TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi (neresi yüksek ve ne kadar yüksekse!) Başkanı Tuncay Özilhan “Olağanüstü Hal kaldırılmalıdır” dedi. AKP Üyesi Bağımsız ve Tarafsız Cumhurbaşkanı Erdoğan anında tüm TÜSİAD üyelerine fırçayı bastı; “Olağanüstü Hal sizin neyinizi engelledi yahu? Varsa bir şey söyleyin halledelim!” TÜSİAD üyelerinin tamamı avuçlarını patlatıncaya kadar alkışladılar! Hatta Güler Sabancı kızımızın gözlerinin yaşardığını gördük… Yarın, AKP Genel Başkanı olacak olan Bağımsız ve Tarafsız Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın demokrasiye bakış açısını 15 senede Mısır’daki sağır sultan öğrendi, bizim TÜSİAD’çılar öğrenemedi! Demokratik Rejim ile Erdoğan’ın kafasındaki rejimi kırk sene aynı kazanda kaynatsanız, bu ikisi birbirine kaynaşmaz. Erdoğan’ın kafasındaki ve gönlündeki rejimin adı, “Yeni Türkiye” rejimidir. Bu gerçeği, Erdoğan’ın yönetim tarzından anlamamak için kişinin kör-sağır olması yetmez, aynı zamanda geri zekalı olması gerekir. Olağanüstü Hal, Erdoğan için normal bir yönetim şeklidir. Hatta bu da kesmezse, sıkıyönetim tercih sebebidir. O da yetmezse, “Sımsıkı-taş gibi bir yönetim şekli ister. Bazı AKP düşmanları buna “Dikta Yönetimi” diyor! Halbuki buz gibi berrak bir yönetim şeklidir, diktatörlük! Sen hiçbir şey düşünmezsin, tepedeki düşünür ve yapar! Sana düşen tek görev, susmak ve sana yapılan muameleden zevk almaktır! TÜSİAD’çıların çoğunun birikimleri çoktan yurtdışına gitti! Çoğu şirketlerinin yönetim merkezlerini Avrupa’nın çeşitli şehirlerine taşıdılar! Geriye ne kaldı? Bir bavul hazırlamak mı? O da en fazla yarım saat alır, sonra ver elini Avrupa. Türkiye’ye, Türk Milletine ne olmuş, onların umurunda mı? Altta kalanın canı çıksın! Bu SÖZCÜ Gazetesi de çok oldu! Sen kalk tam da 19 Mayıs günü tam sayfa Atatürk’ün resmini bas! Olacak şey mi yahu? Bu SÖZCÜ terör örgütü, şu anki devlet büyüklerimizin Atatürk demediklerini, ona sinir olduklarını bilmez m Onun adı “Kefere Kemal”, “Beton Kemal” veya “Deccal” değil mi? En mecburcu oldukları zaman ise zorla ve yarım ağızla “Gazi Mustafa Kemal” deyip, geçmiyorlar mı? SÖZCÜ Yöneticilerine önden “Gözaltı”, arkadan “Tutuklama” kararı verecek Bağımsız ve Tarafsız Yargıya destek olmak için biz de katkıda bulunalım; -FETÖ’nü kim iktidara taşıdı? Rahmetli Mehmet Türker! -FETÖ militanlarını Yüksek Yargıya kim soktu? Bekir Coşkun! -Kozmik Odayı, “Gerdek Odası” sanıp FETÖ’nü kim soktu? Emin Çölaşan! - “Mezardakilere bile oy kullandırın emrini veren Pensilvanya’ya minnet ve şükranlarımı sunarım” diyen kimdi? Kim olacak, Uğur Dündar! - Önce “Ne istediler de vermedim” sonra “FETÖ ile bizim menzilimiz aynı olduğu için onlara yardım ettim. Rabbim ve milletim beni affetsin (emrin olur sultanım) diye konuşan kimdi? O İzmirli Yılmaz var ya, işte o dedi. Yani esas suçlu Yılmaz Özdil’dir! -Emniyetteki FETÖ’cüleri işe alan kim? Saygı Öztürk! -Tüm bu illegal faaliyetleri organize edenler kim? Rahmi Turan ve Necati Doğru! Peki; 17/25 Hırsızlık-Yolsuzluk-Rüşvet pisliklerine, ayakkabı kutularındaki milyonlarca dövize, Zafer’in milyonluk saatine, sıfırladınız mı oğlum rezilliklerine “Aaa bunların hepsi iftiradır. Yok böyle bir şey! Rıza Zarraf hayırsever bir melektir” deyip hapisteki “Ak Melekleri” serbest bırakan kimdi? Kim olacak? Sözcü yöneticilerine gözaltı emrini veren, Hakan Fidan ile aynı aşiretten olduğu söylenen Cumhuriyet Savcısı Üstat İrfan Fidan… Gördünüz mü, ülkede hukuk adalet nasıl düzenlenirmiş, bozguncular? Sizi gidi Taksim-Gezi direnişçileri, 15 Temmuz tertipçileri, darbe heveslileri sizi! Hele o Dikilili Gökmen Ulu yok mu? İlk fırsatta onu babasına şikâyet edeceğim. Darbeyi eniştesinden öğrenen Sayın Cumhurbaşkanımızın yerini, köşedeki bakkaldan öğrenip yaydığını hiç unutmayacağım, hiç… Sağlık ve başarı dileklerimle 20 Mayıs 2017 Rifat Serdaroğlu