçileridir. Çoban Ateşi Gönüllüleri olarak bizler bu konuları iyi biliyoruz. Sorunları bildiğimiz gibi çözümlerini de biliyoruz. Çözümleri açık yüreklilikle Türk Milletinin önüne getirip, beraberce çözecek kararlılığa sahibiz. Hiçbir kimsenin veya grubun “Etnik Bölücülük” yaparak Türk Milletinin huzurunu bozmasına asla izin verilmeyecektir. Çoban Ateşi iktidarında, T.C Devleti komşularının içişlerine karışmayacak ve hepsini güçlü bir komşu şefkatiyle kucaklayacaktır… Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Temmuz 2019 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 19 Temmuz 2019 - Cuma
Rıfat SERDAROĞLU

NE BİTMEZ ÇİLEMİZ VARMIŞ

Türk Ulusunun başına bela olan dertlerin tamamı eskiden gelen dertlerdir. Eğer bizler, günümüz gençlerine daha ortaokuldan itibaren gerçekleri anlatmazsak, onları her türlü fikri saldırıya ve kandırılmaya açık halde bırakırız. Cumhuriyetin ilanından beri, Türk Devletini yönetenler “Türk Milleti” yaratabilmek uğruna gerçekleri saklamak zorunda kaldılar. Kan kustular ama “Kızılcık şerbeti” içtik dediler.

Bugün üniversiteyi yeni bitirmiş bir gence veya herhangi bir Sivil Toplum Kuruluşu yöneticisine, dilerseniz herhangi bir partiden seçilen Belediye Başkanına, Milletvekiline şu soruları yöneltseniz, alacağınız doğru yanıt oranı yüzde biri geçmez; “Cumhuriyet ilanından sonra yaşadığımız 28 adet silahlı isyanların sebebi nedir? 1915 Ermeni olaylarının gerçeği nedir? Dersim Meselesi nedir? Ruhban Okulu gerçeği nedir, vs?”

Bizler gerçekleri öğretmedikçe, geçmişte dedelerimizin boğuşup yendiği veya ötelediği sorunlar, küresel haçlılar ve içteki zavallılar tarafından yeniden formatlanarak karşımıza çıkarılmaktadır!

Örnek mi? 8 Ocak 1918’de ABD Başkanı Wilson’un dünyaya duyurduğu ilkelerinin 12. maddesi ile, ABD’nin 2003 yılında uygulamaya koyduğu Genişletilmiş BOP’nin benzerliği aynı tezgahın ürünüdür!

ABD Mandacısı Türklerin 4 Ocak 1918’de İstanbul’da kurdukları “Wilson Prensipleri Cemiyeti” ile, BOP Projesine bir Türk Başbakanının EŞBAŞKAN olması aynı şeydir!

Bugün “Kürt Sorunu” dedikleri, geçmişin “Şark Sorununun güncellenmesidir. Bugün “HDP” denen Kürtçü Siyasi Yapı, dünün “Kürdistan Teali Cemiyetinin” aynısıdır.

Bugün, PKK denen Narko-Terör örgütünün kökü, dünün Atatürk’e suikast yapan İngiliz beslemesi hain Kürtçü Beylerine kadar dayanır.

Bugün “Türk Ulusu” denmesine tahammül edemeyen Soros çocuğu köşe yazarlarının kökü, Türk düşmanı olan dedelerine kadar gider.

Bugün T.C Devletinin “Milli Ordusunu” düşman olarak gören, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı kabullenmeyen, Lâik Cumhuriyeti yıkmak için uğraşan yobazların

kökü, Menemen’de Asteğmen Kubilay’ın kafasını kör bıçakla kesen Derviş Memed’e ve Yunan Ajanı Hüsnüyadis’e kadar gider.

Kurtuluş Savaşımızda, İngilizlerle işbirliği yapıp Mustafa Kemal’e küfreden İskilipli Atıf Hoca ne ise, CIA kucağında oturup çan sesini ezan sesine tercih eden, Kelime-i Şahadet’ten ve ezandan Peygamberimiz Hz. Muhammed’in adını çıkartmak kararı alan ilkokul mezunu FETÖ de aynıdır…

Her olayın gerçeğini araştırmak, her yöneticinin çalışmalarını iyi öğrenip, anlatmamız şarttır. Örnek vermek gerekirse; Ahsen Batur, “1200 Yıllık Sürgün” adlı kitabında şunu yazıyor! “Suriyeli bir paşa anlatıyor. Bir akşam Dımaşk eşrafından birinin köşkünde idik. Salonda ben, ev sahibi, Enver Paşa ve Cemal Paşa vardı. Sohbet devam ederken Cemal Paşa; ‘Eğer damarlarımdan birinde Türk Kanının dolaştığını bilsem, o damarı kerpetenle yolar alırdım’ dedi! Enver Paşa, buz kesti ve sert adımlarla salonu terk etti. Cemal Paşa, AKP Genel Başkanının bir zamanlar “Abi” dediği Hasan Cemal’in dedesidir…

Kürdistan Teali Cemiyetinin kurucularına bakınız! Bunların torunları, torunlarının çocukları bugün ya PKK’nın borazanlığını yapan Sivil Toplum Örgütlerinin başındadır ya da PKK’nın lojistik destekçileridir.

Çoban Ateşi Gönüllüleri olarak bizler bu konuları iyi biliyoruz. Sorunları bildiğimiz gibi çözümlerini de biliyoruz. Çözümleri açık yüreklilikle Türk Milletinin önüne getirip, beraberce çözecek kararlılığa sahibiz. Hiçbir kimsenin veya grubun “Etnik Bölücülük” yaparak Türk Milletinin huzurunu bozmasına asla izin verilmeyecektir.

Çoban Ateşi iktidarında, T.C Devleti komşularının içişlerine karışmayacak ve hepsini güçlü bir komşu şefkatiyle kucaklayacaktır…

Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Temmuz 2019 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.