Öğretmen, 8’inci sınıf öğrencilerine “Yurttaşlık Bilgisi” dersinde “Tarihi Gerçekler” konusunu işliyordu;
Öğretmen; “Tahtada yazan birinci tümceyi beraberce ve yüksek sesle okuyalım arkadaşlar!”
Sınıf; “Elinde silah olan ve insan öldüren terör örgütleriyle müzakere yapılmaz…”
Öğretmen; “Demek ki neymiş? Eline silah alıp, insan öldüren, yakan, yıkan, üstelik silahların paralarını uyuşturucu kaçakçılığı yapıp, gençleri zehirleyerek elde eden terör örgütleriyle hiçbir devlet müzakere etmezmiş. Tarihte böyle bir olay şimdiye kadar hiç olmamıştır. Anlaşıldı mı arkadaşlar?”
Sınıf; “Anlaşıldı Öğretmenim…”
Öğretmen; “Peki, bu tarihsel gerçeğe aykırı hareket eden, kendi insanlarının ölümüne ve yaralanmasına sebep olan yöneticilere ne denir? Yüksek sesle ve beraberce söyleyelim lütfen!”
Sınıf; “Ya Aptal ya da haindirler, Öğretmenim…”
Öğretmen; “Şimdi ikinci tümceyi de beraberce ve yüksek sesle okuyalım arkadaşlar!”
Sınıf; “Türkiye, Milli Ordusunu çok güçlü hale getirmek zorundadır…”
Öğretmen; “Etrafımızda ‘Teröre destek veren devletler olduğu, bölgemizde petrol-doğalgaz ve yeraltı zenginlikleri tükenmediği veya alternatif enerji kaynakları bulunmadığı sürece, emperyalist devletlerin gözleri hep bu bölgede olacaktır. Terör örgütlerini bunlar yaratır ve beslerler. Bu yüzden güçlü ve en son teknolojiye sahip ordumuzu hepimizin desteklemesi, koruması ve demokratik çizgide tutması gerekir. Anlaşıldı mı arkadaşlar?”
Sınıf; “Anlaşıldı Öğretmenim…”
Öğretmen; “Peki, bu tarihsel gerçeğe aykırı davranıp, Cemaat militanlarıyla birlikte kendi milli ordusuna kumpas kurup, ordu komuta heyetinin yarısını zindanlara attırıp, ordumuzun kolunu kanadını kıranlara ve Genelkurmay Başkanına “Terörist” diyenleree ne denir? Yüksek sesle ve beraberce söyleyelim lütfen!”
Sınıf; “Bunlar iki defa haindirler, Öğretmenim…”
Öğretmen; “Sıra üçüncü tümcede! Bunu da beraberce ve yüksek sesle okuyun bakalım!”
Sınıf; “Tarikatlar ve Cemaatler, Demokrasi ile asla bağdaşamazlar…”
Öğretmen; “Tarikat ve Cemaatlerde, tartışma kültürü yerine biat “şartsız itaat” kültürü vardır. Tarikat ve Cemaatin önderinin her sözü kanun niteliğindedir ve kimse tartışamaz. Her emri anında yerine getirilir. Verilen emre uymayan, anında infaz edilir! Bunların müritlerinin malı-canı-namusu önderin emrindedir! Demokratik rejimlerde, tartışma-sorgulama-açıklık-hesap verilebilirlik esastır.
Bu yüzden, hem tarikat veya cemaatçiyim hem de demokratım diyenlere ve bunlara inanlara ne denir? Yüksek sesle ve beraberce söyleyelim arkadaşlar!”
Sınıf: “Bunlar, din istismarcısı sapkınlardır. Bunlara kananlar, aldananlar da aptaldırlar…”
Öğretmen en arka sıradaki öğrencilerden birinin uyukladığını görür ve sessizce yanına gider.
Öğrencinin kulağından tutar ve onu ayağa kaldırır;
“Söyle bakalım senin adın ve numaran kaç” diye sorar?
Öğrenci; “Adım Erdoğan Uzun, numaram 17 25 hocam!
Öğretmen; “Bir derstir tarihi gerçekleri anlatıyoruz. Söyle bakalım sen kendini nasıl görüyorsun?”
Öğrenci; “Hocam ben Müslüman- Muhafazakâr- Demokrat- eski Cemaatçi- yeni Tarikatçı- hem Papanın hem de Gülbettin Hikmetyar’ın dizinin dibine çöken- aynı zamanda Kovboy Obama’nın Eşbaşkanı olan oldukça varlıklı bir aktivistim!”Ankara Temizlik Hizmetleri
Öğretmen kahkahadan kırılmakta olan sınıfı zorlukla susturur ve Öğrenciye;
“Sen önce Türkiye Cumhuriyeti Devletinin onurlu-dürüst bireylerinden biri ol çocuğum. Sen kişilik ve kimlik bunalıma düşmüşsün. Senin sonun iyi görünmüyor” deyince, Öğrenci yerinden fırlar ve;Ankara Temizlik firmaları cam temizliği “Hocam, bizim abdestimizden şüphemiz yok ki, namazımızdan olsun” diye bağırır! Ankara Temizlik şirketleri
Öğretmen; “Ne abdesti be, boğazına kadar harama-pisliğe bulaşmışsın. Sen önce insan ol, insan” der ve kendi kendine söylenerek sınıfı terk eder;
“Yahu bunun gibi adamlar büyüyünce yanlışlıkla ülke yönetimini ellerine geçirirlerse, yakarlar güzelim vatanı, vallahi de billahi de yakarlar be…”
Sağlık ve başarı dileklerimle 25 Temmuz 2015
Rifat Serdaroğlu