Çanakkale Haber

Rıfat SERDAROĞLU
Köşe Yazarı
Rıfat SERDAROĞLU
 

ON VURUP BİR SAYACAKSIN (2)

Türk Hükümetleri yıllardır Atina merkezde bir cami açılması için Yunan Hükümetleriyle boğuşur. En sonunda, açılışı 5 defa ertelenen Atina Fethiye Camii için 6 Mayıs 2019 tarihi verildi. Açıldı mı? Tabii ki açılmadı! Açılmayan caminin yönetimi şu şekilde oluştu; Atina Belediyesinden 3 kişi, Yunan Kültür Bakanlığından 1 kişi, Yunan Turizm Bakanlığından 1 kişi, Mısır kökenli Müslüman Yunan vatandaşı, 1 Türk kökenli Yunan vatandaşı Müslüman kişi. Toplam 7 kişilik bir komite! Yunan vatandaşı Türk kökenli bir Müslüman, cami açılırsa, komiteden izin alabilirse, mevlit okutabilir! Peki, Türkiye’deki kilise-sinagog-havra ve binlerce apartman kilisesinde yönetim kimde? Tamamen cemaatlerinden seçtikleri kendi insanlarında! Bize kendi ülkelerinde ibadet hakkı dahi tanımayan sözde “Uygar Batılılar” Türkiye’de Lozan Antlaşmasını ihlal ederek “Antik Kiliselere bile Papaz atamaya” başladılar. Şımarıklık ve had bilmezlik çizgisini çoktan aşan bu durumun tek sorumlusu ise, kafası karışık, çizgisi kırık, Arap Milliyetçiliğine özenen, Türk ve Atatürk düşmanı AKP’den başkası değildir… Bu ihanetin en son ve en önemli göstergesi, Yunanistan’ın Türk adalarını dünyanın gözü önünde işgal edip, silahlandırmasıdır. Bu konuda, AKP’den hala Türk Milletini tatmin edecek bir açıklama göremedik! Galiba iktidarda kaldıkları sürede, bir açıklama göremeyeceğiz… Türkiye’de vergiyi bizler veririz, askere bizler gideriz, sıkıntıyı bizler çekeriz, rahat birer yaşam sürenler ise başta Suriyeliler ve Araplar olmak üzere tüm yabancılar! Her türlü inanç özgürlüklerini yaşarlar, dini zorunluluklarını huzur içinde yaparlar ama kendilerine bu ortamı yaratan Türk Devletine bir teşekkürü çok görürler. Mardin Deyrulzafaran Manastırı Süryani vatandaşlarımızın önemli merkezlerinden biridir. Her gün binlerce Türk Vatandaşı kişi başı 10 TL ödeyerek burasını ziyaret eder. Bu parayla Süryani gençlerinin üniversite eğitimleri özellikle yurtdışında yaptırılır. Rehberler dahi Süryani gençleridir. Kendilerine öğretilenleri kelime değiştirmeden anlatırlar. Bunlar kendilerini Anadolu’nun sahibi olarak görmekte ve Göbeklitepe ’yi bile bizden çalma gayretindedirler! Ermeni kökenli vatandaşlarımız Türkiye’de ibadetlerini diledikleri gibi yapmaktadırlar. Ermenistan’daki tek cami “Gök Cami” adıyla 250 yıllık bir camidir. Burada Müslümanların Cuma Namazı kılmalarına Ermenistan Hükümeti tarafından izin verilmemektedir… Değerli Okurlar; Hangi inanca sahip olurlarsa olsunlar, inançlarını özgürce yaşamak herkesin en doğal hakkıdır. Bunu sağlamak devletlerin görevidir. Türk Devleti bu hakkı başka inançlardan vatandaşlarına ve yabancılara tanıdığı halde, kendi soydaş ve dindaşlarının haklarını maalesef koruyamamaktadır. Devletimizin saygınlığını korumak, ülkeyi yönetenlerin görevidir. Fakat ülkeyi yönetenlerin kendi saygınlıkları kalmamışsa, sonuç bugün ki gibi olur… Değerli Okurlar; “Ah Fatmacık Ah” başlıklı yazıda Gaziantep Belediye Başkanının, Suriyelileri belediyede kanunsuz olarak çalıştırdığını yazarak sormuştum; “Gaziantep’te belediyede çalışacak Türk kalmadı mı?” Ertesi gün Gaziantep’te bir felaket yaşandı! 5 yıldır işsiz olan Eyüp Dal, Gaziantep Belediyesinden ret yanıtı alınca, bunalıma girdi ve kendini yakarak intihar etti! Hangi vicdan bu utancı taşıyabilir ki? Suriyelilere, vergisiz iş yapmak, üniversitelere sınavsız girme hakkı vermek, her ay ceplerine para koymak gibi rezillikleri yapanlardan, bu utancın hesabı sorulmayacak mı? Sağlık ve başarı dileklerimle 22 Mayıs 2019 Rifat Serdaroğlu
Ekleme Tarihi: 20 Mayıs 2019 - Pazartesi
Rıfat SERDAROĞLU

ON VURUP BİR SAYACAKSIN (2)

Türk Hükümetleri yıllardır Atina merkezde bir cami açılması için Yunan Hükümetleriyle boğuşur. En sonunda, açılışı 5 defa ertelenen Atina Fethiye Camii için 6 Mayıs 2019 tarihi verildi. Açıldı mı? Tabii ki açılmadı! Açılmayan caminin yönetimi şu şekilde oluştu; Atina Belediyesinden 3 kişi, Yunan Kültür Bakanlığından 1 kişi, Yunan Turizm Bakanlığından 1 kişi, Mısır kökenli Müslüman Yunan vatandaşı, 1 Türk kökenli Yunan vatandaşı Müslüman kişi. Toplam 7 kişilik bir komite! Yunan vatandaşı Türk kökenli bir Müslüman, cami açılırsa, komiteden izin alabilirse, mevlit okutabilir!

Peki, Türkiye’deki kilise-sinagog-havra ve binlerce apartman kilisesinde yönetim kimde? Tamamen cemaatlerinden seçtikleri kendi insanlarında!

Bize kendi ülkelerinde ibadet hakkı dahi tanımayan sözde “Uygar Batılılar” Türkiye’de Lozan Antlaşmasını ihlal ederek “Antik Kiliselere bile Papaz atamaya” başladılar. Şımarıklık ve had bilmezlik çizgisini çoktan aşan bu durumun tek sorumlusu ise, kafası karışık, çizgisi kırık, Arap Milliyetçiliğine özenen, Türk ve Atatürk düşmanı AKP’den başkası değildir…

Bu ihanetin en son ve en önemli göstergesi, Yunanistan’ın Türk adalarını dünyanın gözü önünde işgal edip, silahlandırmasıdır. Bu konuda, AKP’den hala Türk Milletini tatmin edecek bir açıklama göremedik! Galiba iktidarda kaldıkları sürede, bir açıklama göremeyeceğiz…

Türkiye’de vergiyi bizler veririz, askere bizler gideriz, sıkıntıyı bizler çekeriz, rahat birer yaşam sürenler ise başta Suriyeliler ve Araplar olmak üzere tüm yabancılar!

Her türlü inanç özgürlüklerini yaşarlar, dini zorunluluklarını huzur içinde yaparlar ama kendilerine bu ortamı yaratan Türk Devletine bir teşekkürü çok görürler.

Mardin Deyrulzafaran Manastırı Süryani vatandaşlarımızın önemli merkezlerinden biridir. Her gün binlerce Türk Vatandaşı kişi başı 10 TL ödeyerek burasını ziyaret eder. Bu parayla Süryani gençlerinin üniversite eğitimleri özellikle yurtdışında yaptırılır. Rehberler dahi Süryani gençleridir. Kendilerine öğretilenleri kelime değiştirmeden anlatırlar. Bunlar kendilerini

Anadolu’nun sahibi olarak görmekte ve Göbeklitepe ’yi bile bizden çalma gayretindedirler!

Ermeni kökenli vatandaşlarımız Türkiye’de ibadetlerini diledikleri gibi yapmaktadırlar. Ermenistan’daki tek cami “Gök Cami” adıyla 250 yıllık bir camidir. Burada Müslümanların Cuma Namazı kılmalarına Ermenistan Hükümeti tarafından izin verilmemektedir…

Değerli Okurlar; Hangi inanca sahip olurlarsa olsunlar, inançlarını özgürce yaşamak herkesin en doğal hakkıdır. Bunu sağlamak devletlerin görevidir. Türk Devleti bu hakkı başka inançlardan vatandaşlarına ve yabancılara tanıdığı halde, kendi soydaş ve dindaşlarının haklarını maalesef koruyamamaktadır.

Devletimizin saygınlığını korumak, ülkeyi yönetenlerin görevidir. Fakat ülkeyi yönetenlerin kendi saygınlıkları kalmamışsa, sonuç bugün ki gibi olur…

Değerli Okurlar; “Ah Fatmacık Ah” başlıklı yazıda Gaziantep Belediye Başkanının, Suriyelileri belediyede kanunsuz olarak çalıştırdığını yazarak sormuştum; “Gaziantep’te belediyede çalışacak Türk kalmadı mı?”

Ertesi gün Gaziantep’te bir felaket yaşandı! 5 yıldır işsiz olan Eyüp Dal, Gaziantep Belediyesinden ret yanıtı alınca, bunalıma girdi ve kendini yakarak intihar etti! Hangi vicdan bu utancı taşıyabilir ki?

Suriyelilere, vergisiz iş yapmak, üniversitelere sınavsız girme hakkı vermek, her ay ceplerine para koymak gibi rezillikleri yapanlardan, bu utancın hesabı sorulmayacak mı?

Sağlık ve başarı dileklerimle 22 Mayıs 2019 Rifat Serdaroğlu

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve canakkaleninsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.