Erdoğan; “Teröristler kadar, bizler onurlu ve gururlu olmazsak, onların karşısına dikilmezsek, bilesiniz ki bu ülkede büyük kırılma olur…”
Bilmediğini de bilmeyen zavallı bir politikacı, “Kurban” konusunu seçmenlerine anlatıyormuş;
“Çocuğu olmayan Hz. Davut, Allah’a dua etmiş; Ya Rabbi bana bir kız çocuğu ver, onu sana kurban edeyim, demiş. Dua tutmuş, Hz. Davut kızının adını Ayşe koymuş. Çocuğun kurban edileceği zaman gelince Hz. Davut kızı dizine yatırmış, tam kurban edeceği zaman Azrail, gökten bir keçiyle inmiş ve ‘kızı bırak, keçiyi kurban et’ et demiş!”
Tam bu anda dinleyenlerden biri; “Yuh yahu, bu kadar cehalet olmaz ki!
Hz. Davut değil Hz. İbrahim, kız değil erkek, Ayşe değil İsmail, Azrail değil Cebrail, keçi değil koç…
Erdoğan’ın sözlerinin de neresini düzeltelim ki! Hepsi yanlış.
Cumhur’un Başı bu sözleriyle, Türk Milletine nasıl baktığını, ona ne değer verdiğini, onu nereye oturttuğunu açık etmiştir. Erdoğan 12. Cumhurbaşkanıdır. Kendisinden evvel görev yapan 11 Cumhurbaşkanından hiçbiri, kendi milletine böylesine hakaret etmemiştir…
Erdoğan kendisini, Türk Askerini-Polisini-insanını katleden “Terörist” ile bir tutmakta özgürdür. Kendisini nereye yakıştıracağının takdiri de elbette ki kendisinindir. Fakat Türk Milletinin hiçbir bireyini, eli kanlı teröristler ile bir tutmak onun ne hakkıdır, ne de haddidir.
Türk Milletine yapılmış bu ağır hakaret, “Efendim, niyet o değildi, yanlışlıkla ağzından kaçtı” zırvasıyla düzeltilemez.
Onur; İnsanın kendisine karşı duyduğu saygı, şeref, öz saygı, haysiyet, izzetinefis, başkalarının gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, şeref, itibar demektir…
Onuruna sahip çıkanların, insanları biat edecek tebaa olarak değil de özgür bireyler olarak kabul edenlerin bu ağır hakareti kabul etmeleri mümkün değildir.
Şahsım adına şunu ifade ederim ki, Erdoğan Türk Milletinden açıkça özür dilemedikçe yaptığı bu konuşma onun boynunda yafta olarak duracaktır…
Erdoğan’ın “ONUR” konusundaki bu bakışının “ağızdan kaçan bir söz” olup olmadığını anlamak için sizi 2013 yılına yani 3 yıl önceki AKP Büyük Kongresine götürmek isterim;
Kürsüde konuşan Erdoğan’ın “Onur Konuğu” Barzani!
Salon “Türkiye Seninle Gurur Duyuyor” sesleriyle inliyor!
Erdoğan, 54.000 insanımızın yaşamını çalan, hala evlâtlarımızı öldürmeye devam eden, uyuşturucu kaçakçılığıyla on binlerce gencin canını alan PKK’yı koruyan besleyen Barzani denen eşkıyayı, kendisinin “Onur Konuğu” olarak dünyaya takdim ediyor!
Kürsüye daha sonra, bugün hapiste olan ikinci “Onur Konuğu” Mısırlı Mursi geliyor!
Emperyalist Devletlerin maşası olmayı para karşılığı kabul eden, İslam ve Terör kelimelerinin yan yana anılmasına sebep olan “Müslüman Kardeşler Terör Örgütünün” eski lideri!
Erdoğan onu da kendisinin “Onur Konuğu” ilan ediyor!
Demek ki, Erdoğan’ın kafasına göre Barzani ve Mursi onurlu adamlardır.
Türk Milleti de bunlardan daha aşağı bir yerdedir ki, onlar kadar onurlu ve gururlu olursak, ancak aynı seviyeye gelebileceğiz!
Erdoğan ve eşi, ısrarla Türk olmadıklarını, biri Gürcü diğeri ise Arap olduğunu söylemektedirler.
Tüm bu verileri yan yana koyun ve Erdoğan’ın sözlerinin yanlışlıkla mı söylendiğine veya gerçek düşüncesi mi olduğuna sizler karar verin!
Yıllardır Bademleri dikkatle izleyen biri olarak, bu sözlerin onların gerçek sözleri olduğunu, Türk derken ağızlarının hafif kaymasından ve şivelerinin bozukluğundan anlarım…
Temel ve bir Zenci trende seyahat ediyorlarmış. Yol uzun olunca Temel sohbet etmek istemiş ve sormuş;
-Siz zenci misunuz?
-Evet, nereden anladınız?
-Şivenuzden!
Sağlık ve başarı dileklerimle 28 Haziran 2016
Rifat Serdaroğlu