Önce, Yargı- Savcı yazılı sınavındaki 70 puanlık baraj puanını kaldırdılar.
Sonra; AKP İl ve İlçe örgütlerindeki Avukatlardan 2 binden fazlasını sınava soktular. Tabii ki hepsi hem yazılı hem de sözlü sınavı kazanıp Yargıç-Savcı olarak atandı!
Yani, yeryüzünde adalet dağıtmakla görevli makamlara, daha başlarken hile ile geldiler.
Bu şekilde Yargıç-Savcı olanlardan “Adalet” bekleyen, ağustos ayında kırmızı kar yağmasını beklesin!
Ben bu AKP tetikçisi Yargıç-Savcıları iyi tanırım. Hepsi “Cumhurbaşkanına Hakaret” iddiasıyla önlerine gelen her dosyaya “mahkumiyet” kararı verir. Bunlar, Türk Yargısına sokulmuş, virüslerdir. Önümüzdeki dönemde, Türk Yargısı bu virüslerden mutlaka ayıklanacaktır…
Bugün, “Uluslararası Suçlarla Mücadele Konferansı” adlı toplantı çıkışında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Bekir Şahin’in HDP’nin kapatılmasıyla ilgili açıklamalarını dinledik.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, Anayasa Mahkemesine sunduğu delillerin özetini kamuoyu ile paylaştı. Henüz dosyayı görmedik ama biz de bazı destekler verelim, eksik bir şey kalmasın istedik;
Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı;
HDP’lilerin PKK Terör Örgütü ile görüştüklerini, delilleriyle sunduğunuzu söylediniz. Doğrudur. Zaten HDP’liler de inkar etmiyor. Size hatırlatmak istediğim bir durum var. Bildiğiniz gibi, Dolmabahçe Sarayı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çalışma ofislerinden biridir.
AKP Bakanları, Genel Başkan Yardımcıları, Güvenlik Bürokratları ve HDP’li yetkilileri burada toplandılar. Anlaşma imzaladılar. HDP’liler basına yaptıkları açıklamada, PKK ile görüşmek için Kandil’e devletin isteğiyle ve resmi arabayla gittiklerini ve dönüşte AKP’ye bilgi verdiklerini söylediler.
HDP’liler PKK ile görüşünce “Parti Kapatma” suçu oluyor da, HDP’li yetkililerini Devletin resmi arabalarıyla PKK’ya göndermek sonra da AKP-HDP anlaşmasını imzalamak “Parti Kapatma” suçu olmuyor mu?
Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı;
Yargıtay Genel Kurulu kararına göre FETÖ, devleti ve anayasal düzeni yıkmak üzere kurulmuş “Silahlı Terör Örgütüdür.” PKK ile FETÖ’nun menzili aynıdır;
Bu menzilin sonunda mevcut demokratik düzeni yıkıp bir “Din Devleti” kurmak vardır!
CB Erdoğan; Biz Cemaat ile aynı menzile, farklı yoldan giden yapılarız.
Abdullah Gül; FETÖ’ya destek olsunlar diye, tüm Büyükelçiliklerimize resmi yazıyı ben yazıp gönderdim.
Mehmet İhsan Aslan; 15 Temmuz’dan sonra, biz AKP olarak FETÖ’nun yargıdaki tüm taktiklerini kullandık. İhvandan çok İhvancı olduk.
Sayın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı;
Türk Devletinin, Türk Hazinesinin, Türk Milletinin kaynaklarının AKP tarafından soyulması sizin sorumluluk alanınıza girer mi, girmez mi hukukçu olmadığım için bilemiyorum!
Fakat bir siyasi partinin, üstelik Temmuz 2008 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından “Laiklik Karşıtı Eylemlerin Odağı Olduğu” gerekçesiyle mahkum edilmiş bir siyasi partinin, Yargıtay Genel Kurulunca terör örgütü olarak kabul edilmiş bir çete ile işbirliği yapması, sizin görev ve sorumluluk alanınızdadır.
Benim bütün çabam, sizin ve makamınızın tarafsızlığı ve bağımsızlığını korumanıza destek olmaktır.
Ömrünü T.C Devletine hizmet ile geçirmiş bir siyasetçi olarak size önerim şudur;
Sadece HDP için kapatma davası açar da, AKP gibi 11 yıl FETÖ ile ortaklık yapmış, Çözüm Süreci denen ihanet sürecini Türk Milletine yaşatmış, mafya babalarının ağzına sakız olmuş, yöneticilerinin servetlerinin şaibeli olduğu açıkça belli olan bir parti için kapatma davası açmazsanız, Türk Tarihine
hiç de hak etmediğiniz şekilde geçersiniz.
Eğer Türk Milleti tarafından kabul edilmiş ve halen yürürlükte bulunan anayasa sizi de bağlıyorsa, yapmanız gereken bellidir; Öncelikle AKP’yi kapatmak!
Türk Milleti, bu konudaki kararınızı, özlemle beklemektedir. Takdir sizindir…
Sağlık ve başarı dileklerimle 10 Haziran 2021
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı